- Anasayfa
- Hakkımda
- Şarkı Sözleri
- Makaleler
- Bestekarlar
- Notalar
- Haberler
- Videolar
- Ziyaretçi Defteri
- Önemli Linkler
- Musikişinas Atatürk
- İletişim
Ali Şenozan hayatı ve eserleri
Henüz 11 yaşındayken hocası Arif Nihat Aka’nın “Yaz bakalım” sözü ile ezberlettiği müzik tarifi ile çocuk yaşta musiki eğitimine başlamış oldu.
“Müzik: Kulağımıza gelen sesleri bir sanat öyküsü ile tanıtan, çalınıp söylendiği zaman, ruhumuz üzerinde zevkle coşkunluk seslerinin düzenini öğreten ilimdir.”
07.06.1939 yılında Adana’nın Sugediği Mahallesi 82 sokak 2 no’lu hanesinde doğan Ali Şenozan. İnkılâp İlkokulu, Tepebağ Ortaokulu ve Adana Erkek Lisesi’ni bitirdi.
Ortaokul sıralarında Arif Nihat Aka’dan nota, usul, feyiz ve makam dersleri aldı. Daha sonra Arif Nihat Aka'nın yardımcısı olarak hocalığa başlayan Şenozan, Adana Erkek Lisesi Korosu'nu kurdu ve çalıştırdı.
Ali Kaptıkaçtı, Ali Şenozan oluyor
1958 yılında İstanbul Belediyesi Konservatuvarı'nda açılan ve 148 kişinin girdiği şan ve okuma tarzı sınavını birincilikle kazandı. O zaman ki sınavın komisyonunda Duri Turan, Münir Nurettin Selçuk , Refik Fersan, Faire Fersan ve Kemal Gürses bulunuyordu.
Komisyon üyeleri; “Adın, soyadın ne evladım?” deyince “Ali Kaptıkaçtı” dedi. Komisyon üyeleri önce kahkaha ile gülüp sonra özür dilediler.
Daha sonra bestelediği bir şarkıyı Gönül Akın’a verdi. Sanatçı bu şarkıyı okuyacağı üstada haber verdi. Radyo anons yapılırken bestekârı “Ali Bey” diye tanıtılınca soyadını değiştirmek istedi. Bir gün cümbüşle evde “Gözlerinden içti gönlüm neşeyi” şarkısını söylüyordu, arkadaşı Rifat Veziroğlu;
“Ali sen soyadı arıyordun değil mi? Bak sana göre soyadı Şenozan” dedi. Söylediği şarkı Şükrü Şenozan’ındı. Üstadın hoşuna gitmişti. Ertesi gün Laika Karabey’i arayarak durumu anlattı.
“Tam sana göre soyadı” deyince üstat “Ali Şenozan” olarak anılmaya başladı.
Laika Karabey İle Bir Anı
Laika Karabey, birgün Ali Şenozan'ı dinledikten sonra:
"Seni yetiştiren hocayı tanımak isterim. Ancak bu kadar güzel bir eğitim olabilir" diyor.
Arif Nihat Aka, İstanbul'da Ütadı ziyaret edince Üstat hemen Laika Hanım'ı arıyor:
"Hocam Adana'dan geldi. Neredeyseniz ziyaretinize gelmek istiyoruz" deyince Laika Hanım:
"Neredeyseniz ben gelim. Bu kadar kıymetli sanatçıyı yetiştiren Hoca'ın ayağına ben gelmek isterim" diyor.
Sanatçılık Yolundaki Yokuşlar
İstanbul Belediyesi Konservatuvarı'nda Münir Nurettin Selçuk'dan istifade etti, Türk Müziği Derneği'nde Çimuçen Tanrıkorur, Erdoğan Köroğlu, Teoman Apay, Şekip Ayhan Özışık, Tülin Yakarçelik gibi sanatçılarla birlikte oldu. Emin Ongan, Cevdet Çağla, Dr. Alaattin Yavaşça gibi üstatlarla yakın dostlukları oldu
1959 yılında Adana'ya dönen Şenozan, Adana Paksoy Fabrikasında çalışmaya başladı.
