Ahmet Refik Altınay (1881-1937)

Ahmet Refik Altınay (1881-1937)

1881 yılının Şubat ayında İstanbul’da, Beşiktaş’ın Valideçeşme semtinde dünyaya geldi. Babası, Sultan Abdülaziz’in vekilharcı Ürgüplü Ahmet Ağa'dır.

 

İlköğrenimini Vişnezade Sıbyan Mektebi’nde, orta öğrenimini Beşiktaş Askeri Rüştiyesi ve Kuleli Askeri İdadisi'nde gördü. 1898 yılında Harp Okulu'ndan piyade birincisi olarak mezun oldu. Küçük yaşta teğmen çıktığı için kıtaya gönderilmeyip öğretmen sınıfında bırakıldı. Toptaşı ve Soğukçeşme Askeri Ortaokullarında 4 yıl süre ile coğrafya öğretmenliği yaptı. 1902 yılında Harp Okuluna Fransızca, 1908 yılında tarih öğretmeni oldu. 1909 yılında tarihi araştırmalar için bir heyetle birlikte Fransa'ya gitti. Paris Hazine-i Evrakı’nı bu gezi sayesinde yakında tanıma imkânı buldu ve bilgisini, Osmanlı Hazine-i Evrakı’nı tanımak için kullandı. Yine bu gezide tarih anlayışını etkileyen kimi Fransız tarihçilerle tanıştı.

 

1918 yılında İstanbul Darülfünun Osmanlı Tarihi Öğretmenliğine, 1919 yılında Türkiye Tarihi Müderrisliğine atandı. Bir yandan da Osmanlı Hazine-i Evrak’ında çalışmaya başladı. Bu arada Demirbaş Şarl ile ilgili bir çalışması nedeniyle İsveç hükümeti tarafından ödüllendirildi.

 

Hayatının son yıllarını Büyükada’da sefalet içinde geçirdi. Değerli kütüphanesini parça parça sattı. Uzun bir hastalığın ardından 10 Ekim 1937 tarihinde İstanbul'da Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde 56 yaşında iken zatürreeden vefat etti. Mezarı Büyükada'da Tepeköy Mezarlığı'ndadır. (Oğuz Aydoğan, Ahmet Refik Altınay, Hayatı ve Sanat Tarihi Çalışmaları, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, tr.wikipedia.org/wiki/Ahmet_Refik_Altınay)

Yakın arkadaşı olan Osman Nihat Akın:

 

Kaç yıl yüreğim sızladı âteşlere yandım

Sünbüllere leylaklara baktım seni andım

Sermest ederek ruhumu güyâ oyalandım

Sünbüllere leylaklara baktım seni andım

Güftesini Nihavent makamında besteledi.  Darülfünun Tarih Müderrisi olan Ahmet Refik Altınay ile Osman Nihat Akın iyi arkadaşlardı, beraber tavla oynar ve Büyükada Dil Burnu'nda beraber gezerlerdi.Kader onları 1937 yılında Altınay'ın ölümü ile ayırdı. Bu duruma çok üzülen Osman Nihat Akın, Altınay'ın birinci yıl dönümünde yine Dil Burnu’nda gezerken hislerini nağmeye döktü ve dilimizden düşmeyen  “Yine bu yıl ada sensiz içime hiç sinmedi” isimli Nihavent şarkıyı arkadaşının anısına besteledi.

Yine bu yıl ada sensiz içime hiç sinmedi

Dil'de yalnız dolaştım hep, gözyaşlarım dinmedi

Bende şaştım nasıl oldu yüreğime inmedi

Dil'de yalnız dolaştım hep, gözyaşlarım dinmedi

Altınay’ın sözlerini yazdığı Hicaz bestelerde. Mısır'lı İbrahim Efendi,” Sırma saçlı yârimin can bahşederken işvesi”, “Solsan da sararsan yine gül-penbe dehensin” Hicaz, “Ruhum seni sevdi sana yandı sana yardır” Hüzzam, “Şen gözlerine neş'e veren bir çiçek olsam” Kürdîlihicazkâr, “Yalnız bırakıp gitme bu akşam yine erken” Uşşak şarkıları şair bestekâr ilişkisinin en güzel örneklerinden biridir.

 

Selanikli Ahmet Efendi, “Badeler döndükçe artar bezm-i ayşın neş'esi” Mahur şarkı, Bimen Şen’in Segâh besteli Ağır Aksak şarkısı “Sun da içsin yar elinden aşıkın peymaneyi”, Nasibin Mehmet Yürü imzalı “Kederden mi neden bilmem” ve Mısırlı İbrahim Efendi’nin Nihavent şarkısı:

 

Semalardan güneş hala dinmiyor

İçim mahzun gözümden yaş dinmiyor

Ada sensiz yüreğime sinmiyor

Gel de biraz gözlerini göreyim

Mimoza'dan sana çelenk öreyim.

 Hicaz şarkısı ile Uşşak makamında bestelediği:

Âşıkından sen nasıl bıktın, neden ettin telâş?

Sızlıyor kalbim, gözümden dinmiyor bir lâhza yaş

Durmuyor hiç ızdırâbım bağrıma bassam da taş

Sızlıyor kalbim, gözümden dinmiyor bir lâhza yaş

Ahmet Refik Altınay’ın sihirli kaleminden yazılmıştır. Özellikle kendi zamanının bestecileri Altına’ın şiirleri bestelemeyi tercih etmişlerdir. Bestelenen şiirlerinden bir kısmı:

 

Ali İçinger                             Bir gören bir dem unutmaz sen gibi bir mehveşi   Eviç

Ali Ulvi Baradan                   Gözlerin zümrüt saçın kumral yanaklar penbel      Hicazkâr

Bimen Şen                             Endamının hayalini gözlerimden silemem              Hüzzam

Bimen Şen                              Sun da içsin yar elinden aşıkın peymaneyi           Segâh

Hüseyin Sadettin Arel            Bir görüşte çeşm-i mestinle esir ettin beni            Nikriz

Kaptanzade Ali Rıza Bey       Kaküllü yeşil gözlü beyaz tenli güzelsin               Kürdîlihicazkâr

Kemal Emin Bara                  Nerde ahu nigehin nerde o gözlerdeki nur             Nihavent

Mehmet Yürü (Nasib'in)        Açmam açamam söyleyemem  çünkü derinde      Uşşak     

Mısır'lı İbrahim Efendi(udi)   Ruhum seni sevdi sana yandı sana yardır             Hüzzam

Mısır'lı İbrahim Efendi(udi)   Sevdiğim günden beri çektiklerim derd ü keder    Kürdîlihicazkâr

Mısır'lı İbrahim Efendi(udi)   Sineler aşkınla inler dideler mahmur olur             Kürdîlihicazkâr

Osman Nihat Akın                Sensin gözümün nuru baharı güneşi                      Hicazkâr

Suphi Ezgi                             Bir görüşte çeşm-i mestinle esir ettin beni             Acem

Hazırlayan: Suat Yener