Şemseddin Ziya Bey (1882-1925)

Şemseddin Ziya Bey, geçen yüzyılın ünlü devlet adamı, şair, musikişinas bilgin bir veziri olan Mahmur Celaleddin Paşa ile paşanın ikinci eşi Leyla Hanım’ın oğludur.

1882 yılında Vefa’da babasının konağında doğdu. Galatasaray Sultanisi’ni bitirdikten sonra özel hocalardan ders alarak itina ile yetiştirildi. Fransızca, Arapça, Farsça öğrendi ve genel kültürünü zenginleştirildi. Daha on altı yaşında iken Ertuğrul Süvari Hassa Alayı’nda Sultan II. Abdülhamit’in oğlu şehzade Abdülkadir Efendi’ye emir subaylığı yaptıktan sonra “Hünkâr Yaverliği” rütbesine yükseltildi.

Babasının ölümünden sonra ağabeyi Salih Münir Paşa’nın himayesinde saraydaki hizmetinin sürdürdü. Padişahın kızı Refia Sultan’la evlenmek üzere iken, bundan vazgeçerek Raşel adında bir Musevi kızı ile evlendi. Bir yıl kadar süren bu evlilikten çocuğu olmadı ve boşandılar. Bundan sonra musikişinas bir kimse olan Fatma İsmet Hanım’la evlendi. İsmet Hanım çok güzel Lavta çalardı. Bu evlilik bestekârımız için bir dönüm noktası olmuştur.

 

Saray’ın resmiyetinden ve teşrifatından bıkan Şemseddin Ziya Bey, bu görevlerinden ve askerlikten ayrılarak önce Ticaret, sonra Nafıa Nezaretine girdi. Burada Nezaret mektupçuluğu ikinci kâtipliğe kadar yükseldi. Son görevi İstanbul vilâyeti mektupçuluğudur. Başarılı hizmetlerden ötürü “Liyakat Nişanı” almıştır. Şemseddin Ziya Bey 1925 yılında çok genç yaşında öldü; Ortaköy Yahyaefendi mezarlığındaki aile mezarlığına gömüldü.

Babasını ısrarı ile Keman çalarak musiki çalışmalarına başladı. Bir süre uğraşmasına rağmen başarı elde edemedi. Fatma İsmet Hanım’la evlendikten sonra, bu eşinin teşviki ile Tamburi Cemil Bey’den Tambur ve Kemençe dersleri aldı; bestekârlık denemeleri yaptı. Eserlerini notaya eşi alırdı. Sanatkâr kişiliğinin gelişmesinde, babasının bir akademi niteliğindeki konağına devam eden sanat ve edebiyat adamlarının büyük etkisi olmuştur. Ağabeyi Atıf Esenbel de Cemil Bey’den Lavta ve Kemençe dersleri alırdı. Babasının ölümünden sonra musiki çalışmalarını yoğunlaştırıldı. (Yılmaz Öztuna, Müzik Ansiklopedik Sözlük C:2 S: 2342, http://www.eksd.org.tr/bestecilerimiz /semseddin_ziya_bey.php) 

 Yakışıklı, kültürlü, terbiyeli, sanatkâr ruhlu ve biraz içe dönük yaratılışlı bir kimse olan sanatkâr aynı zamanda şairdi. Eserlerinin çoğunun sözlerini kendisi yazmıştır. Az yaşadı, az eser verdi. En bilinen eseri Mahur makamındaki Aksak şarkısıdır: 

Şu güzele bir bakın, bakışı nur saçıyor

Dönüp dönüp bakıyor, ahu gibi kaçıyor

Sıkıldıkça havadan sinesini açıyor

Dönüp dönüp bakıyor, ahu gibi kaçıyor

 

Tavrı tarzı dilruba, anlı şanlı bir peri

Sürünüyor ardınca zülfü kadar müşteri

Döküldükçe ruyine sırma saçın telleri

Dönüp dönüp bakıyor, ahu gibi kaçıyor

Hazırlayan: Suat Yener

Lütfen kaynak göstererek kullanın.

Şemşeddin Ziya Bey Repertuarı:

 Anılsın yâr ile bir yerde mey-nûş ettiğim demler Hicaz Düyek Cevdet Paşa
 Kim görse seni aşkına hasr-ı emel eyler Hicaz Aksak Ahmet Refik Altınay
 Ne bahtımdır ne yâr-i bî-amandır Hicaz Curcuna Şemsettin Ziyâ Bey
 Olalı ben sana bende Hicaz Aksak Enderûnî Vâsıf
 Sâzendeler âheng etsin içilen mey şarab olsun Hicazkâr Aksak _
 Çektim elimi senden ey âfet beni yakma Hüseynî Sengin Semâî _
 Diyemem ben"Elem-i dehr ile dilgîr olsun" Hüseynî Aksak _
 Yaslanıp yatmış firâş-ı nâzına ân-ı seher Hüseynî Devr-i Hindî Şemsettin Ziyâ Bey
 Bıktım elinden artık senin ben  Kürdîli Hicazkâr Aksak Şemsettin Ziyâ Bey
 Bilmem neden"perî"koymuş koyan onun adını Kürdîli Hicazkâr Sofyan Şemsettin Ziyâ Bey
 Güvenme hüsnüne bu çağın geçer Kürdîli Hicazkâr Düyek Şemsettin Ziyâ Bey
 Ada'dan kotramızın yelkenini tez açalım Mâhûr Aksak _
 Şu güzele bir bakın bakışı nur saçıyor Mâhûr Aksak Şemsettin Ziyâ Bey
 Ko sînem âteşe yansın Nevâ Aksak Şemsettin Ziyâ Bey
 Seyr et ol reng-i izârı Nevâ Semâî _
 Aşkın mütekabil olanı ömre bedeldir Sûzidil Sengin Semâî Hüseyin Sîret Özsever
 Ey gonca açıl zevkini sür fasl-ı baharın Sûzidil Semâî Şemsettin Ziyâ Bey
 Düşünür hep seni rûhum düşünür bî-pâyan Şedaraban Aksak Şemsettin Ziyâ Bey
 Oldu şeb mahmûr-i şevkin neşr-i feyz eyler seher Şedaraban Curcuna Yaşar Şâdi Bey
 Denizin dalgasını bekliyorum dinliyorum Şehnaz Aksak _
 Ey hâb-ı naza kanmayan nergis uyan kat cana can Şehnaz Aksak Şemsettin Ziyâ Bey
 Hem aldandım hem aldattım bugün sevdim yarın attım Şehnaz Aksak (Yürük) Şemsettin Ziyâ Bey
 Ol şûh-i cefâ-perveri(safâ-perveri) gördüm de bayıldım Uşşâk Türk Aksağı Şemsettin Ziyâ Bey
 Şu salkım söğüdün altı dâima... Uşşâk Aksak Şemsettin Ziyâ Bey