1960 yılında Polatlı Topçu Okulundaki askerlik döneminden sonra, Çorlu 301. Topçu Alayı'na gitti, moral gecelerinde konserler verdi. Kapanan Kırklareli Müzik Cemiyeti’ni Ecz. Tevfik Bey'le birlikte açtı.
1959 Yılında TRT 'nin açtığı " Stajyer Solistlik " sınavına girdi fakat sınav komiyonundaki anlaşmazlık sonucu sınav iptal edildi. Şenozan anısını şöyle anlatıyor;
" 1500 kişinin girdiği imtihanda herkes benim kazanacağıma garanti gözüyle bakıyordum. Sınav iptal edilince çok üzüldüm. Bu sırada Seyfettin Sığmaz yanıma gelerek elini omzuma attı ve ‘Hiç üzülme sen bu radyoya gireceksin’ dedi.
05.09.1966 yılında bu defa TRT’nin açtığı "Doğrudan Sanatçı" sınavı vardı. Sınava girdim ve kazandım. Seyfettin Sığmaz'la yine karşılaştım. Aynı edayla elini omzuma koyarak ‘Dadaşsan demedim mi ben sana sen bu radyoya gireceksin diye ?’ dedi "
1966 yılında Ankara Radyosu'nda açılan sanatçı sınavını kazanarak ses sanatçısı olarak göreve başladı.
1979 yılında açılan sınav sonucu topluluk şefi oldu. Ankara Radyosu'nda, Topluluk Şefi ve Ses Sanatçılığı görev yaptı. SSK Türk Sanat Müziği Korosu'nu çalıştırdı. TRT 'de kurul üyeliği görevini yapan Şenozan, TRT Merkez Denetim Kuruluğu Üyeliği ve TRT Repertuar Kurulu Üyeliği görevlerinde bulunmuştur.
07.06.2004 yılında yaş haddinden emekliye ayrıldı.
Adana'daki Sanat Hayatı
1962 yılında Hocası Arif Nihat Aka'nın yönettiği Adana Halk Eğitim Merkezi Müzik Kolu’na başladı. Hocasının isteği üzerine Ankara Radyosu'na başlayana kadar müzik kolunu çalıştırdı ve yönetti.
1986 yılında Adana Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı'na sanat yönetmeni olarak dört yıl çalıştı. Fakat belediyedeki görev değişikliğinden dolayı Konservatuvar dağılacak duruma geldi. Daha sonra 2004 yılında tekrar Konservatuvarın yönetimine gelen Şenozan, işlerinin yoğunluğu ve Ankara'da ikamet etmesinden dolayı 2008 yılında bırakmak zorunda kaldı. 2011 yılında üçüncü kez Adana Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı'na sanat yönetmeni olarak geldi ve bu dönemde Büyükşehir Belediyesi’nin meclis kararı ile konservatuvara adı verildi.
Ali Şenozan bugüne kadar TRT dışında birçok derneklerde de koro şefi hoca olarak görev yaptı. Hacettepe Üniversitesi Korosu, Otadoğu Üniversitesi Korosu, Ankara Öğretmen Okulu Korosu, Melodiler Müzik Derneği, TRT Memurlar Korosu, Yüksek İhtisas Hastanesi Müzik Topluluğu, Kayseri Melikgazi Belediyesi Konservatuvarı, Adana Büyükşehir Belediye Konservatuvarı'ında hocalık ve Konya Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak faaliyetlerde bulundu.
1956 yılında başladığı beste çalışmaları devam etmekte olan Şenozan, evli ve iki çocuk babasıdır. Üç torun sahibi olan bestekârımız, torunlarına sevgisini aşağıdaki üç beste ile ölümsüzleştirmiştir."Çağla su" Çağla için ,"Birden içime neşe doldu" Buğra için , "Bebeğim güzel Nehir ' im" Nehir için bestelemiştir.
Beni bırakıp burada gitme güzeller güzeli
Söz Yazarı Mehmet Ebrulan ile Şenozan’nın yakın dostlukları vardı. Mehmet Ebrulan bir gün yüzü solmuş ve bitkin vaziyette Ali Şenozan’nın yanına gelir. Elindeki kâğıtta. Şiiri yazıyordu ve Ali Şenozan’a uzattı:
“Al baba. Bu çocuğumun son hatırasıdır” dedi ve gitti.
