- Anasayfa
- Hakkımda
- Şarkı Sözleri
- Makaleler
- Bestekarlar
- Notalar
- Haberler
- Videolar
- Ziyaretçi Defteri
- Önemli Linkler
- Musikişinas Atatürk
- İletişim
Hüseyin Sadeddin Arel (1880-1955)
En büyük müzikologlarımızdan biri olan Hüseyin Sadettin Arel 18 Aralık 1880 tarihinde İstanbul'un Vefa semtinde doğdu. İzmir’de Fransız kolejini bitirdikten sonra yüksek öğrenimi için İstanbul'a geldi.Bir yandan medreselerde okuyarak "icazet" alırken, diğer yandan "Hukuk Mektebi" ne devam ediyordu.Üstün başarı ile 4 Eylül1906 tarihinde buradan mezun oldu ve kendisine "Üstün Başarı Madalyası" verildi.
Özel öğretmenlerden aldığı derslerle yabancı dilini ilerletti.
İyi derecede Arapça,Farsça,Almanca,Fransızca,İngilizce; anlayabilecek kadar da İtalyanca, İspanyolca, Latince, Rumca,Eski Yunanca, Ermenice, hatta Flamanca ve Slavca'yı öğrendi. İstanbul'a geldikten sonra 1901 de Adliye Nezaretine tercüman olarak girdi.Aynı nezarette şifre müdürlüğü, 1909 da "Ticaret-i Bahriye Mahkemesi" üyeliği, 1911 de ceza işleri müdürlüğü yaptı ve bir yıl sonra istifa ederek ayrıldı.
Müzik çalışmalarına on yaşında başladı. İlk olarak Udi Şekerci Cemil Bey'den ud ve nazariyat dersleri aldı. Bu ilk adımdan sonra kişisel çabası ile bilgisini derinleştirdi. Başta Türk Musikisi olmak üzere bütün dünya musikileri hakkında yazılmış olan eserleri topladı. Çok yabancı dil bilmesi sebebi ile her türlü kaynaktan nazari bilgilerini güçlendirdi. Nazari çalışmalarının yanı sıra ud, ney, keman, kemençe, tambur, viyola, viyolonsel, özellikle piyano çalmasını öğrendi.
Arel büyük fedakârlıklarla iki kez kütüphane kurdu. Bunlardan ilki kayınbabası Abdurrahman Nurettin Paşa'nın konağında oturduğu yıllarda, İstanbul'un işgali sırasında Fransızlar tarafından kasten yakıldı. Bu yangında pek çok nadir yazmalar, koleksiyonlar ve değerli kitaplar yok oldu. İkinci olarak kitap toplamaya İzmir'de başladı; yeni kütüphanesini Bomonti'deki evinde kurdu. Birçok yerli ve yabancı kitabı bir araya getirdi. Bunlar arasında Türk Musikisi açısından büyük değer taşıyan yazma eserler, fotokopiler, filimler bulunuyordu.
1939 yılında İsmail Hami Danişmend'le çıkarmış olduğu "Türklük" dergisi ancak on beş sayı çıkabildi. Bu dergide yayınlanan "Türk Musikisi Kimindir?" başlığı altındaki seri makaleleri sonradan kitap haline getirilmiştir. Musiki öğrenmek isteyen herkese evinin kapısı açık olan bu büyük insan, hiçbir karşılık beklemeden bir ömür boyu önceleri haftada iki gün, sonraları yalnız cumartesi günleri evinde akademik musiki toplantıları yapardı. Hatta başlangıçta bu toplantılar yemekli olarak yapılırdı. İzmir'de bulunduğu yıllarda, İstanbul'a naklettikten sonra da, ölünceye kadar bu gelenek devam etti. Türk Musikisi alanında yetişmiş, isim yapmış pek çok sanatkâr, Arel'in akademik toplantılarından yararlanarak yetişmiş denebilir. Ayrıca evi çağının ilim ve sanat adamlarının da uğrak yeri olmuştur.
1916 yılında Darüttalim-i Musiki'de ders vermeye başlamıştı. Olağanüstü bir yetki ve beş yıllık bir anlaşma ile 1943 yılında İstanbul Konservatuarı'nın başına getirildi. 1948 yılında süresi dolunca yenilemek istemedi; burada ayrıldıktan sonra "İleri Türk Musikisi Konservatuarı" nı kurdu ve bu okulun yayın organı olan "Musiki Mecmuası"nı çıkartmaya başladı.
