Emin Ongan (1906-1985)

Emin Ongan (1906-1985)

 

Emin Ongan, 1 Eylül 1906 yılında Edirne’de doğdu. Babası Cerrah Kolağası Ahmet Bey ve annesi Çaplıoğulları’ndan Zehra Hanım’dır. Ailesi Balkan Savaşı’ndan sonra İstanbul’a gelerek Üsküdar’a yerleşti. İlköğrenimini Ravza-i Terakki Mektebi’nde tamamladı. Ortaokulu ve liseyi Edirne Sultanisi'nde okudu. 

 

1930 yılında öğretmen Perihan Ongan ile evlendi. Tanju adında bir oğlu oldu.

 

Henüz 12 yaşında iken ağabeyi Nedim Ongan’ın Kemanını gizlice alarak çalmasıyla musiki hayatı başladı. Ailesinden gizli olarak Keman çalmayı devam ettirdi. Ailesi duyunca ilk olarak izin vermediler. Fakat daha sonra Ongan'nın ısrarını gören aile rıza gösterdi

 1925 yılında Anadolu Spor Kulübü’nde Mildan-zade Niyazi Bey'in talebesi olan Tamburi Süreyya Bey'in yönettiği musiki topluluğuna iştirak etti. Bu toplulukta sadece Darül-fünun öğrencileri bulunuyordu.

 

Emin Ongan, ailesinin İstanbul Üsküdar’a yerleşmesi sonucu 1927 yılında o zamanki adı Dar-ül Feyz-i Musiki Cemiyeti olan Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne ilk musiki derslerini Celâl Bey’den aldı. Bestekâr Ziya Bey’den makam, usul ve repertuar öğrendi. Hanende Arap Cemal ve Edip Nazım Bey ile çalıştı.  

 

1945’te İstanbul Belediye Konservatuarı İcra Heyetinde koro yöneticiliği ve Keman sanatkârı olarak çalışmaya başladı. İstanbul Radyosunda uzun yıllar görev yaptı. Son olarak İ.T.Ü. Devlet Konservatuarı’nda öğretim üyesi olarak görev yaptı.1 Eylül 1951 tarihinde saz sanatkârı olarak İstanbul Radyosu’nda çalışmaya başladı.

 Emin Ongan’ın hayatının en büyük kısmı bugün onun ismini almış olan Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde geçmiştir. 50 yılı aşan bu çalışmaları sonucu başkanı ve hocası olduğu cemiyet onun en büyük eseridir. 19 Ekim 1987 yılında Üsküdar Musiki Cemiyeti'nin genel kurul toplantısında cemiyetin ismi " Emin Ongan Üsküdar Musiki Cemiyeti " olarak değiştirilerek ismi ölümsüzleştirildi.

 

Emin Ongan, yüzyılımızın Türk Musikisi bestekârları arasında önemli bir yeri vardır. Eserlerinde geleneksel şarkı bestekârlığının kurallarına bağlı oluşu ile dikkati çeker. Makamlarımızın seyir ve karakterini belirtmesi yönünden kusursuz gibidir.

Bilinen eserleri üç saz semaisi ile doksan kadar şarkıdan ibarettir. Acemkürdi makamında bestelediği aksak şarkının sözlerini Nahit Hilmi Özeren yazdı:

 Sevdamı o hülyalı gözün rengi yarattı

Bir tatlı bakış kalbimi yıllarca kanattı

Neşeyle geçen ömrü hayal etti, arattı

Bir tatlı bakış kalbimi yıllarca kanattı

 Klasik ve şarkı formunda eserler yaptı. Piyasa şarkısı yapmadı. 1985 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Üsküdar Doğancılar Camii’nde kılınan namazdan sonra 4. 2. 1985 tarihinde Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi. (Rahmi Kalaycıoğlu, Türk Müziği Külliyatı, Türk Musiki Tarihi Ve Edebiyatı / Suat Yener Syf: 305, http://www.uskudarmusikicemiyeti.com/Article/1/Tarihce.html)

 

 

Hazırlayan: Suat Yener

Lütfen kaynak göstererek kullanın.