Erbulan’nın oğlu 15 gündür hastanede komada yatıyordu. Şenozan, dondu kaldı ne yapacağını bilmiyordu. Herkesin bir kadın sevgisi olarak sandığı bu şarkı gerçekten çocuğundan umut bekleyen babanın çaresizliğini anlatıyordu. Sonrasında mutlulukla sonuçlandı ve Erbulan’nın yavrusu sağlığına kavuştu.
Üstat, bu anının eserini titizlikle inceledi ve Hüzzam makamında besteledi.Bu eser 1984 yılında Milliyet Gazetesi’nin düzenlediği " Yılın on şarkısı " yarışmasında ödüllerindi:
Beni bırakıp burada gitme güzeller güzeli
Ermeden daha murada gitme güzeller güzeli
Garip gönlümün maralı göz yaşlı gönül karalı
Bırakıp beni yaralı gitme güzeller güzeli
Zeytin gözlüm melek yüzlüm
Tatlı dillim şirin sözlüm
Sürmelim sevgilim nazlım gitme güzeller güzeli
Gelmeden yolun ucuna ne dedim gitti gücüne
Dayanmam bu acına gitme güzeller güzeli
Üstat, Kırıkkale’ye gittiğinde çocukluk arkadaşı Erol İşisağ ile karşılaşır. Biraz sohbet ettikten sonra Erol Bey, üstadı fotoğrafçı ve şair olan Cengiz Altıntaş ile tanıştırdı. Bu tanışıklık ileride çok yakın dostluğa dönüştü.
Bir gün sohbetin derinleştiği sırada şarkılardan ve şiirlerden bahsedildi. O sıralarda bestekâr Mehmet Ilgın, Cengiz Altıntaş’ın “Ağlama değmez hayat” dizeli güftesini bestelemişti. Şarkı tutulmasına rağmen Coşkun Bey bu şarkıyı beğenmemişti. Bu şarkıyı çocuk şarkısına benzetmişti. Üstat, Cengiz Bey’den rica minnet bir şiirini aldı. O güzel sohbetin ve Cengiz Bey’e duyduğu yakınlığın etkisinden olacak.
Kırıkkale’den Ankara’ya gelene melodi güzelliklerini beyninden geçirdi. Öyle kendini kaptırmıştı ki melodilerle şarkı bütünleşti. Ankara’da otobüsten inerken şarkıyı bitirmiş ve notaya almıştı.
Aşk oduna yandı gönül
Aşktan usandı gönül
Bende benlik kalmadı
Çok geç uslandı gönül
Ağlatırken güldürdü
Serüvenler sürdürdü
Zaman zaman öldürdü
Çok geç uslandı gönül
Geçti artık genç yıllar
Ne aşk kaldı ne bahar
Cengiz Altıntaş, şiiri kendine ait olan Rast makamındaki şarkısını dinledikten sonra Ali Şenozan’a; “Çok şükür gözümü kapamadan şiirimden birinin istediğim şekilde bestelendiğini gördüm” der.
Gittiğin Yolları, Yakın Sanarak
Austin Ali Bey’in çay bahçesinde Ali Şenozan ile sohbete dalmıştık. Yanımızda Kanuni Toktay Sökmen ve müessese sahibi Austin Ali Bey vardı. Konu musikiden açıldı. Ali Şenozan’nın “Gittiğin yolları yakın sanarak” isimli eserinin hikâyesini merak ediyordum. Her defasında anlatacak oluyor fakat bir türlü anlatmıyordu. Bu defa inatla üstüne gittim ve anlatmaya başladı. Hikâye şöyle:
Üstat askerdeyken Eşi Bedriye Hanım ile nişanlıydı. Bedriye Hanım bir gün dergide bulduğu şiiri Üstada gönderiyor. Üstat bu şiiri saklıyor. Askerden döndükten sonra Bestekâr Necip Mirkelamoğlu’nun işletmeciliğini yaptığı Gül Ağacı Gazinosu’da sahne alıyordu. Sabaha doğru evine geldi ve aklına nişanlısının askerde kendine gönderdiği şiir geldi. Okumaya başladı. Şiir üzerinde melodiler birden yerine oturmuştu. Kendi deyiminle:
“Beste yapmak bir şimşek çakması gibidir. Şimşeğin verdiği ışıkla ya hemen bestelersin veya tekrar için o ışığı belki aylarca beklersin”.