Türk ve Batı musikilerini iyi bilen Arel hakkında, ülkemizin Batı Musikisi mensupları da olumlu fikirler ileri sürmüşlerdir. Bu görüşler, "Türk Musikisinin çok seslilikte büyük değerler kazanacağına inanan ve bu yolda çaba gösteren bir bilgin" olduğu noktasında birleşir.
H.Sadettin Arel çağına sığmayan dehası, Türk musikisinin makam, usul ve form olanaklarını başka hiçbir bestecide görülmeyen genişlikte kullanması, ulusal ve evrensel musikiyi kavrayan geniş ufku ve yorulmak bilmez büyük çalışma gücüyle Türk Musikisi'nin altıncı ve son dönemi olan reform dönemini başlatan besteci olmuştur. Batı notası tam olarak Sultan II. Mahmut döneminde ülkemizde yaygınlaşmışsa da, Hamparsum notasının yerini tutamamıştır. O zamanki görüşler bu nota ile Türk Musikisi eserlerinin yazılamayacağı merkezindeydi. Arel, arkadaşlarıyla donanım işaretlerini bularak bu sorunu da çözüme bağlamıştır.
Batı musikisi terminolojisinin bizim musikimizin ihtiyaçlarını karşılamadığını görmüş, kendi ses yapımız ve icra özelliğine göre bir Türk Musikisi terminolojisi ortaya koymuştur. Bugün kullanılan bu sözcüklerin pek çoğu Arel'e aittir.
Arel Türk Musikisi'nde çok sesliliğe taraftardı; ancak, bu çokseslilik kendi tonal sistemimizin gereğine göre yapılmalıydı. Beş tür kemençe ile bir "Kemençe Ailesi" fikrini ortaya atması bu düşünceden kaynaklanmıştır. Bu düşünce başarı ile uygulanmış, dönemin ünlü sanatkârları tarafından bu sazlar denenerek, bu yoldaki besteler icra edilmiştir.
51 Mevlevi Ayini, 108 Durak, 87 İlahi, 13 Ney taksimi bestesi, 24 Peşrev, 28 Konser Saz semaisi, 80 Saz semaisi, 42 Oyun havası, 20 Dramatik saz eseri, Tambur ve Viyolonsel için 8 taksim, 11 köçekçe, Beste ve Semai gibi büyük formlarda 7 sözlü eser, 51 Gazel, 3 Gazelli taksim, 2 Marş, 104 Şarkı, Oda müziği ve koral, Altılama, Üçleme, İkileme olarak toplam 71 çoksesli eseri vardır.
Bunlardan başka Türk Musikisi nazariyatı dersleri, Armoni dersleri, Kontrpuan dersleri, Füg dersleri, Prozodi dersleri, Türk Musikisi ileri solfej dersleri, Eski Musiki Tarihi (Başlangıç), Türk Musikisi Kimindir?, Çeşitli makaleleri ve Kantemiroğlu'nun Edvar’ının yayını sayılabilir.
İzmir'e yerleşti ve avukatlık yaptı. Beş yıl serbest çalıştıktan sonra 1928 yılında İstanbul'a nakletti. Bir ara "Adliye Vekaleti Ahkam-ı Şahsiye Komisyonu"na başkanlık etti ve Tapu-Kadastro yasasının çıkarılmasına yardımcı oldu.Son zamanlarına kadar avukatlık mesleğini bırakmadı. İstanbul'da 6 Mayıs 1955 tarihinde, Bomonti'deki evinde "Siroz" hastalığından hayata gözlerini yumdu.
(Dr. Nazmi Özalp , Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi,Cilt:2, S:96 - Yılmaz Öztuna, Müzik Ansiklopedik Sözlük C: 1 S: 67 - Tahir Aydoğdu, http://www.turksanatmuzigi.org/ sanatcilarimiz/bestekarlarimiz/huseyin-sadeddin-arel)
Genelde saz eserleri günümüze kadar gelmiş kullanılmıştır. Peşrevleri fasıllarda önemli ölçüde kullanılmıştır. Sözlü eserlerinden Yusuf Ziya Ortaç’ın sözlerini yazdığı Kürdîlihicazkâr, Yürük Semaisi’dir:
İnce bir bulut gibi siyah ipek peçesi
Yıldızlar gülümseyen gözleri yaz gecesi
Kahkahası bir bülbül nağmesini andırır
Boyu tıpkı bir fidan sinesi gül bahçesi
Genellikle az kullanılan makamlar ve usuller üzerinde çalıştığı için eserleri popüler olmammış fakat hepsi sanat değeri taşıyan eserlerdir. Özellikle “Durak Evferi” usulüne önem vermiştir.
