Dr. Rahmi Duman (1908-1985)

Dr. Rahmi Duman (1908-1985)

 

Kayseri’nin Efkere köyünde tüfekçi ustalarından Mustafa Efendi’yi eşi daha üç aylık hamile iken askere çağırırlar. Savaş o yıl çok çetin geçer ve 1908 yılında Mustafa Efendi cephede şehit düşmesinin ardından oğlu dünyaya gelir. Adına Rahmi koyarlar.

Kısacası Rahmi Duman 1908 yılında Kayseri’de dünyaya gelir.

 1933 senesinde Tıp Fakültesini aksatmadan iyi derece ile bitiren Dr. Rahmi Bey soyadı Kanunu çıktığında Duman ismini alır.

Ağır başlı, nüktedan, çevresinde çok sevilen bir insan olarak anılan Dr. Rahmi Duman, 1940 senesinde yurda döndükten sonra Nöroloji Doçenti unvanını alır.

1951 senesinde yurt dışı deneyimlerinde gördüğü şekilde nöroloji konusunda ilk olarak özel bir klinik açar. (Metin Atamer, Gaziantep Sabah Gazetesi 25 Nisan 2012, drkembo.wordpress.com/2014/11/25/rahmi-duman-gufteleri)

Cemile İle Rahmi Aşkı: 

Dr. Rahmi Duman Bakırköy’de akıl ve sinir hastalıkları özel hastanesinin sahibi olmuştu, güzel sayılmaz ama güzel hitabetiyle herkesi kendine hayran bırakan tanınmış bir hekimdi.  Davranışlarıyla herkese kendini sevdirmiş tam bir İstanbul beyefendisiydi. Türk sanat müziği arşivine yüzlerce güfte kazandırmış şair olmuştu. 

Cemile, Dr. Rahmi Duman’ın Bakırköy’deki akıl ve sinir hastalıkları özel hastanesinde çalışıyordu.  Çok genç ve güzel olduğu için etrafında bir sürü delikanlı dolaşıyordu, ama onun gözü Dr. Rahmi Duman’dan başkasını görmüyordu.

Rahmi Duman, Cemile Hanım’ı gördüğü an ona âşık olduğunu anlatan şiirleriyle bu güzel Çerkez kızının kalbini kazanmıştı. Ve aradaki kırk yaş farkına rağmen Cemile Hanım kendisi için yazılan ateşli şiirlerin güzelliğine dayanamayarak Rahmi Duman’la evlenmeye karar vermişti.   

Doktor, aşkını evlilikle noktalamak ister. Yakınları bu evliliğe sıcak bakmazlar çünkü aralarında büyük yaş farkı vardır. Herkes başka yakıştırmalar yaparak Dr. Rahmi’yi bu evlilikten vazgeçirmek isterler. Oysa Dr.Rahmi Duman kararlıdır. Hissiyatını şu dörtlükle yansıtır.

Ne günah etse açılmaz iki gönlün arası

Ne gün âh etse kanar dildeki firkat yarası

Dilerim bin beter olsun kim ayıplarsa beni

Arıyor ruhum onu olsa da bir yüz karası

Bu güzel güfteyi Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Hicaz makamında bestelemiş, işte o günden sonra bu aşkın hikâyesi ölene kadar sürmüş. Cemile Hanım ile Rahmi Bey evlenmişler ömür boyu mutlu olmuşlar.

 Kimseyi böyle perişan etme Allahım:

Dr. Rahmi Duman eşi Cemile hanımla evliliğinden Hakan adında bir oğlu oldu.  Hakan’da baba mesleği doktorluğu seçti. Avusturya Lisesi’nde okuduğu dönemde başından geçen hadiseye bakalım. 

 12 Mart hadisesine neden olan anarşi günlerinde. O devrin en büyük gizli örgütlerinden Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nun (THKO) İstanbul ekibi, Bakırköy Çamlık mevkiinde devrin en popüler ruh doktoru Rahmi Duman’ın köşküne nakit para var diye baskın yapmayı planlamışlar.

 Örgüt üyelerinden 5-6 kişi 15 Nisan 1971 Perşembe günü Dr. Rahmi Duman'ın köşküne gitmişler. Ancak bakmışlar ki Rahmi Bey evde yok.