Üstat o ışıkla şiiri bestelemiş.
Gittiğin yolları, yakın sanarak,
Hasretin zehriyle, her an yanarak.
Gözlerim enginde, seni anarak,
Günlerce yolunu, bekleyeceğim,
Fakat bir türlü beste bitmiyor ve notalar yerine oturmuyordu. Sabah radyoya gidecekti yatması lazımdı. Yatağa uzandı ve uykuya hazırlanırken birden yataktan fırladı hemen udunu eline aldı ve “Ölünceye dek seni, unutmayacağım” şiirin sonuna sözlerini ekledi ve beste oluşmuştu. Ortaya güzel bir Rast şarkı çıkmıştı.
Emel Sayın ve Ziya Taşkent plağa okudu. Plaklar satış rekoru kırdı. Ali Şenozan şairi bilmediği için güfte bölümünü boş bırakmıştı.
Olanlar ondan sonra oldu. Şiire sahip çıkanların sayısı yirmi kişiyi geçti. Ve bir akşam vakti şiirin gerçek sahibi geldi. Elinde 1955 yılında Çınaraltı Mecmuası’nda kendi adıyla şiirin yayınlandığını gösterdi. Bu kişi şair Tevfik Bayraktar’dı. Üstat güfte hakkını sahibine verdi.
Askerlik yaparken nişanlısının bir dergiden kesip gönderdiği şiir yıllar sonra dillerden düşmeyen nağmelere dönüştü. 1993 yılı Milliyet gazetesi Yılın on şarkısı ödüllü şarkısı oldu.
Gittiğin yolları yakın sanarak
Hasretin zehrine her an yanarak
Gözlerim enginden seni anarak
Günlerce yolunu bekleyeceğim
Ölünceye dek seni unutmayacağım
Mevsimler durmadan eriyip gitsin
Bahçemde bülbülün şarkısı dinsin
Ne çıkar bu gönül cefanı çeksin
Aylarca yolunu bekleyeceğim
Ölünceye dek seni unutmayacağım
Kırlarda çiçekler büsbütün solsa
Mehtaplı geceler karanlık olsa
Kalbime dünyanın hüzünü dolsa
Yıllarca yolunu bekleyeceğim
Ölünceye dek seni unutmayacağım
Milliyet Gazetesi beste ödülü
Sözlerini Ayten Uğuralp’ın yazdığı ve 1991 yılında Milliyet Gazetesi’nin düzenlediği beste yarışmasında ödül alan:
Hasreti yıllara sor ırağı yollara sor
Beni ellere sorma o mahsun kullara sor
Kınalı ellere sor incecik bellere sor
Dalında boynu bükük sararan güllere sor
O yanık türküne sor şu geçen ömrüme sor
Elde arama beni a canım kendine sor
Kınalı ellere sor incecik bellere sor
Dalında boynu bükük sararan güllere sor
Güfteyi Muhayyerkürdî makamında besteledi.
Kenan Evren İle
Ankara Üniversitesi Korosunun konserinden sonra 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren konserin başarılı geçmesinden dolayı Ali Şenozan ve korosunu tebrik ederken.
Ankara - 1984
Konuğu Rauf Denktaş
Uluslar arası düzeyde bir çok konser veren Şenozan, Kıbrıs Dom Oteli'ndeki konserine gelen Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve eşi ile birlikte.
26. Nisan. 1980
Dostluklar
Uzun yıllar kurdukları dostlukla yaşayan Ali Şenozan, Bestekâr Hasan Özçivi ve Kanuni Zeki Torun Adana Halk Eğitim Merkezi yıllarında.
Hazırlayan: Suat Yener
Kaynak göstermeden kullanmayınız.