Hazırlayan: Suat Yener
Ey derde derman isteyen yetmez mi derd derman sana | Acem Aşîran | Durak Evferi | Niyâzî-i Mısrî | |
Ey derde derman isteyen yetmez mi derd derman sana | Acem Kürdî | Durak Evferi | Niyâzî-i Mısrî | |
Düştüm yine derde Hû | Aşkefzâ | Durak Evferi | _ | |
Yâ ilâhi kasırım şükründe ben | Aşkefzâ | Durak Evferi | İsmâil Hakkı(Bursavî) | |
Ateş-i aşkınla peyderpey tabahhur eyleyip... | Bayâti | Aksak | _ | |
Buyruk senin ferman senin | Bayâti | Durak Evferi | Azîz Mahmûd Hüdâî Hz. | |
Derûnumda olan hâlet ne hâlettir ânı bilmem | Bayâti | Durak Evferi | _ | |
Günden güne oluyor aşkınız içime derd | Bayâti | Curcuna | _ | |
Güzellik şânın senin | Bayâti | Curcuna | _ | |
Mücessem rûhsun timsâl-i ânsın yamansın | Bayâti | Türk Aksağı | _ | |
Terkeyle hicâbı güzelim neş'e-nisâr ol | Bayâti | Aksak Semâî | Kemâl Emin Bara | |
Yine tenhâ elime girdi hele cânânım | Bayâti | Aksak | Nedîm | |
Gel yaslanayım ben de senin göğsüne dilber | Bayâti Araban | Nim Sofyan | _ | |
Hangi âhûya tutuldum ise nâlân oldum | Bayâti Araban | Devr-i Revân | Kemâl Emin Bara | |
Cânâne görünür bana cânâ neye baksam | Beste Isfahan | Durak Evferi | Niyâzî-i Mısrî | |
Gelmişim vahdet elinden aşk ile cihâne ben | Beste Isfahan | Aksak Semâî | Sinan Ümmî | |
Vâsıl olmaz kimse Hakk'a cümleden dûr olmadan | Beste Isfahan | Durak Evferi | Şemseddîn Sivâsî | |
Biz ol uşşâk-ı ser-bâzız bize akl ıssı yâr olmaz | Bestenigâr | Durak Evferi | Ebu Hamid | |
Her kimin kalbinde zikr'Ullah olur | Bestenigâr | Durak Evferi | _ | |
Bilmem bu gönülle ben nasıl yaşayacağım | Bûselik | Devr-i Hindî | Necdet Atılgan | |
Cân ü dilde aşkı mihmân eyleyen | Bûselik | Durak Evferi | Derviş Abdullah | |
Ey gözleri lâciverd bak bir lâhza bu yana | Bûselik | Semâî | _ | |
Gül sevdiceğim güller açılsın yanağında | Bûselik | Sofyan | _ | |
Mâvi bir göz beni attı bu derin sevdâya | Bûselik | Aksak | _ | |
Senin âşıkların kılmaz nazar firdevs-i âlâya | Bûselik | Durak Evferi | Âşık Paşa | |
Çok güzelsin hüsn-i ânın mâhısın | Çârgâh | Devr-i Hindî | _ | |
Dilerim bûse olup kalmağı her an dudağında | Çârgâh | Türk Aksağı | Fâzıl Ahmet Aykaç | |
Dolsun dile nûrun aç nikabın | Çârgâh | Müsemmen | Mustafa Reşit Bey | |
Güzel kızım esmer kızım | Çârgâh | Müsemmen | _ | |
Kahkahan aks eder bezme ney olur | Çârgâh | Devr-i Hindî | _ | |
Sanma cevrin güzelim gönlümü yıktı aşkı | Çârgâh | Müsemmen | _ | |
Târ-ı kalbim inliyor mızrabı vurdukça nigâr | Çârgâh | Devr-i Hindî | Ethem Bey (Taşlızâde) | |
Mir'at-i dilin eng-i sivâ etme mugattâ | Dilkeşhâverân | Durak Evferi | _ | |
Derd-i Hakk'a tâlib ol dermâna erem dersen | Evc | Durak Evferi | Niyâzî-i Mısrî | |
Gel ey bâd-ı sabâ lûtf eyle bir dem | Evc | Durak Evferi | Niyâzî-i Mısrî | |
