- Anasayfa
- Hakkımda
- Şarkı Sözleri
- Makaleler
- Bestekarlar
- Notalar
- Haberler
- Videolar
- Ziyaretçi Defteri
- Önemli Linkler
- Musikişinas Atatürk
- İletişim
Hacı Faik Bey (1831-1891)
Hacı Faik Bey 19. Yüzyılın en dikkate değer ve bu dönemin kudretli, başarılı bestekârlarından birisidir. Musikimizin dinî, dindışı kısımlarında ayinden ilâhiye, kâr'dan şarkıya kadar birçok eser bestelemiştir. Eserlerinin her türüne kendi damgasını vurmuş olan bir sanatkârdır. İyi bir neyzen ve giriftzen olmasına rağmen, daha çok usta bir hanende olarak tanındı.
Hacı Faik Bey 1831 yılında Üsküdar'da doğdu. Ağabeyi Bestekâr Neyzen Salim Bey'dir. Küçük yaşında Enderun'a alınarak musikiyi Dellal-zade İsmail Efendi'den öğrendi. Enderuni Ali Bey ve Hacı Arif Bey'in yakın arkadaşıydı. Saraydan ayrıldıktan sonra Aksaray'daki "Kız Sanayi Mektebi" ile “Haseki Hastanesi” müdürlüklerinde bulundu. Bu sıralarda Hac'ca gitti. Takriben altmış yaşlarında 1891 yılında İstanbul’da öldü ve Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.
Hacı Faik Bey, 1881 yılında Faikul Asar Dergisi'ni yayınladı. 600 eser bestelediği söylense de zamanımıza kadar 170 eseri ulaşmıştır. Yegâh ve Dügâh makamlarında iki Mevlevi Ayini bestelemiş, sadece bir bölümü bilinen Yegâh Ayini unutulmuştur. Dügâh Ayini ise zamanında birkaç kez Üsküdar Mevlevihanesi'nde okunmuş ve sonradan notaya alınmıştır. Nota bilmediği sanılan Hacı Faik Bey beş yüzden çok eser bestelemiş, bunlardan yüz elli kadarı günümüze gelebilmiştir. Büyük beste formlarının son ustasıdır. Bunun en güzel örneği Rast makamında bestelediği:
Nihansın dîdeden ey mestinâzım
Bana sensiz cihanda can ne lâzım
Benim sensin felekde saye sazım
Bana sensiz cihanda can ne lâzım
Sezadır matemim tutsa felekler
Bana insan değil ağlar melekler
Hebâya gitti hep bunca emekler
Bana sensiz cihanda can ne lâzım
Eserinden başka yine Rast makamında Aksak usulündeki eseri günümüze kadar tazeliğini korumuştur.
Bir dâme düşürdü ki beni baht-ı siyahım
Vallahi bu sevdada benim yoktur günahım
Etmezse inayet bana ol çehresi mahım
Mutlak onu da mahvedecek âteş-i ahım
“Kara talihim beni öyle bir tuzağa düşürdü ki, vallahi bu sevdada benim bir günahım yoktur.
O ay yüzlü sevgili bana iyilik etmezse, ahımın ateşi mutlaka onu da mahvedecektir”.
Hacı Arif Bey'in ölümü Hacı Faik Bey'de derin yara açtı. Çok samimi arkadaşlıkların yanında öğrencisi idi. Cenazesini üzgün bir şekilde izlerken . Hacı Faik Bey içindeki acıyı kelimelere sığdıramıyordu ve içinden gelen bu duygularla Hicaz makamında şu şarkıyı arkadaşı için besteledi.
Ateş-i suzan-ı firkat yaktı cism ü canımı
Bir harab abede döndürdü dil-i varımı
Neyle teskin eyleyim bu dide-i giryanımı
Çünki aldırdım elimden sevgili cananımı
Ağla çeşmim ağla , durma gitti elden nazlı yar
Çağla ey eşk-i terim , çağla misal-i cüy-i bar
“Bu ayrılık ateş gibi yaktı içimi.
Bir perişan etti yıktı gönlümü
Neyle avutayım bu gözyaşlarımı.
Çünkü elimden gitti sevgilim
Ağla gözüm ağla durma, elden gitti nazlı yar,
Çağla ey gözyaşım, çağla bir nehir gibi”
soyka
Bestelerinden “Pek sevdim efendim seni gayetle beğendim” eserini 19. yy sonlarında bestelenmiştir. Eser Dügâh makamı ve hafif usulü ile başlar. Eserde Saba, Hicaz ve Hüseynî makamına geçişler mevcududur, bu makamlardan tekrar Dügâh'a dönüşleri vardır. Eserin içerisinde Yürük Semai usulüne geçilen bölümde, Hacı Faik Bey'in eseri musikişinaslara hediye ettiğini, dinleyenlerden kendisine, geçmiş musiki üstatlarından dua istediğini ve kendisinin musikiye olan aşkını anlatır. Kendini musikinin derinliklerinde bulduğunu ve musiki ile gönlünde keder kalmadığını anlatmış.