Ali Şenozan Şarkıları
Ayrılsak ta kalbim sana küsmedi ki unutayım | Acem Kürdî | Sofyan | Sâmi Derintuna |
O kadar yıldızlı gözlerin varki | Acem Kürdî | Sofyan | İ.Behlül Pektaş |
Aşk bir yalan değil de ne sev bir kere sen de dene | Bayâti | Sofyan | Halil İbrahim Taşkent |
Sâkîye sitem etme boşalmış diye câmın | Bayâti | Yürük Semâî | Ercüment Berker |
Aşkın bilmecesini bir bakışta çözersin | Evcârâ | Aksak | Râfet Kurşunlu |
Karanlık bir yoldayım gidiyorum nereye | Gerdâniye | Düyek-Sofyan | Sahra Gülyüz |
Anılar mâzide kaldılar artık | Hicaz | Sofyan-Değ. | Turgut Yarkent |
Aşkından her akşam içerken üzgün | Hicaz | Düyek | Aylâ Peken |
Ayrılığın kalbime bir ağ gibi örüldü | Hicaz | Düyek | Uğur Gür |
Bir akşam oturmaya bize gel | Hicaz | Düyek | Hasan Karakuş |
Bir el tuttu şu hummâlı başımı | Hicaz | Düyek | Aydemir Doğan |
Bir hâlini sorarsan bilmecedir cevâbı | Hicaz | Düyek | Yahyâ Akengin |
Can evimden yaralanmış | Hicaz | Aksak | Yalçın Benlican |
Dalgındı siyah gözlerin ilk gördüğüm akşam seni | Hicaz | Sofyan-Düyek | Hüseyin Tansever |
El çek tabib el çek yaram üstünden | Hicaz | Sofyan | Emrah |
Felekten kâm almazsan pişman olursun | Hicaz | Düyek | Muallâ Anıl |
Gözünün rengine bağlansa da bahtım kaderim | Hicaz | Aksak | Aydemir Doğan |
Güllerin açılsın ve hiç solmasın | Hicaz | Nim Sofyan | Engin Çır |
Güz yeli eser eser duman düşmüş dağlardan | Hicaz | Aksak | Muallâ Anıl |
Her akşam hüzünle batarken güneş | Hicaz | Düyek | Aylâ Peken |
Hicrân olacaksa bu aşkın sonu | Hicaz | Düyek | Ferit Sıdal-Neclâ Gürer |
Maksadın aşkımdan kaçmaksa | Hicaz | Yürük Semâî | Sait Yazıcıoğlu |
O sürerken sefâsını ben çekerim cefâsını | Hicaz | Sofyan-Düyek | Ata Ünlü |
Pencerede bir gül açtı sen misin | Hicaz | Sofyan | Yusuf Yıldırım |
Sevdayı seninle tanıdım kadın | Hicaz | Düyek-Değ. | Eyüp Göksu |
Sevmemek elimde mi yüreğim vazgeçmiyor | Hicaz | Düyek | Güzide Taranoğlu |
Şöyle bir gül gönülden duyulsun yine o haz | Hicaz | Düyek | Hüseyin Tansever |
Böyle küsüp gidersen beni çok incitirsin | Hicazkâr | Sofyan-Düyek | Nûrettin Baykal |
Sorma hâlimi çok perîşânım | Hicazkâr | Sofyan | İsmet Dizer |
Akça tellerine gönül bağladım | Hüseynî | Düyek | Yüksel Küpelioğlu |
Binbir cefa etsen binbir naz etsen | Hüseynî | Düyek | Mehmet Erbulan |
Bir güzel ki gözlerin denizin mâvisine yaprağın yeşiline.. | Hüseynî | Düyek | Hüseyin Tansever |
Düştüm de tâlihin gurbet burcuna | Hüseynî | Evfer | Yahyâ Akengin |
Hayat coşkun dalgaları göğe çıkan bir umman | Hüseynî | Düyek | Güzide Taranoğlu |
Her yağmurda ıslanırsın | Hüseynî | Düyek | Eyüp Göksu |
Hüzünler gitsin artık | Hüseynî | Düyek | Sâmi Derintuna |
Sevinçle bitmeli kadehimde mey | Hüseynî | Aksak | Halil Soyuer |
