Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul! - Hikayesi - Notası

Makam: Hicaz

Bestekar: Münir Nurettin Selçuk

Sanatçı:

Güftekar: Yahya Kemal Beyatlı

Usül: Semai

Yahya Kemal’e kız öğrencilerinden biri âşıktı. Öğrencisi ile birlikte Küçüksu sırtlarında yemeğe gidiyor. Şairler eşleri ile gelmişlerdi. Yemek sonrası her şair kadeh kaldırıp sevdiği insan ithafen dizeler okuyorlardı. Sıra Yahya Kemal’e gelmişti. Boğaz bir başka güzeldi o akşam.

 

Güneş batmak üzereydi. Kadehini yukarı kaldırdı, birlikte geldiği kız öğrencisine birkaç dize okuyacak sanılıyordu. Ama Yahya Kemal:

 

“Kadehimi aziz İstanbul’umun Sarayburnu’ndan batan akşam güneşimin şerefine kaldırıyorum!” dedi.

 

İşte o yemekten sonra kalemine sarıldı ve İstanbul’un güzelliklerini anlattı. İş usta Bestekâr Münir Nurettin Selçuk’a kaldı ve tamburunun nağmeleri ile Hicaz makamında besteledi.

 

Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer

 

Yahya Kemal’de, tarih, vatan, millet ve İstanbul sevgisi, hep bu açıdan işlenir. Osmanlı medeniyeti yüzyıllar boyu en yüce eserlerini İstanbul’da yarattığı için, Yahya Kemal’in İstanbul, Boğaziçi ve Türk musikisi hayranlığı yanında, tabiat güzellikleri yanı sıra, tarihi değerleri de önemlidir.

 

 


 


 

Hazırlayan: Suat Yener