Eserin ikinci bölümünde ise; Bu eseri dostlarına ve musikişinaslara hediye ettiği bilinir. Bu eseri dinlendiği zaman kendini hatırlayacaklarını düşünmüş. Her zaman musikiyi güzel okuyan insanların terennüm etmesini istemiştir ve bu şarkı ile ruhunun şad olacağına inanmıştır.
Pek sevdim efendim seni gayetle beğendim
Gel gayra kıyas etme beni canım efendim
Bin can ile âşık olalı sen gibi mâha
Gönlümde keder kalmadı ey zülfü kemendim
Ettim bu dügâh kârı ehibbâya hediyye
Kim dinler ise Faik'i yâd eylemelidir
Erbâb-ı terennüm okuyup dâim-ül evkat
Rûh-i selefi aşk ile şâd eylemelidir.
“Türk Mûsikîsi Tarihi Dr. Nazmi Özalp C: 1 S: 266 - Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi YılmazÖztuna, Musiki C: 1 S:281- Suat Yener, Şarkıların gözyaşları S: 41”
Hazırlayan: Suat Yener
Lütfen link verilerek veya kaynak göstererek kullanın.
Hacı Faik Bey Şarkıları
Efendimsin cihanda itibarım varsa sendendir | Acem | Aksak Semai | Şeyh Galip Dede |
Ey dil bu yeter iki cihanda sana iz'an | Acem Aşiran | Düyek | _ |
Dönmem ahdımdan efendim söylerim | Arazbar | Aksak | _ |
Canım beni lutfunla rindane eden sensin | Bestenigar | Lenk Fahte | _ |
Dağlarda benim şevk ile avazelerim var | Bestenigar | Yürük Semai | _ |
Garib dağlarda kaldım ben | Bestenigar | Aksak Semai | Hacı Faik Bey |
Penbe-i dağ-ı cünun içre nihandır bedenim | Bestenigar | Muhammes | _ |
Ruhleri gül saçları sünbül dili bülbül misal | Bestenigar | Aksak | _ |
Söyle n'ettim ben sana zalim felek | Bestenigar | Aksak | _ |
Yar ağlamadan didelerim kane boyandı | Bestenigar | Sengin Semai | Mehmet Sadi Bey |
Alemi yandırdı yaktı ah-ı ateşzadımız | Dügah | Ağır Aksak | _ |
Bir mehveşe bağlandı gönül hayli zamandır | Dügah | Sengin Semai | _ |
Dil derd ü mihnet çekmekte her an | Dügah | Aksak | _ |
Figanın aksi doldurdu cihanı | Dügah | Aksak Semai | _ |
Görmüş mü mislin aya zamane | Dügah | Aksak Semai | _ |
Pek sevdim efendim seni gayetle beğendim | Dügah | Hafif-Y.Semai | Hacı Faik Bey |
Sevdi gönlüm bir melek-peyker peri | Dügah | Curcuna | _ |
Sünbül-i zülfün döküp gerdanına | Dügah | Devr-i Hindi | _ |
Mefhar-i cümle cihansın ey şefaat madeni | Evc | Evsat | Vefa Efendi (Şeyh) |
Aldı elden gülşeni bad-ı hazan | Evcara | Ağır Aksak | Sultan Murat (Beşinci) |
Gel gör ki nihanhane-i dilde neler oldu | Evcara | Yürük Semai | _ |
aşıkın gamzenle pek yandı dil-i gam-haresi | Gerdaniye | Aksak | _ |
Beni sermest eden çeşminle ah ebrulerin cana | Gerdaniye | Aksak Semai | _ |
Bülbül gibi her şam ü seher nalelerim var | Gerdaniye | Yürük Semai | _ |
Ey keman-ebru şehid-i hançer-i müjganınım | Gerdaniye | Hafif | Fuzuli |
Firakın sinemi dağlar | Gerdaniye | Aksak | _ |
Gelince vad-ı visale bahaneler söyler | Gerdaniye | Zincir | _ |
Sevdiğim'çün seni ey serv-i semen | Gerdaniye | Düyek | _ |
Mecnun gibi ben dağlar gezerken | Gülizar | Aksak | Mehmet Hafid Bey |
Müptela-yı derd-i hicrandır gönül | Hicaz | Ağır Aksak | _ |
Pek sevdi gönül bir gül-i nevreste fidanı | Hicaz | Ağır Aksak Semai | _ |
Alemde ey serv-i semen | Hicaz | Aksak | _ |