Vuslat gibi ni'met mi olur | Evc | Durak Evferi | Azîz Mahmûd Hüdâî Hz. | |
Âşıkın gitmez dilinden hiç Hûy-i Hây-i aşk | Evcârâ | Durak Evferi | Kânûnî Sultan Süleyman | |
Dil hânesi pür nûr olur | Evcârâ | Durak Evferi | Sultan I.Ahmet | |
Yüzüme bakıp bakıp gözünü süzme sakın | Evcârâ | Türk Aksağı | _ | |
Eyâ âlemlerin şâhı tecelli kıl teselli kıl | Ferahfezâ | Durak Evferi | Merkez Efendi | |
Gel vücûdun perdesin kaldır cemâl-i yâri gör | Ferahfezâ | Durak Evferi | Yahyâ Efendi | |
Mâil olma dünyeye çün bî-vefâdır bî-vefâ | Ferahfezâ | Durak Evferi | Hakkî | |
Mevlâ'm ver aşkını bana hayrânın olayım senin | Ferahnâk | Durak Evferi | Seyfullah Nizamoğlu(Sey) | |
Aşk ile nûş eyleyen bezm-i ezel peymânesin | Ferahnümâ | Durak Evferi | _ | |
Ben inandım gönül lutf eyle sen de inan | Ferahnümâ | Curcuna | Kemâl Emin Bara | |
Benden ey ma'şûkam enzârın girîzan olmasın | Ferahnümâ | Aksak Semâî | Fâik Ali Ozansoy | |
Beni ister ağlat ister sevindir | Ferahnümâ | Sofyan | _ | |
Dedim "Çıktı mı kiraz" | Ferahnümâ | Curcuna | _ | |
Derdimi ummana döktüm âsumâna inledim | Ferahnümâ | Müsemmen | Süleyman Nazif | |
Dudağından bana tattırmadı vuslat tadını | Ferahnümâ | Aksak | Ali Hâdi Okan (Alâiye'li) | |
Ey güzel dudağınla dudağımı yakıver | Ferahnümâ | Curcuna | _ | |
Ey sevgilim olmasın sakın gamın esefin | Ferahnümâ | Curcuna | _ | |
Gel koynuma gir lâne-i can kendi evindir | Ferahnümâ | Aksak | M.Cenânî Kandiye | |
Gözlerini bir gün görsem o gün kalbim şenlenir | Ferahnümâ | Türk Aksağı | _ | |
Güzel kız fidan oldun ben oldum sarmaşığın | Ferahnümâ | Curcuna | _ | |
Renc-i hâtır vermesin feryâd ü efganlar sana | Ferahnümâ | Ağır Aksak Semâî | Ziyâeddin Paşa (Vezir) | |
Sevmemiş bir sevdiğim var anlamaz sevdâ nedir | Ferahnümâ | Devr-i Hindî | Fuat Hulûsi Demirelli | |
Yine peymâne-i hüsnünle mest oldum figan ettim | Gerdâniye Bûselik | Aksak | Kemâl Emin Bara | |
Cânâ meylin var ise hükm eyle teslim eyleyim | Heftgâh | Aksak | Fuzûlî | |
Bir penbe gül adadım bugün şeydâ bülbüle | Hicaz | Curcuna | Kemâl Emin Bara | |
Birkaç gündür gönlümde yeni bir hesâbın var | Hicaz | Müsemmen | Osman Celâl | |
Bülbül-i şûrîdeyim gülden nasîbim var benim | Hicaz | Durak Evferi | Osman Dede (Sîneçâk) | |
Ey "Can gözün açabilsem"diyenler | Hicaz | Durak Evferi | _ | |
Giyindikçe füsununla çekersin | Hicaz | Curcuna | _ | |
Kim ki aşkın darına ber-dâr olur | Hicaz | Durak Evferi | _ | |
Nedir bu katralarda bahr-i ummân olduğun cânâ | Hicaz | Durak Evferi | _ | |
Vesvese-i ten güzeşt... | Hicaz | Aksak | Mevlânâ Celâleddi-i Rûmî | |
Yeter ağlattı firâkın bu dil-i bî-mârımı | Hicaz | Curcuna | Nedîm | |
