Refik Fersan (1893-1965)

Refik Fersan (1893-1965)

20. yüzyılın Türk Musikisi bestekârlarının en önemlilerinden biri olan Refik Fersan, özellikle saz musikimiz açısından gerçekten kuvvetli bir bestekârdır. İlk sözlü eseri sözleri Fuzuli'ye ait olan "Beni candan usandırdı cefadan yar usanmaz mı?" güfteli Kürdîlihicazkâr makamındaki şarkısıdır. İlk saz eseri ise Şehnaz-Buselik makamındaki peşrevidir. 

Refik Fersan, 1893 yılında İstanbul Şehzadebaşı'nda dünyaya geldi. Babası musikişinas kişiydi. Doğduğu yıl babasını kaybedince yakınları olan Faik Bey'in yalısına taşındılar. Bu yalıda haftanın belli günlerinde Tamburi Cemil Bey, Leon Hancıyan, Lâvtacı Andon, Rahmi Bey, Lemi Atlı, Neyzen Aziz Dede gibi sanatkârlar, yetenekli kalfa ve cariyeler derse gelirler, muhteşem fasıllar yapılırdı. Bu fasıllarla musiki şevki oluştu.

 

Refik Fersan, İstanbullu aristokrat bir ailenin çocuğuydu ve sadece mensup olduğu çevrenin müziğini yaptı. Osmanlı İmparatorluğunda en üst makamlara yükselmiş bir aileden geliyordu. Babasının ceddi, İkinci Selim devrinde silahlarlık, yeniçeri ağalığı kubbe vezirliği ve üç kez sadrazamlık yapıp padişahın kızı Fatma Sultan'la evlenerek damadı da olan Siyavuş Paşa’nın soyundandı.

 

Ailesinin musikiye düşkünlüğü, kendisinin de olağanüstü hevesi ile başlangıçta Ud çalmağa çalıştı. Bir süre sonra Tabur’da karar kıldı. Böylece 12 yaşında Tamburi Cemil Bey'den ders almağa başladı. Tambur dersleri alırken bir yandan da Leon Hancıyan'dan usul dersleri alıyordu. Refik Fersan, Tamburi Cemil Bey'in itina ve ihtimam ile yetiştirdiği 5 tamburi'den biriydi. Daha sonra Robert Koleji ve Galatasaray Lisesi'ne devam etti. Tevfik Fikret ve Ahmet Rasim Bey'den Fransızca, edebiyat ve biraz da İngilizce öğrendi.

 

 

1913 yılında Fahire Fersan ile evlendi ve Cenevre’ye gidecekleri için düğünleri Cenevre'de oldu. Teyzezadesi Mabeyinci Faik Bey'in kızı olan hayat ve sanat arkadaşı Fahire Fersan’da, tabiatıyla aynı çevreden geliyordu. Annesi Şem'imır Hanım Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde birçok nazırlıklarda bulunmuş olan Şefik Ali Paşa'nın oğlu Rıfat Bey'in dört kızından biriydi. Faik Bey'den üç kızı olmuş, dördüncü çocuğu Fahire'ye hamileyken boşanmış ve çocuklar babalarının yanında büyüdüler. Şem'imır Hanım'la Faik Bey'in kızlarından Fahire Fersan ve ablası Faize Ergin sonraki yıllarda musikide isim sahibi oldular.

1917 yılında Darülelhan'a girdi. Böylece "Tambur Muallimi" olarak öğretim üyesi oldu. 1918 yılında askerlik hizmetini yapmak üzere Mızıka-i Humayun'a tayin oldu. Aynı yıl içerisinde İsmail Hakkı Bey yönetiminde ilk konserini verdi.

 

Çankaya Köşkü'nde bulunduğu yıllarda büyük önderimiz Atatürk'ün arzusu üzerine aynı gece Nikriz makamındaki saz semaisini bestelediği ve yine aynı gece icra edildiği bilinmektedir. Atatürk özellikle son bölümden çok etkilenmiştir. 1924 yılında "Cumhurbaşkanlığı Fasıl Heyeti Şefi" oldu. Başbakan İsmet İnönü' nün Yunanistan' a yaptığı geziye katılır ve o yıllarda bestelemiş olduğu ve Rast Makamındaki "Methal"i Yunanistan'da armonize edilerek icra edildi.1937 yılına kadar ilk İstanbul Radyosu'na başladı. 1938 yılında Ankara Radyosu'nun hizmete açılması ile Ankara'ya geldi ve birçok hizmetlerde bulundu. Kuvvetli nazariyat bilgisi, usullere hâkimiyeti, eski makamların seyir ve karakterini çok iyi bilmesi nedeni ile metin eserler bestelemiştir. Unutulmuş makamlardan olan Selmek makamını yeniden canlandırmış, hayli eser besteleyerek zenginleştirmiştir. Bu bilgilerin ışığı altında bestelediği ve 49 makamı içine alan bir de "Kar-ı natık"ı vardır.

