Erişti nevbahar eyyamı açıldı gülü gülşen -Hikayesi - Notası -Videosu

Makam: Nihavend

Bestekar: Arif Sami Toker

Sanatçı: Ayşegül Durukan

Güftekar: Nedim

Usül: Semai

Erişti nevbahar eyyamı açıldı gülü gülşen -Hikayesi - Notası -Videosu

Arif Sami Toker, 1950 yılında İstanbul Radyosu’nun açtığı imtihana girdi.  Şair Nedim’in yazmış olduğu güfteyi besteledi ve yıllarca bu eser radyolarda icra edildi. Bu şarkının bestelenişinin enteresan öyküsü olduğu söylenir.

 

Günlerden bir gün Arif Sami Toker, çalışmalarının tam orta yerinde tatlı bir uykuya dalmış elinde bu eserin notası ile kendini III. Ahmet’in huzurunda buluyor.

 

III. Ahmet devrin Şairi Nedim’e: “Nedim oku bakalım şu bahar Gazelini” der.

 

Daha sonra Arif’e döner: “Arif sen de şu bestelediğin Gazel’i oku da dinleyelim” der,

 

Arif Sami Toker de Ud’unu eline alarak şarkıyı icra eder. III. Ahmet her ikisine de iltifatlar yağdırırken, Arif Sami Toker rüyada bakar ki elinde bu eserin notası ve çalmak üzere hazır duran Ud’u. Üstat bu durumdan çok etkilenmiştir. Uyandığında hala rüyada olduğunu sanmaktadır. Güfteyi beyninde canlandırmaya başlamış ve uyanınca hemen notaya almaya başlamış. Rüya ile gelen beste oluşmuş. 

 

Erişti nev-bahar eyyâmı açıldı gül-i gülşen
Çerâğan vakti geldi, lâlezârın didesi ruşen

Çemenler döndü rûy-i yâre reng-i lâle vü gül’den

Çereğan vakti geldi, lâle-zârın didesi ruşen

 

Açıldı dilberin ruhsârı gibi lâleler güller

Yakıştı zülf-i hûbân veş zemine saçlı sümbüller

Nevâsâz olmada bin şevk ile aşüfte bülbüller

Çerâğan vakti geldi, lâle-zarın didesi ruşen

“Geldi ilkbaharın günleri açıldı gül bahçesinin gülleri

Şenlik zamanı geldi lale bahçesinin gözbebeği parladı

Yeşillikler döndü yarin kalbinde lale ve gülden

Şenlik zamanı geldi lale bahçesinin gözbebeği parladı

 

Güzelin gönlü lale ve gül gibi açıldı

Güzelin saçlarına yakıştığı gibi sümbüller zemine yakıştı

Bülbüller çıldırırcasına nağmeler verir

Şenlik zamanı geldi lale bahçesinin gözbebeği parladı”

 

Bahar neşenin. Sevincin ve coşkunun mevsimidir. Arif Sami Toker’in Nedim’e yakışır haşmette Nihavent makamında bestelediği şarkının hikâyesi oluyor. Çerağan donanma ve şenlik demektir. Lale bahçeleri onunla şenlenir demiş Nedim. Biz bu sırrı yeniden anlatabiliriz. Kaybettiğimiz Osmanlı genini yeni Türk lalelerinde yeniden sentezlenen gerçek bir İstanbullu olan Nedim’in şiirini usta Bestekâr Arif Sami Toker rüyasındaki ilhamla besteliyor.

Nedim:

 

1680'ta İstanbul'da dünyaya geldi. Fatih Sultan Mehmet devrinde yaşayan soylu bir aileden geldiği bilinir. Babası Mehmet Efendi’dir.  Sadrazam Ali Paşa ve Nevşehirli İbrahim Paşa tarafından korundu. Nevşehirli İbrahim Paşa, şiirlerini çok sevdiği Nedim'i muhasip seçti. Daha sonra ise kütüphanesinde hafızı kütüb (kütüphane hafızı) görevine getirdi. Bütün zevk ve eğlence meclislerinde sadrazamın ve bazı devlet büyüklerinin arkadaşı oldu.

 

Ramazan aylarında, sadrazam İbrahim Paşa huzurunda verilen tefsir derslerine katıldı. Sadrazam İbrahim Paşa aracılığı ile Sultan Üçüncü Ahmet'in bulunduğu toplantılara katılmaya başladı. Nedim dinin bazı yasaklarına karşı çıkmış, bu da onu tasavvufi düşüncelerden uzaklaştırmıştır. Nitekim şair de eserlerinde kadın, içki gibi unsurları işlemiştir. Ona göre yaşamanın temel amacı dünya zevklerini tatmak, eğlenmekti. İçki düşkünlüğü yüzünden titreme hastalığı ve ileri korku hastalığı çeken Nedim'in, Patrona Halil isyanı sırasında bir buhran geçirerek öldüğü ileri sürülür.

(Suat Yener; Şarkıların Gözyaşları S:147, Altın Koza Yayınları 0 322 503 04 7)

Sahibinin Sesinden - Arif Sami Toker

Ayşegül Durukan Yorumu

Hazırlayan: Suat Yener