Emin Ongan Repertuarı

 

 Ateş-i aşkınla câna dil kebâb olmaktadır Acem Aşîran Curcuna Rızâ Savaşkan
 Deli gönlüm bilmem ki neden hiç uslanmıyor Acem Kürdî Curcuna Sıtkı Sazbilen
 Sevdâmı o hülyâlı gözün rengi yarattı Acem Kürdî Aksak Nâhit Hilmi Özeren
 Birlikte geçen günleri mümkün mü unutmak Bayati Yürük Semai _
 Dildârına gamzenle ne taşlar atışın var Bayati Araban Türk Aksağı _
 Ömrümün güzel çağı içimdeki bin heves Buselik Aksak Mecdinevin Tanrıkorur
 Sürünen ardından dağmenin sanma benim gönlümdür Buselik Curcuna _
 Terk-i cân et gönül düşme cânân eline Canfezâ Müsemmen _
 Çevrilir başıma cihan dar olur Evc Aksak _
 Leblerinde kıvrılan bir goncanın al rengi var Hicaz Devr-i Hindi _
 Ömrüm güle bülbül gibi efgan ile geçti Hicaz Curcuna _
 Gonca açmaz gül olmaz baharı yok gönlümün Hicazkâr Müsemmen Osman Nihat Akın
 Arz etmediğim  yâre meğer yâre mi kaldı Hüseyni Aksak _
 Anılsın yâr ile bir yerde mey-nûş ettiğim demler Hüzzam Aksak Semai Cevdet Paşa
 Neyse Mecnûn'una Leylâ bana bil sende"o"sun Karcığar Aksak _
 Bir aldanıştan ibâret bütün hayât-ı beşer Kürdîlihicazkâr Düyek Nigâr Osman Hanım
 Bunca cevrinle gönül ülkesi vîrâne olur  Kürdîlihicazkâr Aksak Muzaffer Akalın
 Gittin bıraktın beni gurbet ellerde Kürdîlihicazkâr Düyek Nursen Bayrak
 Hicr-i cânân kan getirdi dîde-i giryânıma Kürdîlihicazkâr Ağır Aksak _
 Nâzında senin özlediğim eski cefâ yok Kürdîlihicazkâr Sofyan Fuat Edip Baksı
 Nedendir sevdiğim ömrüm gönül şâd olmadan geçsin Kürdîlihicazkâr Yürük Semai _
 Aşkınla harab gönlümü gel gör neye döndüm Mahur Curcuna _
 Bin gülle bahâr etmedesin hayli zamandır Muhayyer Kürdî Türk Aksağı Hilmi Soykut
 Bülbül gibi her şâm ü seher nâlelerim var  Muhayyer Kürdî Aksak _
 Sen gül dalında gonca ben dağ yolunda yonca Muhayyer Kürdî Curcuna Orhan Seyfi Orhon
 Bahar meltemidir başımda esen Nihavent Düyek-Semai Kâmuran Özbir
 Bugün yine gönlümün bahçesinde gezindin Nihavent Düyek Emriye Gürdal
 Gamdan âzâd olmuyor gönlüm benim Nihavent Düyek Mustafa Nâfiz Irmak
 Gül kokan sünbül kokan şeb-tâbı sensiz n'eyleyim Nihavent Devr-i Hindi Rızâ Savaşkan
 Hiç sorma sakın sen bana kalbimdeki kimdi Nihavent Aksak _
 Pâre pâre eyledi gamzen derûn-i kalbimi Nihavent Müsemmen Sâfî (Üsküdar'lı)
 Sen benim gönlümde açan son gül'dün Nihavent Düyek _
 O güzel saçlarına hercâî tak demedim Nikrîz Curcuna Hilmi Soykut
 Titrer yüreğim ismini ansam kederinden Nişâburek Curcuna Betül Ersel
 Gittin bırakıp sevgimi soldurmadı yıllar Rast Aksak _
 Zülfünün zincirine bend eyledi şâhım beni Rast Müsemmen Fatih Sultan Mehmet
 Can verme gam-ı aşka sen aşk âfet-i candır Sabâ Aksak Fuzûlî
 Baharı okşuyor ellerim meltemlerde burcu burcu Segâh Semai Hilmi Soykut
 Peymâneme mehtâb süzülüp dolduğu akşam Sultânî Yegâh Curcuna _
 Kiminle hasb-ı hâl eyler nigahın bilmek isterdim Sûzidil Aksak Hüseyin Suat Yalçın
 Mehcûr olalı ol gül-i nâdîde edâdan Sûzidil Sengin Semai _
 Feryâd ederim hâlime imdâd edecek yok  Sûznâk Sengin Semai _
 Hasretle yanan kalbime yetmez gibi derdim Sûznâk Aksak Hilmi Soykut
 Hicrân olsa da yoldaş her seferinde  Sûznâk Devr-i Hindi _
 Nihâl-i gülşen-i hüsn-i ezelsin Sûznâk Yürük Semai _
 Bilmem ne zaman derdime dermân olacak yâr Tâhir Buselik Curcuna _
 Azâd-ı gam olmak dil-i müştâka yakışmaz Uşşak Aksak _
 Gönlümün bir hâli var ki gam değil kasvet değil Uşşak Müsemmen Ahmet Râsim Bey
 Yalnızım yalnız artık sensiz şu gurbet elde Uşşak Düyek _
 Yine dil nâtini söyler Muhammed Yegâh Düyek Niyâzî-i Mısrî