Akciğer rahatsızlığından 13 06 1965 günü vefat etti. (http://www.turksanatmuzigi.org, Dr. Nazmi Özalp , Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi,Cilt:2, S:116)

Sözlü eserleri arasında Aksak Kantosu’nu Nihavent makamında besteledi: 

Beğendim biçimini her yerin mini mini

Dudaklarım ismini anıyor ah Kadıköylü

Saçın bir deste ipek kendin güzel bir bebek

Seni gören bir melek sanıyor ah Kadıköylü

Usandım bu huyundan hoşlanırsın oyundan

Seni herkes boyundan tanıyor ah Kadıköylü

Yapma bu kadar şaka beni bastırma faka

Yüreğim her dakika yanıyor ah Kadıköylü

Saçın bir deste ipek endin güzel bir bebek

Seni gören bir melek sanıyor ah Kadıköylü

Sözleri baki Süha Edipoğlu’na ait olan Segâh makamındaki şarkısı:

Herkes gitti yalnız kaldım meyhanede

Gözyaşlarımı içtim son peymânede

Bu kalp durdu dün gece virnnhanede

Derd-i aşka müptelâyım, kimden imdat istesem

Meskenim meyhâne şimdi, kurtar Allahlım beni

 

Hazırlayan: Suat Yener

Refik Fersan'ın TRT Kayıtlarundaki Sözlü Eserleri:

