MUSİKİ KLAVUZU

Halit Çelikoğlu (1934-2012)

1934 yılında Adapazarı’nda doğdu. İlkokul öğretmenin kendisinde gördüğü yetenek ile şiir yazmaya başlayan Halit Çelikoğlu, bugüne kadar yazdığı şiirlerden bine yakınını şarkı sözü olarak bestelendi. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Başkâtipliğinden emekli olduktan sonra ve hayatı boyunca şiir yazdı şiir merakı ile her hafta bir şiir yazmaya başlamıştı.

1980 yılında İrfan Özbakır’ın bestelediği “Adın bir dua gibi” şarkısı Milliyet Gazetesi’nden ödül aldı. 1984 yılında Necdet Tokatlıoğlu’nun bestelediği “Bir Sevgi İstiyorum” Altın Kelebek ve Milliyet Gazetesi birincilik ödülüne layık görüldü. Erdoğan Berker’in bestelediği “Sevgisiz Yaşayamam” Milliyet Gazetesi birincilik ödülün,  Yusuf Nalkesen’ini notaya aldığı :

Ne mektup geliyor ne haber senden

Söyle de bileyim bıktın mı benden

Her akşam güneşin battığı yerden

Gözlerin doğuyor gecelerime

Çileli doğmuşum zaten ezelden

Hasrete alıştım ne gelir elden

Yaşlı gözlerime baktığın yerden

Gözlerin doğuyor gecelerime

Geçilmez gurbetin sokaklarından

İçilmez suları pınarlarından

Öptüğüm o ıslak dudaklarından

Sözlerin doğuyor gecelerime

Uşşak şarkısı 1990 yılında yılın en iyi şarkısında beşincilik ödülü almıştır. ve Ziya Taşkent bestesi olan  “Gökyüzündü duman duman bulutsun”  şarkıları ödüllü güfteleri oldu

(http://www.turksanatmuzigi.org)

Senin olmaya geldim

Şair  bir zamanlar bir hanımla evlilik hazırlığına başlamış. Haftada bir gün onun yanına gidiyor ve onunla kalıyormuş. Hanımefendi, evliymiş gibi şairin tüm ihtiyaçlarını karşılar ve sabahları çamaşırlarını yıkar ve ütüler verirmiş.

Şair yine bir gün sözleşmiş olduğu akşamında gitmeye hazırlanıyordu ki bir arkadaşı engel olmuş ve gece yemeğe gitmeye ikna etmiş. Arkadaşını kıramayan Çelikoğlu, yemeğe gitmiş. Gitmiş ama o gece hanım da şairi gece yarısına kadar beklemiş.

Ertesi gün telefonla konuştuklarında Hanım: “Seni gece yarısına kadar bekledim, aç yattım” deyince. 

Şair duygulanmış ve Sultanahmet Parkı'nın yolunu tutmuş. Parkta otururken hemen o gecenin atmosferi ile şiiri yazmış. 

Dün akşam yine benim yollarıma bakmışsın

Gelmeyince üzülüp perdeyi kapatmışsın

Kalbindeki derdine derman olmaya geldim

Sakın artık üzülme sende kalmaya geldim

Yıllar var ki hasretim o gül yüzüne

Kararlıyım bu gece senin olmaya geldim

Benim için ağlayıp, hep gözyaşı dökmüşsün

Yollarıma bakıpta hep boynunu bükmüşsün

Kalbindeki derdine derman olmaya geldim

Sakın artık üzülme sende kalmaya geldim

Yıllar var ki hasretim o gül yüzüne

Kararlıyım bu gece senin olmaya geldim

Eller Kadir Kıymet Bilmiyor Anne 

Bu şiiri Selami Şahin bestelemiş ve sevilen şarkılar arasına girmiş.

Çelikoğlu’nun “Eller Kadir Kıymet Bilmiyor Anne” sözleriyle bilinen şarkının sözlerini de kendi annesinin eşiyle yaşadığı bir olaydan etkilenerek yazmış. 

Çelikoğlu’nun annesi kendilerinde kalması için evine gidiyor. Üstat evde yokken annesi ile eşi tartışıyorlar. Üstat, akşam eve geldiğinde annesinin ağladığını görüyor. 15 gün kalacak olan anne 3. gün gideceğim diye tutturuyordu. Annesinin ısrarla gitmek istemesi üzerine annesini evine götürdü.

Eve döndüğünde eşiyle tartışmaya başladı ve daha sonra da eşinden ayrıldıktan sonra bu şarkının sözlerini yazıyor ve Mehmet Dağdelen besteledi.

