Şakir Ağa

Şakir Ağa
Şakir Ağa'nın 1779 yılında doğduğu sanılmaktadır.
Enderün-ı Hümayün'da Şakir Ağa ile uzun yıllar birlikte olan Hızır İlyas Ağa'nın verdiği bilgiye göre Şakir 
Ağa'nın çocuk yaşlarında İstanbul'a geldiği anlaşılmaktadır. Babası Hayriyye Tüccarlarından Ahmed Emin 
Ağa'dır. Küçük yaşta babasını kaybeden Şakir Ağa, halası veya teyzesi tarafından büyütüldüğü söylenir.
Henüz 12 yaşında iken kendisine bir keman alınıp bir de Musevi hoca tutulmuş ve musikiye böyle başlamış. 
III. Selim'in Hazine Kethüdası Salih Bey'in dairesinden yetişmiş, ilk musiki derslerini Hanende Başçavuş 
Mustafa Ağa'dan almıştır. Parlak sesi ve fevkalade kabiliyeti ile göze çarpan genç Şakir Enderun'da hoca olan 
Hammamizade İsmail Dede Efendi'den de çok faydalanmış, eserler meşketmiştir. Fakat daha o sıralarda Dede 
Efendi ile Şakir Ağa arasında başlayan gizli rekabet daha sonraki yıllarda belirli bir şekilde ortaya çıkmıştır.
1808'de II. Mahmut padişah olduğu zaman Hazine Odası'ndan Çavuş rütbesini almış ve iyi bir tanburi ve 
kemani olarak da şöhrete ulaşmış. II. Mahmut'un padişah oluşundan birkaç yıl sonra " Musahib-i Şehriyari "
 (padişah nedimi), 1820 yılında ise müezzinbaşı olmuş.  
Şakir Ağa'nın musikideki en parlak dönemi II. Mahmud devridir.  Şakir Ağa'nın çok güzel "davudi" sesiyle
 II. Mahmut'un huzurunda okuduğu " Letaif-i Enderun " adlı eserde kayıtlıdır. 1812 tarihinde bestelediği ve 
padişah huzurunda okuduğu bildirilen Bestenigar Kar'ı bugün kayıptır.
 1812 yılında " Ferahnak Makamı" nı icad ettiği söylenir. ( Bazı kaynaklar Ferahnak Makamı'nın mucidi olarak 
Abdülkadir Meragi 'ye ait olduğunu savunmaktadır).  Bu makamdan klasik takımı Dede Efendi ile birlikte 
oluşturdular. Şakir Ağa, Kar, I. Beste, Yürük Semai'yi; Dede Efendi'de II. Beste ile Ağır Semai'yi bestelediler. 
Ayrıca her ikisinin de aynı makamdan şarkıları vardır. Faslın peşrevi ve saz semaisini ise tanburi Zeki Mehmet
Ağa bestelemiştir. Dede ile Şakir Ağa'nın musikideki çekişmeleri epeyce sürmüşse de sonunda Dede'nin 
üstünlüğü tartışılmaz bir şekilde kabul edilmiştir.
1840 yılında evinde  vefat eden Şakir Ağa, Eyüp Sultan Camii mihrabı önüne gömüldü.
Şakir Ağa ile Dede Efendi'nin Ferahnak Rivayeti
Bu konudaki rivayet şöyledir: 
 Dede Efendi, III. Selim 'in 1808'de tahttan indirilerek öldürülmesini izleyen IV. Mustafa'nın bir yıllık padişahlığı 
sırasında müzik toplantılarına  son verildiği için saraydan uzaklaştı. 2.Mahmut padişah oldu ve Yeniçeri Ocağı’nı 
kaldırıp, karışıklığa neden olan ülke meselelerinin bir kısmını yoluna koyduktan sonra rahatladı, musikiye zaman 
ayırmaya başladı.1825 yılında, bir gün Yenikapı mevlevihanesi ‘ ni ziyarete gitti ve bu ziyaret sırasında, 
okunmakta olan, Dede’ nin Neva Mevlevi Ayini’ni duydu. Ayini çok beğendi ve Dede’ yi yeniden saraya 
davet etti; böylece Dede saraya geri döndü. Padişah’ ın Dede’yi bu denli takdir etmesi baş müezzin Şakir Ağa’yı 
rahatsız etti. Şakir Ağa bir fırsat yaratıp Dede’yi Padişah’ın önünde küçük düşürmek istedi. 
Bu plan içinde Eviç makamında yaptığı bazı küçük değişikliklerle yeni yarattığı bir makam olduğunu düşündüğü 
Ferahnak makamını (fakat bu makamAbdülkadir Meragi 'ye aitti). Padişaha Dede 'nin bulunduğu küme 
faslında icra edecek Dede 'de icraya katılamayıp sessiz kalarak, Şakir Ağa’dan daha aşağı görünecek ve küçük 
düşecekti. Fakat Şakir Ağa’nın planı gerçekleşmedi: Dede, Şakir Ağa’nın bu tertibinden  bir şekilde haberdar olmuş ve 
bir gün Enderun’da, şans eseri, Şakir Ağa’nın hazırladığı bu makamı işitmiş ve de karşı hazırlıklara başlamıştı. 
