İsmet Nedim Saatçi (1936-)

İsmet Nedim Saatçi (1936-)

24 Mart 1937 yılında Samsun’da dünyaya gelen İsmet Nedim, müzisyen bir ailenin çocuğudur. Dedesi Mısırlı Rıza Bey Keman, babası Nedim Bey Kanun ve annesi Kadriye Hanım ise Ud çalardı. Durum böyle olunca İsmet Nedim’in müzisyen olması kaçınılmaz oluyordu. Zira evlerinde dostları ile yapılan fasılları zevkle takip ediyordu.


İlk, orta ve lise eğitimini Samsun 'da tamamladıktan sonra, İstanbul Teknik Üniversitesi 'nde okumaya başladı. Fakat üniversitenin ikinci sınıfından ayrılarak musiki aşkı daha ağır basınca İstanbul Devlet Konservatuarında tahsiline başladı. Bu süre zarfında Şefik Gülmeriç 'ten istifade etti. Konservatuarı bitirdikten sonra Ankara’ya giderek Fahri Kopuz’dan şarkı meşk ederek repertuarını genişletti.

1958 yılında Ankara Radyosu’nun açtığı sınavı kazanarak çalışmaya başladı. Aynı gösterdiği başarı ile solo programlar yapmaya başladı. Bu zaman içinde Devlet Konservatuarı öğretmenlerinden Muammer Sun’dan batı müziği eğitimi aldı. Ruşen Ferit Kam, Halil Bedii Yönetken, Suphi Ziya Özbekken, Refik Ahmet Sevengil ve Muzaffer İlkar gibi değerlerden ders ve feyiz alarak musiki bilgisini geliştirdi.

Çoban Çeşmesi

1958 yılında Faruk Nafiz Çamlıbel’in yazdığı "Çoban çeşmesi" isimli şiiri muhayyerkürdî makamında besteleyerek bestecilik hayatına başladı.


Bir zaman başından aşkındı derdi

Mermeri oyardı, taşı delerdi

Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi

Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi

Ne şair yaş döker, ne âşık ağlar

Tarihe karıştı eski sevdalar

Beyhude seslenir, beyhude ağlar

Bir sağa, bir sola çoban çeşmesi

Ses sanatçısı ve bestekâr olarak yaşamını sürdüren İsmet Nedim 70 civarında bestesi vardır. Şarkılarını kendisi seslendirdiği gibi musikimizin değerleri solistleri konserlerinde, plak, kaset ve CD seslendirdiler.

İsmet Nedim, Hafif Türk Sanat Müziğinin öncüsü olarak bilinir. Ayrıca çok sazlı Türk Müziği dönemine de öncülük etmiştir. 

1962 yılında Ankara Büyük Sinema'da tek başına mücadele ederek akordeon, abua, çan, timbal, kontrbas, viyolonsel, gitar gibi enstrümanları ile Türk Müziği sazları ile birleştirerek 20 kişilik koro ile konser vererek belki de Atatürk’ün arzu ettiği tarzda bir konser verdi. Hafif Türk Sanat Müziğinin öncüsü olarak bilinir. Çok sazlı ve sözlü Türk Müziği dönemine de öncülük etmiştir.

Agora Meyhanesi: 

İsmet Nedim, “Agora Meyhanesi”ni 60'lı yılların ortalarında eşi Zeynep Hanım için besteledi. Eşinin şiir defterinde yer alan ve sözleri Dr. Onur Şenli’ye ait bu şiiri Zeynep Hanım beğendiğini, kendisi için bestelemesini istemiş. Bu şarkının anısını Üstat şöyle anlatmış;

“Bu güzel şarkıyı bestelememe sebep eşimdir. Hatta bu şarkıyı günlerce karanlıkta, mum ışığında besteledim. Çünkü o günlerde karartma geceleri vardı. İlk yaptığım besteyi eşim beğenmedi. İkinci kez bestelediğimde beğendi. Odeon Plak Şirketi'ne okudum. Çok beğenildi. O kadar çok tuttu ki, Türkiye meyhaneleri isim değiştirip Agora Meyhanesi ismini almaya başladılar.”

Burası Agora meyhanesi

Burda yaşar aşkların en divanesi, en şahanesi

Bu gece benim gecem, bu gece benim gecem

Cama vuran her damlada seni hatırlıyorum

Ve sana susuzluğumu

Bu akşam ümitlerimi

Meze yapıp içiyorum, içiyorum, içiyor, içiyorum

 

“Agora Meyhanesi” bomba gibi müzik piyasasına düştü. Şarkıyı meşhur yapan Behiye Aksoy ile filme senaryo olsu.

