- Anasayfa
- Hakkımda
- Şarkı Sözleri
- Makaleler
- Bestekarlar
- Notalar
- Haberler
- Videolar
- Ziyaretçi Defteri
- Önemli Linkler
- Musikişinas Atatürk
- İletişim
Mısırlı İbrahim Efendi (1872-1933)
Mısırlı İbrahim Efendi 1872 yılında Halep'te doğdu. Asıl adı Avram Levi'dir. Suriye asıllı Arap Yahudi’si olup, Kahire, Şam, Halep ve daha sonraları İstanbul'da musiki alanında ün yaptı. Babası Ovadia Halep'li bir tüccardır. Uzun yıllar Kahire'de yaşadığı için Mısırlı sıfatıyla anılmıştır. Yaşamının büyük bölümünü İstanbul'da geçirdi ve 1933 yılında İstanbul'da öldü.
İbrahim Efendi küçük yaşta ud çalmaya başladı, sazını ilerletmek için Kahire, Şam, Halep gibi büyük kentlerde çalıştı, daha sonra İstanbul'a yerleşti. Türk müziğini Hacı Kirami Efendi, Hoca Ziya Bey ve İsmail Hakkı Bey'den öğrendi.
Hem hanende hem sazende olan Mısırlı İbrahim Efendi, çok güzel ud çalardı. Plaklar doldurdu sesinin de çok güzel olduğu söylenir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşamış son büyük udi olarak bilinir. Udu ile plaklarda Hüseyni ve Mahur taksimlerinden örnekler vermiştir. Acemaşiran Makamı'ndan bir saz semaisi yapmıştır.
İkinci kez açılan "Mehterhane"'de hocalık yaptı. Sinagoglarda seslendirilmek üzere bestelenmiş dini eserleri de vardır. Beş yüzün üzerinde bestesi olduğu öne sürülmekle birlikte bunlardan sadece 56'sının kendisine ait olduğu kanıtlanabilmiştir. (Bkz; www.kultur.gov.tr )
Eserleri günümüzde de çok kulan ılınır özellikle sözlerini Ahmet Refik Bey'in yazdığı Uşşak makamındaki:
Yalnız bırakıp gitme bu akşam yine erken
Öksüz sanırım kendimi ben sensiz içerken
En neş'eli demler bu gece sazla geçerken
Öksüz sanırım kendimi ben sensiz içerken
Ve Hicaz makamındaki yine sözlerini Ahmet Refik Bey'in yazdığı:
Solsan da sararsan yine gül pembe dehensin
Rabbin bana bir nimeti varsa o da sensin
Sinem ebediyen o güzel tenle bezensin
Rabbin bana bir nimeti varsa o da sensin
Ölümünden sonra da birçok sanatçının albümlerini süslemiştir.
Ayrıca "Solsan da sararsan" ve " Seni sevda çiçeğim" şarkıları kendi sesinden Kültür ve Turizm Bakanlığı kayıtlarında bulunmaktadır.
Yine Hicaz makamındaki güzel şarkılarından biri de:
Beni sev ruhumu sar, kalbime yaslan, beni sev
Ne olur gönlüm avunsun diye bir an beni sev
Yine ayrılmayacakmış gibi candan beni sev
Ne olur gönlüm avunsun diye bir an beni sev
Ağır Aksak şarkısı Hicaz fasıllarının gözbebeğidir. Yine sözlerini Ahmet Refik Bey'in yazdığı:
Sırma saçlı yârimin can bahşederken işvesi
Badeye revnâk verir canlar yakan gül busesi
Ruhumu teshir eder aşüftedir her handesi
Badeye revnâk verir canlar yakan gül busesi
Güfteli şaheser Hicaz Semai şarkısı zamanın güçlü sesleri olan Vedia Rıza Hanım, Hamiyet Yüceses ve Müşerref Hanım gibi sanatkârlar tarafından taş plağa okunmuştur.
