Enderuni Ali Bey ( 1830-1897)

Enderuni Ali Bey   ( 1830-1897)

Enderuni Ali Bey, 1830 yılında Kastamonu'nun Tosya kazasında dünyaya geldi. Amcasının himayesinde yetişti ve sesinin güzelliği ile dikkat çekerek Saray'ın Enderun Mektebi'ne alındı. Enderun’a alınmasının hikâyesi şöyle rivayet edilir.

 

Darüleytamda okumaya başlayan küçük Ali’nin etraftan sesinin güzelliği fark edildi. Beş vakit ezanı okuyabilmesi o civarda oturan bir paşanın dikkatini çekti ve ailesinden izin alınarak Enderun’a gönderildi. Enderun’da öğretmen olan Dellalzâde hiçbir kontrole gerek duymadan. “Burası mahalle mektebi değildir” diye geri gönderildi. Bu red olayını izzeti nefis meselesi yapan paşa, devrin başvekiline müracaat ederek Enderun’a kaydını gerçekleştirdi. Burada Küçük Ali’nin okuduğu bir maniyi çok beğenen Dellalzâde himayesine aldı. Sarayda 15 günde bir yapılan musiki toplantısında Küçük Ali’ye mani okutulur. Sultan Mecit huzurunda verilen konserde Küçük Ali’yi dinleyen Sultan Mecit, sesinin güzelliğine ve yanıklığına hayran kalır. Paravanın arkasına geçiyor.“Bu maniyi kim okuyor?” diye soruyor.

 

Küçük Ali gösterilince Sultan elinden tutarak içeri alıyor ve içerdekilere; “İşte insan şeklinde bülbül” diye tanıtıyor.

 

Enderun’da Dellalzâde’den gizli keman çalmaya başlayan Ali’yi hocası yakalıyor ve kemanını ayaklarınla ezerek: “Senden yalnız okumanı istiyorum, başka yerde meşgul olmanı istemem” der. Bu duruma üzülen Ali, Enderun’dan ayrılmaya karar verir fakat arkadaşı Hacı Faik Bey kendini bu fikrinden vazgeçiriyor.

 

25 yıl Zeynep Kamil Hanımefendi’nin evinde öğretmenlik yapan Enderuni Ali Bey, başının çıplaklığından kinaye olarak ‘Kel Ali Bey’ diye nam salmıştır.( Suat Yener-Şarkıların Gözyaşları)

 

Mısır Hıdiv'i İsmail Paşa'nın daveti ile Kahire'ye gitti.

 

Derdimi arz etmeğe ol şûha bir dem bulmadım

Hâlimi hiç rahmeder âlemde, hemdem bulmadım

Ketmeder râz-ı derûnum yâr-i mahrem bulmadım

Yâre açtım yâremi amma ki merhem bulmadım

Hâsılı bu âlemi ben eski âlem bulmadım.

 

 

Hicaz makamındaki Sengin Semai şarkısı için bir Mısır prensinden 400 altın aldığı bilinmektedir. 1897 yılında vefat eden Enderunî Ali Bey'in günümüze kırk üç eseri ulaşmıştır. (www.turksanatmuzigi.org/sanatcilarimiz/bestekarlarimiz/enderuni-ali-bey)