aşıklarının haline ey mah acımazsın | Hicaz | Aksak Semai | _ |
Ateş-i suzan-ı firkat yaktı cism ü canımı | Hicaz | Curcuna | Mehmet Sadi Bey |
Benim halim firakınla yamandır | Hicaz | Curcuna | Hacı Faik Bey |
Saçtı ateş sineme bir çeşm-i afet bakışı | Hicaz | Curcuna | _ |
Gönlümü mir'at-ı hüsnün seyri hayran eyledi | Hicaz | Devr-i Hindi | _ |
Eltafın eğer etmez ise zerrece erzan | Hicaz | Sengin Semai | _ |
Gül-i pür-ceste-i bağ-ı vefayım pür-vefayım | Hicazkar | Devr-i Hindi | _ |
Sakıya sun bade-i la'lin bana | Hicazkar | Curcuna | _ |
Var uzak ol çeşm-i giryanımdan ey çerh-i deni | Hicazkar | Devr-i Hindi | _ |
Ağlama ey aşık-ı mihnetzede gel yanıma | Hüseyni | Ağır Düyek | Rasih Bey |
Dil verme gönül aşka ki aşk afet-i candır | Hüseyni | Ağır Aksak Semai | Fuzuli |
N'eyleyim bi-çare dil encamı kar | Hüseyni | Aksak | _ |
Bir nev-civanın hüsn-i cemali | Hüzzam | Türk Aksağı | _ |
Bugün ey meh senin ile gidelim | Hüzzam | Ağır Aksak | _ |
Ey nübüvvet tahtının şahı Habib-i Kibriya | Hüzzam | Evsat | Zekai Efendi (Şeyh-Sünbüli) |
Gör halimi (cana/canan) bana(çeşmin/hicrin) neler etti | Hüzzam | Sengin Semai | _ |
Kurban olayım gamzene bir kez nazar eyle | Hüzzam | Aksak Semai | _ |
Menba-ı ilm-i Hüda'sın ya Muhammed Mustafa | Hüzzam | Evsat | İsmail Hakkı(Bursavi) |
Merhaba ey fahr-i alem merhaba | Hüzzam | Düyek | Adile Sultan |
Olsa alem reşk-i gülzar-ı İrem | Hüzzam | Ağır Aksak | _ |
Güzelsin sevdiğim bir nev-civansın | Karcığar | Devr-i Hindi | _ |
Ben değil meftun-ı hüsnün müptela alem sana | Kuçek | Hafif | Fuzuli |
Gel ey saba yine ol gül-izardan ne haber | Kuçek | Zincir | _ |
Gel ey saki ki kesbetsin kudumundan tarab meclis | Kuçek | Aksak Semai | _ |
Ol Yusuf-i sani ki güzeller güzelidir | Kuçek | Yürük Semai | _ |
Güzelsin bi-bedelsin naz-perversin dil-arasın | Kürdi | Aksak Semai | _ |
Benim halim yamandır işim ah ü figandır | Kürdîlihicazkâr | Curcuna | _ |
Aksaray'dan kol geliyor ben zannettim yar geliyor | Kürdîlihicazkâr | Semai | _ |
Doğmamıştır aleme vechi misal-i afitab | Mahur | Devr-i Hindi | _ |
Şah-ı iklim-i risalettir Muhammed Mustafa | Mahur | Evsat | Selami |
Sen serv-i nazın ruhsar-ı ali | Muhayyer | Aksak | _ |
Mest etti beni şimdicek ol naz ü edalar | Muhayyer | Aksak Semai | _ |
Baktığım oldu günahım dikkat ile kaşına | Muhayyer | Devr-i Hindi | _ |
Gönül aşk ateşi yelpazelendi | Muhayyer | Devr-i Hindi | _ |
Elinden çektiğim saki-yi bezmin niş ü semdir hep | Muhayyer Sünbüle | Aksak Semai | _ |
Kaydetme dökülsün ruh-i hoy-kerdeye kakül | Muhayyer Sünbüle | Muhammes | _ |
Peymane-i ser-şar ile canane bizimdir | Muhayyer Sünbüle | Yürük Semai | _ |
Sana bu can ü dili verdim ey şeh-i vala | Muhayyer Sünbüle | Zincir | _ |
Na-muradım tali'im avaredir | Nihavent | Ağır Aksak | Sultan Murat (Beşinci) |
Buna hiç şüphe yok ey gül-nihalim | Nihavent | Aksak | _ |
Seng-i sitemle gönlüm şikeste | Nihavent | Aksak | _ |
Ne hal oldu bana şimdi nedir bu derdime çare | Nihavent | Aksak Semai | Hacı Faik Bey |
Sevdi gönlüm ey melek-haslet seni | Nihavent | Curcuna | _ |