Bir yar için seni terk edip gittim

Vicdanıma bir sor, ne acı çektim

Kendimi ben sana emanet ettim

Eller kadir kıymet bilmiyor anne

Senin kadar kimse sevmiyor anne

Rastlarsan gözleri yaşlı yavruna

Suçunu bağışla, sarıl boynuna

Biz bize yaşarken, geldik oyuna

Eller kadir kıymet bilmiyor anne

Senin kadar kimse sevmiyor anne

Bir Kadın Tanıdım Çok Ağlıyordu

Halit Çelikoğlu, Sultanahmet adliyesinde başkâtip olarak görev yaptığı zamanlardı. Bir gün tanımadığı, sesini ilk kez duyduğu bir bayan hayranı aradı. 

Eşinin onu bir bayan arkadaşıyla aldattığını, ayrıldığını, çaldığı tüm kapıların yüzüne kapandığını ve intihar etmek istediğini söylüyordu. Son isteği olarak da Çelikoğlu’dan onun kendi hayatını anlatan bir şiir yazmasını istediğini söyledi. 

Şair de kendisini teselli etmeye çalışırken şairle görüşmek istediğini söyledi. Bu görüşme teklifini Üstat kabul etti. Buluşma yerini Ortaköy’de (İstanbul) veren bayan elinde bir karanfil ile bekleyeceğini ve kendisini kırmızı karanfil alarak birbirlerini tanıyacaktı. 

Üstat,  buluşma yerine gittiğinde karşısında genç ve güzel bir hanımefendi buldu. Oturdular ve bir yerde sohbete başladılar. Genç kız anlatıyordu, Üstat dinliyordu. 

Eşinin onu terk ederek bir bayan arkadaşıyla aldattığını, eşinden ayrıldıktan sonra çalıştığı işyerlerinde huzuru bulamadığını, çalıştığı yerlerde güzelliğinden dolayı rahatsız edildiğini ve ne yapacağını bilmediğini, çareler aradığını ama bulamadığını gözlerinden boncuk boncuk yaşlar dökülerek anlatıyordu. Üstat, hemen ilk dörtlüğünü bulmuştu.

Bir kadın tanıdım çok ağlıyordu
Gözünden sel gibi yaş akıyordu
Teselli verecek dost arıyordu
Eşinden ayrılmış bir hali vardı. 

Halit Çelikoğlu, eşinin kendisini neden terk ettiğini sorduğunda ise cevap veremeyeceğini, bazı şeylerin kendisinde kalması gerektiğini söyleyerek cevaplandırmadı. Üstat’ın ısrarlarına rağmen cevap vermeyince ikinci dörtlüğü yazmak Üstat için zor olmamıştı.

Yaralı kalbini benden gizledi
Yalvardım yakardım bir sır vermedi
Acıdım haline elim değmedi
Evinden ayrılmış bir hali vardı 

Eşini severek evlendiğini, onu çok severken kendisini terk edip aldatmasının kendisine büyük yara verdiğini anlattı. Çok sevip güvendiği bir insanın kendisini terk etmesinden dolayı artık kimseyi sevecek güveni kalmadığını anlatınca üstat şiiri tamamlıyordu. 

Dünyada sevmek, sevilmek bu muydu
Düştüğü yollar da hayat yoluydu
Gözleri ümitsiz yaşla doluydu
Eşinden ayrılmış bir hali vardı

Üstat sohbeti boyunca hanımefendiye ismini soramadı. O günden sonra da görmedi. Ona bu şiiri yazdı.

(Suat Yener; Şarkıların Gözyaşları S:239, Altın Koza Yayınları 0 322 503 04 77)

Küsmeyin geceler

Güftelerin duygusallık ve buram buram hasret kokar. Belki de hasreti en güzel anlatan şairlerimizden biridir. Bazı zamanlar isyanı anlatır mısralarında. Duygularını usta bestecilerimiz melodilerle anlatınca daha bir başka anlamlı olur. Yusuf Nalkesen’in Hüzzam şarkısındaki gibi:

Tutundum ışıksız karanlıklara

Sarıldım umutsuz yalnızlıklara

Bir acı sözüm yok vefasızlara

Küsmeyin geceler küsmeyin bana

Sevgiyle doluyum tüm insanlara

Elemler giriyor rüyalarıma 

Acılar doluyor hülyalarıma 

Neşeler dönüyor kedere gama

Neşeler dönüyor kedere gama off