Bu defa içeride kim varsa bağlamışlar, beklemeye başlamışlar.

 Bağlananlardan biri kendini çözüp kaçmış, polise durumu anlatmış. Polis de eve baskın düzenlemiş. Örgüt üyeleri Rahmi Bey’in o sıra Avusturya Lisesi’nde okuyan 15 yaşındaki oğlu Hakan Duman’ı yanlarına rehin alıp arka kapıdan kaçmışlar.   Hakan’ı bir başka örgüt üyesinin evine götürmüşler.

 

Bir süre haber alınamamış. Bir ara ümitsizliğe düşmüşler. Sonra Rahmi Bey’i arayan örgüt üyeleri fidye istemişler.  Sonunda oradan buradan para bulunmuş, fidye ödenince Hakan kurtulmuş. Kâbus bitmişti, ümitsizlik bitmiş kısacası aile kısa bir zamanda olsa perişan olmaktan kurtulmuştu.

 Hakan’ın bu şekilde sağ salim kurtulmasına şükreden Dr. Rahmi Duman,  Yavaşça’ya giderek bir şiiri verdi:   “Oğlum kaçırıldığında tek bir haber almadan günler geçti Alâeddin Bey. İçimdeki fırtınayı bu şiire döktüm. Beğenir bestelersin belki” dedi.  

 Bir babanın evlat sevgisi, hasreti ve umutsuzluğunu fevkalade anlatan güfteyi Yavaşça, titizlikle notaya döktü ve Hicaz makamında besteledi.

 

Kimseyi böyle perişan etme Allahım yeter

Uyku tutmaz bir ümit yok gelmiyor hiçbir haber

Ağlamaktan gözlerim etrafı artık görmüyor

Hazreti Yakub’a dörderdi beni hükmi kader

Dr.Rahmi Duman 20 Eylül 1985 günü İstanbul’da 77 yaşında hayata gözlerini yumdu. Oğlu Hakan babası gibi doktorluk mesleğini devam ettirdi. Canveren Sultan adlı birde kitabı bulunmaktadır. Ayrıca şiirlerin bir kısmı dönemin bestekârları tarafından bestelenmiştir. (Ayten Yavaşça http://www.efecehaber.com, Suat Yener, Şarkıların gözyaşları S: 181)

Hazırlayan: Suat Yener

Lütfen kaynak göstererek kullanın.

 Dr.Rahmi Duman'ın bestelenmiş şiirleri:

Alâeddin Yavaşça  Her an beni çekmekte uzaklardaki bir el Evcârâ Curcuna
Alâeddin Yavaşça  Kimseyi böyle perîşân etme Allah'ım yeter Hicaz Aksak
Alâeddin Yavaşça  Ne günah etse açılmaz iki gönlün arası  Hicaz Aksak
Alâeddin Yavaşça  Geç kalma ki geçmektedir Eylül'de bu yaz da Hüseyni Curcuna
Alâeddin Yavaşça  Görmeyim kimseye göz süzdüğünü mahvolurum Mahur Semâî
Alâeddin Yavaşça  Vaktiyle şu yollarda gönül sevgiyi tatdı Rast Düyek-Semâî
İsmail Hakkı Nebiloğlu  Beklerim her gün bu sâhillerde mahzun böyle ben Hüzzâm Düyek
Mustafa Çağlar  Gömdüm her arzuyu ben kalmadı neş'em hevesim Muhayyer Bûselik Devr-i Hindî
Muzaffer İlkar  Boş kalan kalbimi doldurmada derdim kederim Hicaz Aksak
Sadettin Kaynak  Beklerim her gün bu sâhillerde mahzun böyle ben Hüzzâm Devr-i Hindî
Sadettin Kaynak  Bin hüzün çöktü yine gönlüme akşamla benim Hüzzâm Düyek
Selâhattin Pınar  Boş kalan kalbimi doldurmada derdim kederim Gerdâniye Düyek
Şerif İçli  Türlü derde ben devâ buldum elimle çok zaman Hüzzâm Müsemmen
Şerif İçli  Mest oldu gönül gözlerini gördüğüm akşam Karcığar Curcuna
Alâeddin Yavaşça  Mestâne-nigâh şûh duruşun câna can ekler  Kürdîlihicazkâr Türk Aksağı