HİCAZKÂR MAKAMI HAKKINDA

MAKAMI HİCAZKÂR’DI

 

Bir kadın tanıdım, hasret kokuyordu

Zarif ve nezaketli bir edası vardı

Belli ki yalnız kalmıştı içli şarkılar söylüyordu

Makamı Hicazkâr’dı

 

Yüzü güllerden ince sesi bülbülden tatlıydı

Son aşkımı canlandıran en tatlı emeldi

Aldı beni aldı beni iki kaşın arası

Yaktı beni kül eyledi, gözlerinin karası

Çözmek elinde değildi gönlümü senden kadın

Sarı mimozaydı adı

Makamı Hicazkâr’dı

 

 “Seni candan severim aşkına kurban olurum” dedim

Sustu, bakışları daldı uzaklara, belki de bir sevdiği vardı

“Gel göklere uçalım seninle” dedim

“Mani oluyor halimi takrire hicabım” dedi

Beklide gönül derdi çekiyordu

Gizlice yaş dökenlerdendi, beklide aşkı mahremdi

Hafiften fısıldadı bir şark,ı yarası dildeydi

“Lezzet almış geçmiyor sevdayı dildardan gönül

Geçti aylar geçti yıllar geçmedi yardan gönül”

Makamı Hicazkâr’dı

 

“Gül dalında öten bülbülün olsam

Ötsem yanık yanık gönlüme dolsam” dedim

Şen gözlerinle yüzüme bir baktı

Gözümden yol bulup kalbime aktı

Bir yar sevmişti Kuşadalı, boyu posu edalı

“Elveda” dedi çekti gitti

“İnan üzülmedim elveda derken

Geri geleceği içime doğdu” çünkü Makamı Hicazkâr’dı

Suat Yener

Link ve isim belirtilmek kaydı ile kullanır

Her hakkı www.musikiklavuzu.net sitesine aittir