Ebu Bekir Ağa (1685-1799)

Ebu Bekir Ağa   (1685-1799)

Küme Fasıllarının Baş Hanendesi

1685 yılında İstanbul’un Eyüp semtinde doğdu. Adından değişik yerlerde Eyyubi Bekir Ağa, Enderun’dan yetiştiği için Ebu Bekir Çavuş, hacca gittiği için Seyyid Ebu Bekir Ağa gibi isimlerle anılır. Musikiye gösterdiği istidattan dolayı çok genç yaşında “Çavuş Mülazımı” olarak Enderun’un “Kiler Odası”na alındı.

 Düzenli bir musiki eğitimi gördü ve bu sanatın bilimsel yönüne eğildi. Önce kuvvetli bir hanende, sonra değerli bir bestekâr olarak Sultan III. Ahmet ve Sultan I.Mahmut’un takdirini kazandı. Padişahların huzurunda yapılan “Küme Fasılları”nda uzun yıllar başhanende olarak çalıştı. Özellikle ünü I.Mahmut döneminde yaygınlaştı. Bu sıralarda hacca gitti. Lale Devri’nin yeni bir sanat anlayışının hür havası içinde yetişen bu zarif bestekâr 1799 yılında İstanbul’da öldü. 

Bir bestekâr olarak bize kadar gelmiş olan klasik şekildeki eserlerinde yaşadığı devrin havasına uygun, şen ve şuh bir içliliğin, bir lirizmin çok renkli ve tatlı sesler halindeki ifadesi vardır. Lale Devri’nin (şiir-ruh-ses) renkleriyle örülmüş güzel eserler bırakmıştır. Esat Efendi’nin vermiş olduğu rakamlarla eski yazma mecmualarda tespit edilen eserlerinin sayısı dört yüze ulaşır. Bilinen eserleri dikkate alınacak olursa hayli eserinin unutulmuş olduğu görülür. Bekir Ağa’nın dini musiki ile ilgili bir eserine rastlanmamıştır.

 Bestelerinin hepsi büyük formda eserlerdir. Repertuarımızda 1 Kar, 14 Beste, 13 Ağır Semai, 14 Yürük Semai’si bulunuyor. (Dr.M.Nazmi Özalp-Türk Musikisi Tarihi C: 1 S:181, Yılmaz Öztuna, Müzik Ansiklopedik Sözlük C: 1S: 241)

Ebu Bekir Ağa musikimizin bilimsel yönü ile de uğraşarak, Şeyhülislam Esad Efendi’nin verdiği bilgiye göre, bir “Edvar” kitabı yazdı; ancak bu kitap ele geçmemiştir. El yazısı ile yazmış olduğu bir güfte mecmuasında kendi eserlerinin de sözlerini vermiştir.  Günümüze gelmiş eserlerinden,  en önemlisi Segâh makamında Yürük Semai:

Etti o güzel ahde vefâ müjdeler olsun

Ey âşık-ı şûrîde sana müjdeler olsun
Tir yel li yel li ye lel li âh müjdeler olsun
Vâ'deyledi bir gece nihânî gelecektir
Tir yel li yel li ye lel li âh gelecektir
Ben kuluna ey meh-likâ müjdeler olsun
Tir yel li yel li ye lel li âh müjdeler olsun

 

“Ey perişan âşık, sana müjdeler olsun. Söz verdi, bir gece gizlice gelecek. Ey ay yüzlü sevgili, ben kuluna müjdeler olsun”.