Ben harâbat ehliyim yoktur karârım tâ ebed | Hicaz (Hümayun) | Durak Evferi | Hakkı | |
Dil hanesi mir'at-ı Hak Sırr-ı Cemalullahı gör | Hicaz (Hümayun) | Durak Evferi | Mehmet Nasûhî Efendi | |
Andım yine ol bezmi mestânelik elverdi (Rahatfeza ile aynı) | Hicaz Aşîran | Durak Evferi | Şemseddîn Sivâsî | |
Hemîşe bülbülün gülşende feryâdı muhabbettir | Hicaz Aşîran | Durak Evferi | _ | |
Bugün meydân-ı aşk içre ki yâre âşinâyız biz | Hicazkâr | Durak Evferi | _ | |
Aşkınla yandır sultânım Allah | Hisâr Bûselik | Durak Evferi | Zekâî Efendi (Şeyh-Sünbülî) | |
Deldi bağrım bülbül-i bî-çâre nâlânın senin | Hisâr Bûselik | Durak Evferi | Seyfullah Nizamoğlu(Sey) | |
Fer almışken tulû-i Kibriyâ'dan | Hisâr Bûselik | Durak Evferi | Yahyâ Kemâl Beyatlı | |
Mevlâ'm senin âşıkların devrân ederler Hû ile | Hisâr Bûselik | Durak Evferi | Azîz Mahmûd Hüdâî Hz. | |
Baht-ı dûn etti beni pek bî-karar | Hüseynî | Devr-i Hindî | Kemâl Emin Bara | |
Cümle âzâdan gelir "Allah ü Ekber" nâresi | Hüseynî | Durak Evferi | Niyâzî-i Mısrî | |
Nefse uyup râh-ı Hak'dan taşra çıkmak yol mudur | Hüseynî | Durak Evferi | Azîz Mahmûd Hüdâî Hz. | |
Aşkınız gönlümde tutuştu birden | Hüzzâm | Devr-i Turan | _ | |
Benim maksûdum âlemde değildir lâkin illâ "Hû" | Hüzzâm | Durak Evferi | Azîz Mahmûd Hüdâî Hz. | |
Hûdâyâ keştî-i cürm içre kaldım | Hüzzâm | Durak Evferi | İsâ Mahvî Efendi | |
Solmuş yüzün artık seni hiç kimse beğenmez | Hüzzâm | Türk Aksağı | Mustafa Nâfiz Irmak | |
Ben mest-i cânan olmuşum | Hüzzâm(N.Zirgüle'de) | Durak Evferi | Tâlibî Emre | |
İlâhü'l-âleminsin Hakk-ı teâlâ | Hüzzâm(Nim Hicaz'da) | Durak Evferi | _ | |
Göster bize rah-ı Hüdâ canlar sülük etsin sana | Hüzzâm-ı Cedîd | Düyek | _ | |
Katre aşkın ummân oldu | Hüzzâm-ı Cedîd | Durak Evferi | Himmetî | |
Âşıkın oldu dili mesvây-ı Hû | Irak | Durak Evferi | Seyyîd Kerîm | |
Mürg-i dil pervâz edip uçmak diler | Irak | Yürük Semâî | _ | |
Sıdk ile âşık olursan yâr sana mefkud değil | Isfahan | Durak Evferi | Abdullah Efendi (Himmetzâde) | |
Tecellîde dolu âlem | Isfahan | Durak Evferi | _ | |
Vech-i yâre dûş olan âlemde seyrân istemez | Isfahan | Durak Evferi | İbrâhim Efendi (Kuşadalı) | |
Ben sanırdım âlem içre hiç bana yâr kalmamış | Karcığar | Durak Evferi | Niyâzî-i Mısrî | |
Gül sevdiceğim gül yüzünün gülleri açsın | Karcığar | Aksak | Hüseyin Rifat Işıl | |
Pek güzeldir gönül kapar | Karcığar | Curcuna | Kemâl Emin Bara | |
Sen durup baktın da bir an sanki can verdin bana | Karcığar | Curcuna | _ | |
Bilmem neden"perî"koymuş koyan onun adını | Kürdî | Türk Aksağı | Şemsettin Ziyâ Bey | |
Cenâb-ı Pâkine lâyık amel yok | Kürdî | Durak Evferi | Azîz Mahmûd Hüdâî Hz. | |
Düştü cânâ âkıbet sevdâ-yı aşk | Kürdî | Durak Evferi | İsmâil Hakkı(Bursavî) | |