Hazırlayan: Suat Yener
Sarmış yine zulmet gecenin ufkunu birden | Dilkeşhâverân | Curcuna | _ |
Kumrulardan seni sordum | Ferahnâk | . | _ |
Beni sev rûhumu sar kalbime yaslan beni sev | Hicaz | Aksak | _ |
Gelmeseydim âleme hiç görmeseydim ben seni | Hicaz | Devr-i Hindî | _ |
Mahzûn duruşun bâis-i feryâd ile âhdır | Hicaz | Türk Aksağı | _ |
Sırma saçlı yârimin can bahşederken işvesi | Hicaz | Semâî | Ahmet Refik Altınay |
Solsan da sararsan yine gül-penbe dehensin | Hicaz | Türk Aksağı | Ahmet Refik Altınay |
Ben ezelden dîdenin meclûbuyum bilmez misin | Hüseynî | Ağır Aksak | Kıymet Hanım |
Sislerle örtülü ince yollara | Hüseynî | Aksak | _ |
Çılgın geceler gölgeli yollarda öpüştük | Hüzzâm | Semâî | _ |
Farkında değil yandığımın derdine cânân | Hüzzâm | Sengin Semâî | _ |
Neş'enle emeller gülüyor kalbime ey mâh | Hüzzâm | Türk Aksağı | Zekâî Bey |
Rûhum seni sevdi sana yandı sana yârdır | Hüzzâm | Türk Aksağı | Ahmet Refik Altınay |
Sarı ipek saçlarını ellerimle dağıtsam | Hüzzâm | Semâî | _ |
Sevmemek kâbil midir ey âfitâbım hiç seni | Hüzzâm | Ağır Aksak | _ |
Bilmem neydin sevgili sen o gece neydin | Isfahan | Curcuna | _ |
Gece yorgundu sular durgundu güzel gözlerin bana dargındı | Karcığar | Düyek | Halit Bekir Sabarkan |
Leblerinden öperek bir gece mey nûş etsem | Kürdîli Hicazkâr | Düyek | _ |
Mehcûr yaşamam bir an sevdiğim senden | Kürdîli Hicazkâr | Sengin Semâî | _ |
Sazınla berâber o elâ gözleri süzdün | Kürdîli Hicazkâr | Türk Aksağı | _ |
Sevdiğim günden beri çektiklerim derd ü keder | Kürdîli Hicazkâr | Ağır Aksak | Ahmet Refik Altınay |
Sevdimdi seni cân ü gönülden a güzel kız | Kürdîli Hicazkâr | Türk Aksağı | _ |
Sîneler aşkınla inler dîdeler mahmûr olur | Kürdîli Hicazkâr | Ağır Aksak | Ahmet Refik Altınay |
Şen gözlerine neş'e veren bir çiçek olsam | Kürdîli Hicazkâr | Yürük Semâî | Ahmet Refik Altınay |
Sevdim seni yana yana | Muhayyer | Sofyan | Fâruk Bey |
Semâlardan güneş hâlâ inmiyor | Nihâvend | Sofyan-Semâî | Ahmet Refik Altınay |
Sevdâya inanmak hezeyandır | Nihâvend | Semâî | Avram Naum |
Sevdâlıyım beni kırma civanım | Rast | Nim Sofyan | _ |
Sevmediklerinle gönül avutma | Rast | Curcuna | Halit Bekir Sabarkan |
Gel elâ gözlüm fidanım nev-bahârın gülşeni | Rast (Nevâ'da) | Düyek | _ |
Yolunda inleyeyim sesini dinleyeyim | Sabâ | Sofyan | _ |
Seni her dem anıyorum sözlerine kanıyorum | Segâh | Aksak | _ |
Süzdükçe güzel gözleri belliydi melâlin | Şehnaz | Sengin Semâî | Bedri Ziyâ Aktuna |
Mahrekinde devr ederken lâ-yuad üftâdegân | Uşşâk | Devr-i Hindî | _ |
Sen bu ufkun yegâne yıldızısın | Uşşâk | Aksak | Ahmet Refik Altınay |
Yalnız bırakıp gitme bu akşam yine erken | Uşşâk | Türk Aksağı | Ahmet Refik Altınay |
Yârda mı ağyârda mı yâ sende mi cürm ü kusur | Uşşâk | Devr-i Hindî | _ |