Batı Berlin’e yerleşerek sanat hayatını sürdüren İsmet Nedim, bu şehirde müzik alanında öğretim üyeliği yapmıştır.

(Mustafa Rona, 20.Yüzyıl Türk Musikisi S:713, Rahmi Kalaycıoğlu, Türk Musiki Bestekârları Külliyattı Cilt:2 Sayı:36, Türk Musiki Tarihi Ve Edebiyatı / Suat Yener Syf: 448)

İsmet Nedim, 1967 yılında İstanbul Radyosu'na tayin olur. Tayin edilmesine rağmen yeniden imtihan edilmek istenir. Devrin Basın Yayın Genel Müdürü Turgut Özakman İsmet Nedim'i çağırır.

 "Seni radyodan atmak istiyorlar, ne dersin?" diye sorar. İsmet Nedim cevaben, elinde tuttuğu "Bin cefâ görsem ey sasnem senden" isimli acemaşiran şarkının notasını göstererek:

"Efendim, Ankara ve İstanbul radyo evleri nota kütüphanelerinde bulunan aynı esere ait notalar farklılıklar gösteriyor. İşte buyurun elimdeki nota da bunların bir tanesi. Ben bu tür yanlışlıkları söyleyince göze batıyorum." der.

Turgut Özakman bu iddia karşısında hemen Ruşen Ferit Kam'ı çağırtarak, İsmet Nedim ile yüzleştirir. Ruşen Bey, kemençesi ile eseri geçer ve notadaki yanlışlığı kabul eder. Bunun üzerine Turgut Bey, İsmet Nedim'in kadrolu olarak İstanbul Radyosu'na tayinini onaylar.

İsmet Nedim bu olaydan sonra: "Musiki kaideleri bestekârların eserlerinden çıkar. Kaidelere göre beste yapmak aynı şeyin tekrarı demektir. Özgür olmayan bir sanatçı yaratıcı olamaz! Yaratamayan bir sanatçı sayılmaz. Hiç elleri bağlı bir ressam düşünebilir miyiz?"(https://tr.wikipedia.org)

Hazırlayan: Suat Yener


İsmet Nedim Şarkıları

 Bir kere baktın kalbimi yaktın yalnız bıraktın kalpsiz Hicaz Düyek Mehmet Erbulan
 HAN DUVARLARI (On yıl var ayrıyım..) Hüseyni Sofyan Fâruk Nâfiz Çamlıbel
 On yıl var ayrıyım kına dağından (HAN DUVARLARI) Hüseyni Sofyan Fâruk Nâfiz Çamlıbel
 Gel sevgilim gülelim kendimizden geçelim Mahur Sofyan _
 Bir zaman başından aşkındı derdi Muhayyer Kürdî Sofyan Fâruk Nâfiz Çamlıbel
 Bir zaman seni ne kadar çok sevmiştim Muhayyer Kürdî Sofyan _
 Kaçma benden güzel kuşum Muhayyer Kürdî Nim Sofyan _
 Kime derdim söyleyim halden bilmezse Muhayyer Kürdî Sofyan _
 Seni düşünüyorum...(MUKADDES AŞK) Muhayyer Kürdî Sofyan _
 Artık senin adını zehir saçan aşkını unutmak istiyorum(UNUTMAK İSTİYORUM) Nihavent Sofyan Mehmet Erbulan
 Dön bana ... Nihavent Sofyan _
 Gel kalbimin tahtında saltanat süren güzel Nihavent Sofyan Mehmet Karaca
 Yalnızlar ey yalnızlar hâlininizi biliyorum Nihavent Sofyan _
 Elimde olsa eğer bir an bakmam yüzüne Rast Düyek _
 İki damla gözyaşı Segâh Aksak İsmet Nedim
 Kalbimde sevgilimsin Segâh . _
 İnsafın yok mu senin (EY SEVGİLİ SANA) Uşşak Düyek Mehmet Erbulan
 Kalmadı sabrım ...(SENSİZ YİNE BU AKŞAM) Uşşak Düyek Mehmet Erbulan
 Ne bir sevgilim var ne de bir sevenim(ÇİLELİ BAŞIM)  Uşşak Düyek Mehmet Erbulan