Gördüğüm her güzeli severim benimserim | Kürdî | Curcuna | _ | |
Mahvolup gitti ümîdim sabr ü sâmânım gibi | Kürdî | Sofyan | Ethem Bey (Taşlızâde) | |
Târ-ı kalbim inliyor mızrabı vurdukça nigâr | Kürdî | Müsemmen | Ethem Bey (Taşlızâde) | |
Muhtefî zann ile her levha-i dilberde seni | Kürdî (Fa'da) | Aksak | Hayrullah Tacettin Efendi | |
Bunca cevrinle gönül ülkesi vîrâne olur | Kürdîli Hicazkâr | Curcuna | Muzaffer Akalın | |
Dehr-i dûna dil veren âkîl değil dîvânedir | Kürdîli Hicazkâr | Durak Evferi | _ | |
İnce bir bulut gibi siyah ipek peçesi | Kürdîli Hicazkâr | Yürük Semâî | Yusuf Ziyâ Ortaç | |
Ne cansın fitne-i âhir-zamansın | Kürdîli Hicazkâr | Curcuna | Kemâl Emin Bara | |
Sar kollarını boynuna bir yosma civanın | Kürdîli Hicazkâr | Curcuna | Kemâl Emin Bara | |
Serâpâ hüsn ü ânsın dil-sitansın nâz-perversin | Kürdîli Hicazkâr | Aksak Semâî | Nedîm | |
Perîşan eyledim dilden gam-ı dehri ferağım var | Lâlegül | Durak Evferi | İsmail Hakkı(Bursavî) | |
Derman arardım derdime derdim bana derman imiş | Müstear | Durak Evferi | Niyâzî-i Mısrî | |
Arz-ı dîdâr eyledikçe şâhid-i gülzâr-ı Hû | Nevâ | Durak Evferi | _ | |
Ey şeh-i hûbânım eyle ol kadd-i mevzûna sen | Nevâ | Aksak | Nedîm | |
Bahr içinde katrayım bahr olur hayran bana | Neveser | Durak Evferi | Niyâzî-i Mısrî | |
Can bu elden göçmeden cânânı bulmazsa ne güç | Nihâvend | Durak Evferi | Niyâzî-i Mısrî | |
Firâkın eyledi dâvet bu ihtirâkımız | Nihâvend | Semâî | _ | |
Genc-i aşkı ister isen dil-i vîrânda ara | Nihâvend | Durak Evferi | Tâlîb | |
Merd-i meydân-ı Hüdâ'nın kârı zikr'Ullah olur | Nihâvend | Durak Evferi | Seyfullah Nizamoğlu(Sey) | |
Ben dost hevâsına düştüm | Nikrîz | Durak Evferi | Eşrefoğlu Rumi | |
Bir görüşte çeşm-i mestinle esîr ettin beni | Nikrîz | Aksak Semâî | Ahmet Refik Altınay | |
Çamların altında sermest-i safâ bir şîvekâr | Nikrîz | Curcuna | _ | |
Ey gafil uyan rıhlet-i nâ-gâhı unutma | Nikrîz | Durak Evferi | Şemseddîn Sivâsî | |
Göreli gül yüzünü kalmadı akl ü sabrım | Nikrîz | . | _ | |
Hani aşkın deme mâziyi bırak dinletme | Nikrîz | Devr-i Turan | _ | |
İşimiz subh u mesâ cürm ü hatâ | Nikrîz | Durak Evferi | Sultan II.Mahmut (Adlî) | |
Kaşın yay gibi ince yüzün pençe pençe al | Nikrîz | Müsemmen | _ | |
Sen ne zaman giyersen kısa etek duramam | Nikrîz | Devr-i Turan | _ | |
Unuttun mu ne kadar zaman oluyor | Nikrîz | Devr-i Turan | _ | |
Aşkın hem tatlı hem zehirli | Nikrîz (Yegâh'ta) | Türk Aksağı | _ | |
Uyan gafletten ey gâfil seni aldatmasın dünyâ | Nişâbur | Durak Evferi | _ | |
Yâ ilâhi kıl bize lûtf u atâ | Nişâbur | Durak Evferi | _ | |
Bir subh-ı bahârân idi hicranla bunaldım | Nişâburek | Sofyan | Mithat Bahârî Efendi | |