Beni bırakıp burada gitme güzeller güzeli | Hüzzâm | Sofyan | Mehmet Erbulan |
Bir gün gelir de gidersen eğer | Hüzzâm | Düyek | Saadet Özkeleş |
Cânân gibi gülerek şu kalbimi dinle | Hüzzâm | Düyek | Muharrem Gerçeker |
Dallarda sarı rüzgâr ağar saçlarım ağar | Hüzzâm | Sofyan | Hüseyin Çapkın |
Gözlerin karanlık geceler gibi | Hüzzâm | Sofyan | Sâdık Atay |
Her lâhzada sevgin bana dünyaya bedel | Hüzzâm | Türk Aksağı | Yılmaz Karakoyunlu |
Sanma şâhım herkesi sen sâdıkâne yâr olur | Hüzzâm | Ağır Aksak | Sultan Selim (Yavuz-Selîmî) |
Sen gideli dile düştüm | Hüzzâm | Sofyan | Kani Soylu |
Sendin benim kadınım sendin benim meleğim | Hüzzâm | Düyek | İsmail Hakkı Özbilgin |
Yıllar sonra saçlarında ak yüzünde geçmişin derin ... | Hüzzâm | Düyek | İlkan San |
Bu çırpınış mutluluk mu melâl mi | Karcığar | Yürük Semâî | Ayten Uğuralp |
Gönül derdim üçbeş değil yüz benim | Karcığar | Sofyan | Hasan Karakuş |
İSTANBUL (Yedi tepe üstünde..) | Karcığar | Aksak | Reşat Özpirinçci |
Sende son günlerde garip haller var | Karcığar | Düyek | Yalçın Benlican |
Sürmeli gözünün kenarı yaştı | Karcığar | Düyek | Âşık İhsânî |
Yedi tepe üstünde yedi cennet kurulu (İSTANBUL) | Karcığar | Aksak | Reşat Özpirinçci |
Al yanakta handeler açtın güzel | Kürdîli Hicazkâr | Sofyan | Azmi Aytaç |
Bakışından bilirim kalbimi incitmeye geldin | Kürdîli Hicazkâr | Sofyan | Aydemir Doğan |
Bir gün aklına gelip beni sorarsan eğer başka yerde arama | Kürdîli Hicazkâr | Düyek | Uğur Gür |
Bir günün aşkı geçti senin yanında sensiz | Kürdîli Hicazkâr | Düyek | Mehmet Erbulan |
Bu yıl da devirdim yazı baharı | Kürdîli Hicazkâr | Düyek-Sofyan | Sahra Gülyüz |
Mâdem sende vefâ yok çık kalbimden çık da git | Kürdîli Hicazkâr | Curcuna | Mehmet Erbulan |
Mutluluk ne güzel şeymiş doğrusu | Kürdîli Hicazkâr | Düyek-Sofyan | Mehmet Erbulan |
Ne çabuk geçiyor günler yanında | Kürdîli Hicazkâr | Sofyan | Mehmet Erbulan |
O ipek saçlarını öpüp koklayamadım | Kürdîli Hicazkâr | Aksak | İsmail Hakkı Özbilgin |
Özlemler beste yapar ayrılık yollarında | Kürdîli Hicazkâr | Düyek | Hayri Davaz |
Sen kalbimde bir ateş olarak yanacaksın | Kürdîli Hicazkâr | Aksak | İsmail Hakkı Özbilgin |
Senelerce gözlerim karardı yolunda gel | Kürdîli Hicazkâr | Düyek | Mehmet Erbulan |
Sevdiğin sevdânı unutmuş artık | Kürdîli Hicazkâr | Düyek | Hârun Karadeniz |
Titrek bir damladır aksi sevincin | Kürdîli Hicazkâr | Düyek | Ahmet Muhip Dıranas |
Yanıp duruyorum bitsin bu gurbet | Kürdîli Hicazkâr | Düyek-Semâî | Şevki Dinçal |
Gönlümde garip hüzün | Mâhûr | Düyek | Hüseyin Tansever |
Küçük asker silah elde | Mâhûr | Sofyan | Tevfik Fikret |
Tanımıyor gibisin | Mâhûr | Düyek | Hâlit Çelikoğlu |
Ayrıldık boş yere uçtun yuvadan | Muhayyer | Düyek | Ferhat Dikses |