Nihayet Şakir Ağa’ nın beklediği gün geldi ve iki büyük müzisyen, diğer icracı arkadaşlarıyla birlikte Padişah’ın 
huzuruna çıktılar. Şakir Ağa ferahnak makamındaki şarkısını bitirir bitirmez Dede de daha önce hazırladığı, 
aynı makamdan bir şarkıya başladı. 
Bu rekabeti fark eden 2. Mahmut 'da, ‘‘Şakir Şakir! Dede musikide bir canavardır; sen onunla güreşemezsin.’’ dedi.
Bu rivayetten anlaşılmasına göre mucidin Meragi olduğu saptanır. Fakat uzun zaman kullanılmamasıından unutulmuş 
Dede Efendi ve Şakir Ağa zamanında kullanıldığı saptanmıştır
Şakir Ağa repertuarı
 Bakma sakın benden yana  _ Sofyan Acem Aşıran
 Bana tavr-ı nigahın ah mizacımca değil ey mah _ Raks Aksağı Acem Aşıran
 Sım-ten gonce-dehan bir dil-rüba _ Düyek Acem Aşıran
 Senin'çün düştüm dillere _ Düyek Bayati
 Bir dilber-i hazır cevap  _ Aksak Bayati Araban
 Dam-ı efsununla bend ettin dili  _ Ağır Aksak Bestenigar
 Bir misli var mı kıl beyan _ Aksak Buselik
 Dün gece sende ben  derdmende _ Türk Aksağı Buselik
 Ey dilber-i hüsn-i afet _ Aksak Semai Buselik
 Sünbülistan etmiş etrafı fesi _ Düyek Buselik
 Beni cevrin harab etti _ Aksak Büzürg
 Ne yamandır dil-i bı-çareye olmak müşteri _ Aksak Dügah
 Ey şah-ı felek kevkebe-i devran senindir _ Ağır Aksak Semai Evc
 Efsun okur uşşakına ol gamze-i cadu _ Aksak Semai Evcara
 Erdi bahar naz ile gel açıl ey gonce-leb _ Aksak Evcara
 Sen gibi bir mail-i naz Daniş Düyek Evcara
 Bir dilbere dil düştü ki mahbub-ı dilimdir  _ Yürük Semai Ferahnak
 Bir kerre bakmadın dil-i zarın figanına _ Ağır Düyek Ferahnak
 Meyl eder bu hüsn ile kim görse ey gül-fem seni _ Çenber (Ağır) Ferahnak
 Sakı be-nur-i bade ber-efruz-i cam-ı ma Hafız-ı Şırazı Hafif Ferahnak
 Mecliste ey büt elzem mi bade _ Düyek Hicaz
 Can ile ben ey dil-rüba _ Ağır Düyek Hicazkar
 Umulmazdı bu iş senden _ Düyek Hisar Buselik
 O şuha ben demin vardım _ Düyek Hüseynı Aşıran
 Verdi bir nazende dehre velvele _ Ağır Aksak Hüseynı Aşıran
 Ey cefacu dad elinden Sakıp Devr-i Hindı Hüzzam
 İşittim ey gül-i gülzar _ Şarkı Devr-i Revanı Hüzzam
 Düştü (gönül-gönlüm) yandı nare _ Ağır Aksak Isfahan
 Sabah olmuş tan yerleri atıyor _ Devr-i Revan Mahur
 Zevki çoktur şu cihanın Nuri Devr-i Revan Mahur
 Hiç menendin yok senin bir tanesin _ Ağır Düyek Maye
 Evvel benim nazlı yarim _ Aksak Müstear
 Ey sakı-i Cem neş'e-i mül taze yetişti Sakıp Aksak Müstear
 Ey tutı-i mir'at-ı tekellüm _ Türk Aksağı Müstear
 Mevsim-i güldür gülistan vaktidir _ Devr-i Hindı Neva
 Düşündüğün nedir öyle  Sabit Ağır Aksak Nühüft
 Her telden (dilden) ol meh çalmıyor _ Düyek Rast
 Hiç bulunmaz böyle dilbaz Nuri Aksak Rast
 Muy-i jülidem oluptur serde anka lanesi Hasbı (18.yy) Ağır Aksak Rast
 Gelmiş değil böyle perı Nuri Yürük Semai Saba
 Nev-civansın ey sitemkar _ Ağır Aksak Saba Zemzeme
 Sevdalı nigahınla bir şuh afet-i cansın _ Sengin Semai Saba Zemzeme
 Alem-i vuslatta yare arz-ı hicran eyledim _ Ağır Aksak Şedaraban
 İhtira-ı(hazret-i şah-ı cihandır bu)(tab'-ı müstesnadır bu hoş) bina _ Ağır Aksak Şedaraban
 Şeh-i genc-i sahavetsin sen ey şah-ı kerem-karım _ Şarkı Devr-i Revanı Şevkaver
 Lutf eyle canım söyle nedir bu  Sakıp Türk Aksağı Şevkefza
 Bir şuhun oldum maili  _ Ağır Aksak Semai Tahir
 Ey leb-i gonca i'zarı sevsen _ Devr-i Hindı Tahir
 N'olsun eya gülbün-i naz _ Ağır Düyek Tahir
 Dıdean sevda-feza bir suretin hayranıdır _ Devr-i Hindı Segah