Câm-ı aşkı nûş edip sermest ü hayrân ol yürü | Nişâburek | Durak Evferi | Gafûrî | |
Hani kollarla belimden sarışın | Nişâburek | Yürük Semâî | _ | |
İştiyâkın mümkün değil sönmüyor | Nişâburek | Yürük Semâî | Ahmet Refik Altınay | |
Sehv ile olduysa günah | Nişâburek | Durak Evferi | Azîz Mahmûd Hüdâî Hz. | |
Ey cemâl-i Hakk'a tâlib | Pençgâh | Durak Evferi | Azîzî | |
Andelîb-i bağ-ı hicrân olmuşam yâ Rabbenâ | Rahatülervâh | Durak Evferi | Kâmil Efendi (Şeyh) | |
Bu ses konuşurken ne kadar güzel | Rahatülervâh | Curcuna | _ | |
Cümle âlem âşina ben arada bîgâneyim | Rast | Durak Evferi | Şemseddîn Sivâsî | |
Yüzü gözü kapkara | Rast | Curcuna | _ | |
Al renginle süslenir güzel yurdum toprağım | Rast | Nim Sofyan | H.Fehmi Süerdem | |
Ey dertlilerin derdine dermân eden Allah | Reng-i Dil | Durak Evferi | Azîz Mahmûd Hüdâî Hz. | |
Gönül hayrân oluptur aşk elinden | Reng-i Dil | Durak Evferi | Yûnûs Emre | |
Bülbül-i nâlân olup çağırırım "dost dost" | Revnâknümâ | Durak Evferi | Nahîfî | |
Gülşen-i aşka düşen bülbülü ağlar gördüm | Ruhnevâz | Durak Evferi | İsmâil Hakkı(Bursavî) | |
Kalbini bağ-ı cinân et ravza-i tevhid ile | Rûy-i Irak | Durak Evferi | _ | |
Sevdâ-yı sivâ'dan geç gel"Hû" diyelim "Hû" | Sabâ | Durak Evferi | _ | |
Varsın birsin Allah'ım (Kanon) | Sabâ | Aksak Semâî | İ.Alî | |
Nedir derdin senin bu mâtemin ne | Sabâ Zemzeme | Durak Evferi | Şâkir Efendi | |
Perîşan eyledim dilden gam-ı dehri ferağım var | Sabâ Zemzeme | Durak Evferi | İsmail Hakkı(Bursavî) | |
Taştı rahmet deryâsı gark oldu cümle âsî | Segâh | Durak Evferi | Yûnûs (Âşık Yûnûs) | |
Zâhidâ dem urma aşkdan kapuyu kakdın mı hiç | Segâh | Durak Evferi | Himmetî | |
Ey olanlar tâlib-i gencine-i esrâr-ı Hû | Segâh (Çârgâh'ta) | Durak Evferi | _ | |
A sultânım sen vâr iken ya ben kime yalvarayım | Sultânî Irak | Durak Evferi | Yûnûs Emre | |
Olmayıcak senden atâ kul n'eylesin yâ Rabbenâ | Sultânî Irak | Durak Evferi | Azîz Mahmûd Hüdâî Hz. | |
Ezelden aşk od'una yana geldim | Sultânî Yegâh | Durak Evferi | Sünbüli (Sünbül Sinan) | |
Gel hele bir kerrecik seyret göze olmaz yasağ | Sultânî Yegâh | Aksak | Nedîm | |
Güzelliğin ufkunda açılmışsın engine | Sultânî Yegâh | Düyek | Kemâl Emin Bara | |
İçmeyen lâ'lin şarabın merd-i meydân olmadı | Sultânî Yegâh | Durak Evferi | Nakşî "Akkirmanî" | |
Varımı ben dosta verdim hân ü manım kalmadı | Sultânî Yegâh | Durak Evferi | Ahmet (Sarban) | |
Hezâran âşıkın var | Sûzidil | Aksak | _ | |
Musaffâ eyle dil levhin bugün nûr-i tecellâdan | Sûzidil | Durak Evferi | Hayâlî (16.yy) | |
Eğer dosttan belli haber sorarsan | Sûznâk | Durak Evferi | Himmet | |
Ehl-i derdin derdine dermân iken tekrâr-ı Hû | Sûznâk | Durak Evferi | Müderris | |