Dört mevsim içinde aşk ikliminde | Muhayyer | Düyek | Mukadder Taşçı |
Eski bir değirmen evimiz olsa | Muhayyer | Sofyan-Düyek | Ümran Çetin |
Sen gittin gideli güldüm zannetme | Muhayyer | Sofyan-Değ. | Berran Yalçın |
Sen gittin peşinden daldı gözlerim | Muhayyer | Düyek | Mehmet Erbulan |
Bana bir gül vermiştin ya o gün bugün hiç solmadı | Muhayyer | Sofyan | Ali Akçakent |
Akşam olur yaram kanar sessizce | Muhayyer Kürdî | Sofyan | Hüseyin Çapkın |
Âşıkları inandırır yalan vâd ile kandırır | Muhayyer Kürdî | Semâî | Ziyâ Paşa (Vezir) |
Bir can koydu felek kuru bedende | Muhayyer Kürdî | Sofyan | Ayla Peken |
Bütün insanları sevdim gönülden | Muhayyer Kürdî | Düyek | Mehmet Erbulan |
Çiğdemim çiçeğim gonca meleğim | Muhayyer Kürdî | Düyek | Bayram İnce |
Gül dudağında bahar bakışlarında telâş | Muhayyer Kürdî | Düyek | Hüseyin Tansever |
Güldürmedin ey yâr beni | Muhayyer Kürdî | Sofyan-Düyek | Reşat Özpirinçci |
Günâhımsın sevâbımsın hem kışım hem baharımsın | Muhayyer Kürdî | Düyek | Yalçın Benlican |
Hasreti yıllara sor ırağı yollara sor ... | Muhayyer Kürdî | Sofyan | Ayten Uğuralp |
Sevenler hasrete dayanmaz derdin | Muhayyer Kürdî | Nim Sofyan | Ahmet Acarer |
Şarkılar sensiz kaldı sazlar sana ağladı | Muhayyer Kürdî | Düyek-Sofyan | Şükrü Yetimoğlu |
Yağmuru bekleyen topraklar gibi | Muhayyer Kürdî | Düyek | Hâlit Çelikoğlu |
Yeşile tutkunluğum gözlerinden geliyor | Muhayyer Kürdî | Düyek | Önder Berk |
Her yerde arayıp buluyor beni | Nevâ | Düyek-Sofyan | Nûrettin Baykal |
Ayrılığa yürüdüğüm yollarda izim ağlar | Neveser | Düyek-Sof. | Şevki Dinçal |
Açmadan sararmış bir çiçeksin artık | Nihâvend | Semâî | S.Nejat Armutçu |
Aşkın yaşı olmazmış yazı kışı olmazmış | Nihâvend | Sofyan | Mehmet Erbulan |
Bir acı sözüme darılıp hemen gidecek ne vardı durup dururken | Nihâvend | Sofyan | Nûrettin Baykal |
Birden içime güneş doğdu ışığı karanlığı boğdu | Nihâvend | Düyek Sofyan | Ali Şenozan |
Bitti artık güzelim sana gelen o yollar | Nihâvend | Sofyan | Mehmet Reşit Ayhan |
Bu yıl da geçip gitti baharıyla yazıyla | Nihâvend | Düyek | Hüseyin Tansever |
Dost bildim kendime yüce dağları | Nihâvend | Sofyan | Yahyâ Akengin |
Gökkuşağımsın benim yaz yağmuruyla gelen | Nihâvend | Düyek | Nihat Baytan |
Her yolu denedim çârem kalmadı | Nihâvend | Düyek | Yalçın Benlican |
İnan bana şu dünyada gönlüm senle huzur bulur | Nihâvend | Düyek-Sofyan | Sâmi Derintuna |
Kalbinde bir başka kimse olmasın | Nihâvend | Sof.-Düy. | Muharrem Gerçeker |
Mecnun gibi seviyorsan | Nihâvend | Nim Sofyan | Ardan Okay |
Yoksan eğer şu çiçekler solsa da bir solmasa da | Nihâvend | Düyek | Oktay Tem |
Ne güzeldir Boğaziçi gidenin açılır içi | Nikrîz | Sofyan | Melek Han |