Ümidim kalmadı cana nedir bu gönlüme çare | Nihavent | Devr-i Hindi | _ |
Ey çerh-i sitemger dil-i nalana dokunma | Nihavent | Hafif | aşık Ömer |
Bir güzel kız salıncakta sallanır (Gelin kızlar annemize..) | Nihavent | Semai-Düy.-Cur. | Hacı Faik Bey |
Gelin kızlar annemize soralım (Bir güzel kız salıncakta..) | Nihavent | Semai-Düy.-Cur. | Hacı Faik Bey |
Şerh edeyim hal-i dili yek-be-yek | Nihavent | Yürük Semai | _ |
Visal-i yare gönül sarf-ı himmet istermiş | Nihavent | Zincir | Yahya Nazim Efendi |
Ah efendim yandı canım ateş-i hicranına | Nühüft | Devr-i Hindi | _ |
Bir dame düşürdü ki beni baht-ı siyahım | Rast | Aksak | _ |
Jaleler saçsın nesim gülzara dönsün cuybar | Rast | Aksak | _ |
Levm eder ta haşredek gönlüm bana | Rast | Devr-i Hindi | _ |
Nihansın dideden ey mest-i nazım | Rast | Curcuna | _ |
Cüd bi lütfek ya ilahi mencehu zadün kalil | Saba | Düyek | Ebubekir (Halife) |
Lebin derdiyle al kana boyandım | Saba | Devr-i Hindi | _ |
Uyanmaz ol güzel hayli zamandır | Saba | Aksak Semai | _ |
Zincir-i aşkın dil bestesiyim | Segah | Aksak | Hacı Faik Bey |
Küçüksün gerçi nevreste fidansın | Segah | Aksak Semai | _ |
Artık kalmadı sabr ü karar | Segah | Devr-i Hindi | _ |
Lutf edip teşrife rağbet eyledin | Segah | Devr-i Hindi | _ |
Cezb etti gönlüm bir serv-i kamet | Segah | Türk Aksağı | _ |
Feda etme beni ey meh-cebinim | Suzidil | Aksak | _ |
Ben gezerken hüzn ile bir hal-i mahzunanede | Suznak | Curcuna | _ |
Bi-baht olarak devr-i şebabı heder ettin | Suznak | Ağır Aksak Semai | Es'ad Efendi (Şeyhülislam) |
İltifatın eyledi ihya beni | Suznak | Ağır Aksak | _ |
Kuzucağım ne kaçarsın benden | Suznak | Düyek | _ |
Pek merak oldu bana ey sim-ten | Suznak | Aksak | _ |
Ey şehenşah-ı cihan amade-i ihsanınım | Şerefnüma | Muhammes | _ |
Sayesinde olmasın mı askeriler ser-bülend | Şerefnüma | Çenber | _ |
Açıldı bahçe-i reng ü bu'da yar bahar | Tahir Buselik | Zincir | Şeyh Galip Dede |
Devr-i lalinde baş eğmem bade-i gül-fame ben | Tahir Buselik | Hafif | _ |
Düştüm düşeli mihnet-i dünyaya usandım | Tahir Buselik | Yürük Semai | Hacı Faik Bey |
Yekta güherim meclis-i rindan sedefimdir | Tahir Buselik | Aksak Semai | Nabi |
Çemende sünbülü zülf-i nigare benzettim | Tarz-ı Cedid | Zincir | _ |
Geldi bezm-i vuslata ol gonce-leb | Uşşak | Devr-i Hindi | _ |
Sivadan kalbini pak et gönül mir'at-i Rahmandır | Uşşak | Devr-i Hindi | Himmet Efendi |
Nefse uyup rah-ı Hak'dan taşra çıkmak yol mudur | Uşşak | Evsat | Aziz Mahmud Hüdai Hz. |
Feryadımın alemde benim hiç eseri yok | Yegah | Ağır Aksak Semai | _ |
İşte erdik nev-bahare | Yegah | Aksak | _ |
Ne yapsam n'eylesem bu hal-i zare | Yegah | Curcuna | _ |
Yare aç ey dil derunum yaresin | Yegah | Ağır Aksak | _ |
Ayrılık düştü dil-i nalanıma | Zavil | Aksak | _ |
Ey şehenşah-ı serir-ara-yı makbul-i cihan | Zavil | Devr-i Hindi | Hacı Faik Bey |
İd erişsin bais-i şevk-i cedid olsun da gör | Zavil | Devr-i Hindi | Nedim |
Şem'-i hüsn-i anına ey mehlika | Zavil | Devr-i Hindi | _ |
Yaktı canı bezm-i aşkın ateşin peymanesi | Zavil | Muhammes | Yahya Nazim Efendi |