Hakk'a teslim etmeyen cân ü dilin | Sûznâk | Durak Evferi | Gafûrî | |
Ey gönül n'eylersin sen bu cihânı | Şedaraban | Durak Evferi | Hakkı | |
Gördüm seni sevdim güzelim gonce-i tersin | Şedaraban | Semâî | Hüseyin Sîret Özsever | |
Gözlerinden hıfz için âşıkları gözlük takar | Şedaraban | Aksak Semâî | Ahmet Refik Altınay | |
Hicrânımı peymâne-i lâ'linde bıraksam | Şedaraban | Sofyan | Hammâmizâde İhsan Bey | |
Kız vücûdun gül kokan bir yâsemen olmuş senin | Şedaraban | Aksak | _ | |
Aşk-ı yâre dûş olaldan yârimi gördüm ıyân | Şehnaz | Durak Evferi | Osman Haşimî Efendi | |
Aşkın meyine ben kana geldim | Şehnaz | Durak Evferi | Niyâzî-i Mısrî | |
Yüce sultânım derde dermânım | Şerefnümâ | Durak Evferi | Yûnûs Emre | |
Geçelim bu hevâ ile hevesten | Şevkefzâ | Durak Evferi | Himmet | |
Mahvetti beni bir saçı zer âfet efendim | Şevkefzâ | Müsemmen | Kemâl Emin Bara | |
Mest-i aşkız sabrımız yok sînemiz çâk eyleriz | Şevkefzâ | Durak Evferi | Hocazâde Lûtfî | |
Sevdiğim cânım yolunda hâke yeksân olduğum | Şevkefzâ | Devr-i Hindî | Nedîm | |
Tıynet-i âlemde konmasa eğer sevdâ-yı aşk | Şevkefzâ | Durak Evferi | Azîz Mahmûd Hüdâî Hz. | |
Hûdâyâ cümle âlem sana âşık seni özler Resûlullah | Şîvenümâ | Durak Evferi | Azîz Mahmûd Hüdâî Hz. | |
Bir çöl gibi ıssız geceyim fecri görünmez | Tâhir | Devr-i Hindî | Hüseyin Sîret Özsever | |
Kim dedi sana ey kız böyle gülşende kırda | Tâhir | Yürük Semâî | Ahmet Nâzım | |
Yine bir aşk-ı emel-sûz ile giryân oldum | Tâhir | Sofyan | Bedri Ziyâ Aktuna | |
Bir câm-ı safâ çek de unut derd-i cihânı | Uşşâk | Sofyan | Kemâl Emin Bara | |
Çünki bildin(bildik) mü'minin kalbinde Beytullah var | Uşşâk | Durak Evferi | Nesîmi | |
Derd-i aşka düşmeyince o dermâna nice erer | Uşşâk | Durak Evferi | Hilmî | |
Geçeyim can ile tenden beni aşkınla şeydâ kıl | Uşşâk | Durak Evferi | Ahmet Dede (Köse)(Nev'î) | |
Kız bir ince su gibi karşımdan akıp gitme | Uşşâk | Türk Aksağı | Orhan Seyfi Orhon | |
Mümteziç aşkınla rûh-i câvidânım sevgilim | Uşşâk | Yürük Semâî | _ | |
Nur görsün(olsun)gözlerim aç sîneni | Uşşâk | Curcuna | Ahmet Refik Altınay | |
Seni gördüm hep üzüntüyle geçen bir günde | Uşşâk | Aksak | _ | |
Yakın gel kaçma ey şûh-i cihan hüsnün ıyân olsun | Uşşâk | Müsemmen | Nedîm | |
Bir ceylân bakışla vuruldum yine ey gönül | Uşşak(Bûselik'te) | Raksan | _ | |
Dilerim bûse olup kalmağı her an dudağında | Yegâh | Aksak | Fâzıl Ahmet Aykaç | |
Kâbe et kalbini sen büt-hâne sansınlar seni | Yegâh | Durak Evferi | Nasûhî | |
Mest olduğum etmem aceb... | Yegâh | Durak Evferi | Himmet | |
Nûş edelden câm-ı aşkı tâ ezelden mestâneyim | Yegâh | Durak Evferi | Sûzî | |
Söylemem râz-ı derûnum sırr-ı mübhemdir gönül | Yegâh | Durak Evferi | Zekâî Efendi (Şeyh-Sünbülî) |