Yakışmıyor sana hüzün ceylanım | Nikrîz | Düyek | Hüseyin Vasfi Taşyürek |
Aşk oduna yandı gönül | Rast | Düyek | Cengizhan Altıntaş |
Aşktan yana yazdım yaprak da tükendi | Rast | Aksak | Cengizhan Altıntaş |
Bir minik kuş gibi sevmek istedim | Rast | Düyek | Ayten Uğuralp |
Bir yolcu gibiydin gönül bahçemde | Rast | Düyek | Ahmet Mertkanlı |
Bırak dalında kalsın bana güller getirme | Rast | Sofyan | Bekir Mutlu |
Deli ırmak durulsun saz meclisi kurulsun | Rast | Sofyan | Tayfun Levent |
Doyulmaz asla aşka aşk dediğin bambaşka | Rast | Sofyan | Aytaç Oy |
Gittiğin yolları yakın sanarak (BEKLEYECEĞİM) | Rast | Düyek | Tevfik Baykara |
Hoşçakal deyipte ayrıldığım gün biliyorum nice düşlere daldın | Rast | Düyek | Jâle Yıldırım |
Mutluluğa doğru hep emekledim kalkıp eller gibi koşmadım ki | Rast | Nim Sofyan | Aynur Saydam |
Öyle derin bir yara ki şifâ bulmaz yıllar geçse | Rast | Düyek | Râfet Kurşunlu |
Sakın inanma ele ben seninle bütünüm | Rast | Düyek | Arslan Tunçata |
Sen ordasın ben burada | Rast | Düyek-Sofyan | Yalçın Benlican |
Sevme beni sevme sakın yeşil gözlü meleğim | Rast | Düyek | Cengizhan Altıntaş |
Vuslatın hicrinden elemli mi ki | Rast | Devr-i Hindî | Sâmi Bozok |
Gittiğin günden beri buraların tadı yok | Sabâ Zemzeme | Düyek-Sofyan | Engin Çır |
Geceler uykusuz gözlerim yorgun | Segâh | Düyek | Nedim Uçar |
Gidip de dönmeyen bir yolcu gibi | Segâh | Yürük Semâî | Ayla Peken |
Gözlerin her yerde onu arıyorsa | Segâh | Düyek | Ayla Peken |
Uslamaz gönlüm sevmekten yorulmaz | Segâh | Sofyan | Faika Sarp |
Yaşamaktan zevk alırdım | Segâh | Düyek | İlkan San |
Hasretin gönlümü yakar her zaman ufuktan doğacak günü beklerim | Sûznâk | Sofyan-Düyek | Yıldız Batırbaygil |
Hazan erdi gönlü derde sal şimdi | Şedaraban | Aksak | Aydemir Doğan |
Ne yâsemen ne ıtır gözlerimde nergis var | Şehnaz | Düyek | Mehmet Erbulan |
Sevgi denen yalanı gözlerinden öğrendim | Şevkefzâ | Sofyan | Hüseyin Tansever |
Sayfa sayfa aşkı yazdım kalbine | Tâhir | Sofyan | Hâlit Çelikoğlu |
ANAM Sılaya dön diye) | Uşşâk | Sofyan | Ali Şenozan |
Bu aşkın sonunda ayrılık varsa | Uşşâk | Düyek | Tuncer Önal |
Fâni olan bu dünyâda âdem isen sözle konuş | Uşşâk | Düyek | Arif Nihat Aka |
Günüm gecem ayrı özlem alev alev yanıyorum | Uşşâk | Sofyan-Düyek | Ümran Çetin |
Güzelim kara gözlüm ne çok özledim bilsen | Uşşâk | Sofyan | Hasan Oral Şen |
Hiç gelip sordun mu halin ne diye | Uşşâk | Sofyan | Halil Soyuer |
Kaç yıldır hasretiz birbirimize | Uşşâk | Sofyan | Süleyman Başuğul |
Ömrünün baharında bir tomurcuk gibisin | Uşşâk | Düyek | Cengizhan Altıntaş |
Sılaya dön diye mektubun geldi (ANAM) | Uşşâk | Sofyan | Ali Şenozan |
Sen bir pınar olsan ben kuru toprak | Zâvil | Sofyan | Sami Derintuna |
13.01.2017