 Biz ol âşıklarız kim dağımız merhem kabûl etmez Acem Aşîran Devr-i Hindi Ramî Mehmet Paşa
 Düşme gör sevdâ belâ gözlerdedir Acem Aşîran Müsemmen Hasan Alî Yücel
 Geçsek de şu sâhilden o rüyâlar bizi görmez  Acem Kürdî Curcuna Necmi Nûrettin Güngörmüş
 Rüzgâr uyumuş ay dalıyor her taraf ıssız Acem Kürdî Yürük Semai Cenap Muhittin Kozanoğlu
 Son ışıktır dökülen bahtıma son gül açıyor Acem Kürdî Devr-i Revân Hikmet Münir Ebcioğlu
 Gözlerimden gitmiyor yanaklarının alı Gerdâniye Curcuna _
 Sabah güneş doğarken kirpiklerin açılır Gerdâniye Curcuna _
 Güller açıyor sanki gülerken deheninde Gülizâr Sengin Semai Nâhit Hilmi Özeren
 Cihanda biricik sevdiğim sensin Hicaz Curcuna Orhan Seyfi Orhon
 Dur şöyle o gözlerle bana bir daha bak Hicaz Curcuna Mustafa Nâfiz Irmak
 Ey benim gonce gülüm  Hicaz Sofyan _
 Geçti rüzgâr gibi solgunluğu bir anda güz'ün Hicaz Devr-i Hindi _
 Gel bu yaz şöyle Fenerbahçe'de birkaç gün kal Hicaz Aksak Refik Ahmet Sevengil
 Göğsümden kaçıp gittin  Hicaz Sofyan _
 Güzel sana gönül verdim Hicaz Düyek _
 Mahmûr ufuklarda batan gün gibi ölgün Hicaz Sofyan _
 Ne hazin âh ü figan kapladı bir anda gönül Hicaz Ağır Aksak Halit Uzel
 Ayşe kız baban nerede Hüseyni Curcuna _
 Birkaçı birleşerek köyün yiğitlerinden Hüseyni Oynak Fâruk Nâfiz Çamlıbel
 Kimin mecbûr-i hüsn ü ânısın şûh-i şenin kimdir  Hüseyni Curcuna Enderûnî Vâsıf
 Lebinde açarken şebnemli bir gül Hüseyni Curcuna Sâdettin Nüzhet Ergun
 Felâh bulmadı bir türlü derd ü mihnetten Hüzzam Aksak Orhan Veli Kanık
 Tez geçse de her sevgide bin hâtıra vardır Hüzzam Curcuna Necdet Atılgan
 Bin renc ü elem toplanarak rûhuma dolsa  Karcığar Sengin Semai Fevzi Öget
 Ne güzel şöyle yakından bakışın vardı senin Karcığar Aksak Muhittin Kozanoğlu
 Gözlerin mavi mine vuruldum perçemine Kürdîlihicazkâr Aksak Yusuf Ziyâ Ortaç
 Hiç bir emelim kalmadı Vallahi gönülde Kürdîlihicazkâr Sengin Semai Nâhit Hilmi Özeren
 Bir neş'e yarat hasta gönül sen de biraz gül Mahur Sengin Semai Nâhit Hilmi Özeren
 Dün yine günümüz geçti berâber Mahur Aksak Orhan Seyfi Orhon
 Ey nâz ü işve velvele-i şân olan sana Mahur Curcuna Yahyâ Kemâl Beyatlı
 Gökte benim yıldızımsın Mahur Raks Aksağı _
 Ver sâkî tâzelendi derdim bu gece Mahur Aksak Cemâl Ethem Yeşil
 Her güzel bağından bir gül seçerdi Muhayyer Düyek Fâruk Nâfiz Çamlıbel
 Beğendim biçimini her yerin mini mini (KADIKÖY'LÜ) Nihavent Aksak _
 Beni bir lâhza dinle ey kara gözlü kuzu Nihavent Semai-Nim Sofyan Necdet Rüştü Efe
 Her şey ona karşı durur Nihavent Semai Orhan Seyfi Orhon
 İşvebâzım sevdiğim meh-peykerim Nihavent Yürük Semai _
 Dün geçti yanımdan bir yosma civan Nikrîz Aksak _
 Kirpiğine sürme çek kına yak parmağına (EFENİN KIZINA) Nikrîz (Zâvil) Oynak Fâruk Nâfiz Çamlıbel
 Afveyle suçum ey gül-i ter başıma kakma Rast Curcuna Enderûnî Vâsıf
 Bir alev yağmurudur gözlerinin her bakışı Rast Aksak _
 Bir penbe incisin sen Rast Semai-Sofyan Semih Mümtaz
 Bulan özünü gören yüzünü Rast Ceng-i Harbî Niyâzî-i Mısrî
 Ey gönül döndün nihâyet sen de bir vîrâneye Rast Müsemmen Nâhit Hilmi Özeren
 Hem aldandım hem aldattım bugün sevdim yarın attım Rast Yürük Semai-Sof. Şemsettin Ziyâ Bey
 Son bâdeyi isterse gönül kolların ezsin Rast Aksak Halit Uzel
 Takarlar tüfekleri asarlar fişekleri Rast Sofyan _
 Tarîk-i Rast'ı sor râh-ı aşkın müptelâsından Rast Hafif Ferit Efendi(Yenişehir'li)
 Yaktı cihanı âteşin Rast Türk Aksağı Senih
 Düştü enginlere bir ince hüzün Segâh Sofyan Necmi Nûrettin Güngörmüş
 Herkes gitti yalnız kaldım meyhânede Segâh Raks Aksağı Bâki Süha Ediboğlu
 O yâr bezme geldi kalmadı gitti Sultânî Buselik Curcuna Niyâzi Bey
 Bitmesin dilde elem gözdeki nem Sûznâk Curcuna Hasan Alî Yücel
 Canın kimi isterse görüş gayrı karışmam Sûznâk Sofyan Enderûnî Vâsıf
 O siyah gözlerinin sihrine dil bağlayalı Sûznâk Aksak _
 Canlandı hayâlimde o şûh sazı elinde Tâhir Buselik Sengin Semai Mesih Bey
 Bahar rüzgârında bir fidan gibi Uşşak Aksak _
 Bekliyorum günlerdir gelmiyorsun sen a güzel Uşşak Aksak _
 Bulutlardan beyazsın kuşlardan yaramazsın Uşşak Aksak _
 Kapına düşen benim Uşşak Sofyan _
 Kız bürün de şalına  Uşşak Nim Sofyan _
 O harab mâbede ben bekçi olup kalmalıyım Uşşak Türk Aksağı Halit Uzel
 Seneler geçti haber yok senden Uşşak Aksak Semih Mümtaz
 O siyah gözleri sürmeleyenler Zâvil Aksak Halit Uzel