Hafız Burhan Sesyılmaz (1897- 1943)

Hafız Burhan Sesyılmaz (1897- 1943)

Mikrofonları Çatlatan Sanatçı

En meşhur hafızlarımızdan olan ve soyadıyla değil, "Hafız Burhan" adıyla tanınan Burhan Sesyılmaz, 1897 yılında İstanbul’un Aksaray semtinde doğdu. Çocukluğunda sesi öyle çok beğenilmişti ki, daha hıfzını bile tamamlamadan cami cami gezdirilir, mukabelelerde okutulur ve müezzinlik yaptırılırdı. Bu yüzden Kuran’a doğru dürüst çalışamadı ve musiki öğrenimi görmedi. Yarım kalan hıfzını ancak ileriki yaşlarında tamamlayabildi.

Delikanlılığında Muzıka-yı Hümayun’a alınan Hafız Burhan, eksik kalan musiki öğrenimini bitirme fırsatını bu önemli kurumda yakaladı ve önemli hocaların öğrencisi oldu.

Muzıka-ı Hümayun’dan ayrıldıktan sonra, büyük ilgi gördüğü piyasada çalışmaya başladı ve sayısız plák doldurdu. Bir ara ticarete de soyundu ve Beşiktaş’ta plákçı dükkánı açtı.

1920 yılında İstanbul Radyosu’nda gazel okudu, fakat sesinin şiddetinden mikrofonlar çalışamaz hale gelirdi. Stüdyonun en uzak köşesindeki mikrofona sırtını dönerek okumak zorunda kalır, her radyo seansı mesele olurdu. İstanbul camilerinde okuduğu ezanlar çok uzak mesafelerden bile duyulur, icra ettiği mevlitler, gazeller ve fasıllar büyük heyecan yaratırdı.

Çoğu Yunanistan’da olmak üzere dış ülkelerde de konserler veren Hafız Burhan, hafız-gazelhan geleneğinin son temsilcilerindendi. Son derece tiz, parlak ve yakıcı bir sese sahipti. Plaklarına gazel, şarkı, türkü, marş, kanto, ninni, operet parçaları, film müzikleri ve tango gibi geniş bir yelpazede parçalar okumuş, satış rekorları kırmış, halk tarafından el üstünde tutulmuştu. Hele meşhur "Makber"ini bilmeyen, dinlemeyen yoktu.

İşte, böylesine parlak bir kariyere sahip olan Hafız Burhan’ın ölümü de sesi yüzünden oldu. Hayata Ankara’da, 1943 yılının 18 Nisan günü Mareşal Fevzi Çakmak’ın kızı için mevlit okuduğu sırada çok tiz perdelerde gezinirken geçirdiği bir kalp krizi neticesinde veda ettiğinde henüz 46 yaşında hayata veda etti. (hurriyet.com.tr/h-fiz-burhan-in-mikrofonlari-bile-catlatan-ses)

 

Taş Plakların geniş kitleler tarafın dinlenirdi. Bir kaçını örnek gösterecek olursak:  “Yandım Sana Baktıkça, Yine Kalbim Taşar Ağlar Bu Gece, Sabrımı Gamzelerin Sihr İle Tarâc Edeli, Nîm Nigâhın Katle Ferman İbtisâmın Can Alır, Söyleyin Güneşe Bugün Doğmasın, Yüzüm Şen Hâtıram Şen Meclisim Şen Mevkiim Gülşen, Evvelce Hüdayı Tanımış Olmasa Gönlüm, Bir Elif Çekti Yine Sîneme Cânan Bu Gece, Yeşil Kurbağalar” taş plakları dinlenirdi.

Hazırlayan: Suat Yener