Biz Çamlıca'nın üç gülüyüz Hikâyesi - Notası

Makam: Sultan-ı Yegâh

Bestekar: Yesari Asım Arsoy

Sanatçı: Muazzez Ersoy

Güftekar: Yesari Asım Arsoy

Usül: Sofyan

Biz Çamlıca’nın Üç Gülüyüz 

Yesari Asım Arsoy'un bu ünlü şarkısına konu olan Çamlıcalı üç kız kardeş, Milli Mücadele yıllarında İstanbul'daki gizli direniş örgütleriyle işbirliği yapmışlar: İngilizlerden ve Fransızlardan önemli bilgiler sızdırarak, düşman kontrolünde bulunan silah depolarının boşaltılıp Anadolu'ya silah sevk dilmesinde görev alarak, direnişe büyük katkıda bulunmuşlardı. 

Hulusi Bey, Birinci Dünya Savaşından önceki yıllarda Madrid ve Londra’da sefirlik yaptıktan ve kısa süren Hariciye Nazırlığı görevinden sonra Çamlıca’daki köşküne yerleşmişti. Eşi Handan Hanım İngilizce ve Fransızca biliyordu. Köşkte Handan Hanımın kuzeni Nedim Bey’de vardı. Hulusi Bey’in üç kızı da Nedim Bey’in elinde büyümüştü. Nedim Bey, Handan Hanım’ın köşkte olmadığı zamanlarda kızlara özgürlükçü şiirler okuyor ve zamanla sözü Atatürk’e getiriyordu.

Çamlıca’nın üç kızından Neriman ve Perihan Amerikan Koleji’nde okuyordu. Üçüncü kız Ümran ise okumak istemeyen ve ele avuca sığmayan kızdı.Çamlıca’daki köşk her gün ziyaretçi akınına uğruyordu. Hulusi Bey ve Handan Hanım, Hünkar Hazretlerine körü körüne bağlıydı. Köşkte el etek öpmeler, alaturka övgü sözler ve yalakalıklar almış başını gidiyordu.

Fakat kızlar bunlardan haz almıyor ve Nedim Bey’in özgürlükçü fikirleriyle büyüyorlardı. Ülkenin İngiliz ve Fransız istilasını yaşadığı yıllarda Çamlıcalı üç kardeş Milli mücadelede önemli rol oynamışlar. Çok önemli bilgileri sızdırmaktan, silah taşımaya kadar Milli mücadelede önemli rol almışlar.

Hıfzı Topuz, “Milli Mücadelede Çamlıca’nın Üç Gülü” romanında bu üç genç kızın gizli kalmış heyecan dolu yaşamlarını ve aşklarını gün ışığına çıkarmış. Anılara ve belgelere dayanarak kaleme aldığı romanda Çamlıcalı kızların yaşadıklarından yola çıkarak, Kurtuluş Savaşı'nın çok az değinilen yeraltı örgütlerini ve ajanlarını, gerçek bir halk hareketinin unutulmuş kahramanlarını anlatmış.

Yesari Asım Arsoy bu mücadeleyi şarkısına konu yapmış ve Sultan-ı Yegâh şarkı olarak bestelemiş. 

Biz Çamlıca'nın üç gülüyüz
Aşk bahçesinin bülbülüyüz
Dillerde gezer söyleniriz
Gamsız yaşarız eğleniriz

Yalnız gezene söz atarız
Naz eyleyene biz çatarız
Yüz bin kokulu gül satarız
Vallahi cana can katarız

“Biz Heybeli’de her gece mehtaba çıkardık” başta olmak üzere Adalarla ilgili çok sayıda şarkının bestecisi ünlü Yesari Asım Arsoy’un mezarı Heybeliada’dadır. Arsoy’un anısına yapılan heykel Heybeli parkındadır.

 

Yesari Asım Arsoy gençlik yıllarında bir Yahudi olan Suzan Arsoy la evlenmek istemiş fakat abisi o dönemlerde izin vermemiştir. Abisinin vefatından sonra ise gençlik döneminden beri tanıdığı Suzan Arsoy ile ancak 1977 yılında evlenebilmiştir.    Bestelerinin bir çoğunu da Suzan Hanım için yapmıştır. 

(Suat Yener; Şarkıların Gözyaşları S:86, Altın Koza Yayınları 0 322 503 04 77)

Hazırlayan: Suat Yener