- Anasayfa
- Hakkımda
- Şarkı Sözleri
- Makaleler
- Bestekarlar
- Notalar
- Haberler
- Videolar
- Ziyaretçi Defteri
- Önemli Linkler
- Musikişinas Atatürk
- İletişim
Muallim İsmail Hakkı Bey (1865-1927)
İsmail Hakkı Bey, "Türk Musikisinde Son Osmanlılar"ın eğitimi itibariyle "Saray" kökenli bir üyesidir. Osmanlı döneminde yetişmiş Meşrutiyet dönemini yaşamış çok az bir sürede olsa Cumhuriyet döneminde de musikiye hizmet vermiştir. Çeşitli müzik grupları kurduğu, çok sayıda talebe yetiştirdiği için "Muallim" sıfatı ile anıldı
İdare-i Hususîye memurlarından hanende Reşit Efendi’nin oğlu olan İsmail Hakkı Bey, 1865 yılında İstanbul'un Balat semtindeki Mollaaşkı mahallesinde doğdu. İlk okulu okuduktan sonra bir örücü İbrahim Ağa’nın yanında çırak olarak çalışırken, iş yerinin yakınında bulunan camiden ezan okumaya başlayınca sesinin güzelliği fark edenler arasında dereceli Hünkar Müezzini, İsmail 'in Mızıka-ı Hümayun’a alınmasına aracı oldu.
Mızıka-ı Hümayun 'da Suyolcu Latif Ağa’dan musiki öğrendi ve fasıl geçti. Bir yandan da Zati Arca Bey’den Batı Müziği eğitimi aldı. Kısa sürede "Ser-sazende" oldu. Daha sonra musiki bilgisini çalışarak doruk noktasına çıkararak "Kolağası" rütbesi ile müezzin başı oldu. Eğitimi daha da ilerleterek kaymakamlığa kadar yükseldi. (Dr. Nazmi Özalp , Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi,Cilt:2, S:34)
Muallim İsmail Hakkı Bey'in kurduğu ‘‘Osmanlı Musiki Mektebi'' nin 12 Aralık 1919 günü Beyazıt 'ta bir konser verdi. Konserde kadınlarla erkeklerin beraberce sahneye çıkması zamanın Şeyhülislamı Haydari zade İbrahim Efendi’yi kızdırmış ve
Şeyhülislam'ın ‘‘din elden gidiyor'' diye feryada başlaması üzerine İçişleri Bakanlığı konserin tekrarını ve konunun gazetelerde haber olmasını yasakladı. Şeyhülislam Haydari zade İbrahim Efendi 'nin bu faaliyeti yarım kalmamış ve işi resmiyete döküp o zamanki İçişleri Bakanlığı 'nın desteğini almıştı. Dâhiliye Nezareti 'ne (İçişleri Bakanlığı) yazdığı yazıda o zamanın bayan hanende ve sazendeleri olan, kemani Kevser, hanende Zehra, tamburi Şerife ve udi İrfan hanımları erkeklerle meşk ederek İslami ahlaka aykırı davrandıkları diye yaygara yaparak şikayet etti.
Dâhiliye Nezareti, Şeyhülislam’ın şikâyetini hemen yerine getirdi ve 24 Aralık günü konserlerin yapılmasını, gazetelerde haber olmasını yasak etti. Bu yıllar Atatürk’ün ülkede Kurtuluş Savaşı verdiği yıllardı. (http://www.musikiklavuzu.net/?/blog/bestekarlar/ismail-hakki-bey)
9 Aralık 1926 yılında önceleri Darülelhan adı altında açılan, sonra İstanbul Belediye Konservatuarı adını alan öğretim kurumunda "Tertip ve Tasnif Heyeti" üyeliği Ahmet Irsoy ve Rauf Yekta Bey 'le birlikte yürüttü. Bu görevde iken öldü yerine Ali Rifat Çağatay getirildi.
Soyadı Kanunundan sonra "Aksoy" adını aldı. Tek evlilik yaptı ve en büyük oğlu Ahmet Saim Aksoy sporculuk yaptı, diğerleri Ziver, Ahmet, Zeki ve Sait Aksoy hanendelik, sazendelik ve bestekârlık yaptılar.
30 Aralık 1927 tarihinde Darülhan 'daki görevinden Bebek’teki evine giderken tramvayda kalp krizi geçirerek yaşamını noktaladı. Eğrikapı’daki aile mezarlığına gömüldü.
61 yaşında yaşamını yitiren İsmail Hakkı Bey, "Mahur-Han" makamının mucididir. 6 operet, 15 peşrev, 21 saz semaisi, 5 Kâr, 1 Kâr-ı Nâtık, 1 Methal, 10 Dinî Eser, 8 oyun havası, 17 Zeybek, 2 longa, 30 Beste, 26 Ağır Semai ve Aksak semai, 3 sengin semai, 36 yürük semai, 581sözlü eser bestesini musiki repertuarına hediye etti. Türk Musikisi’nin dışına çıkarak Yahudilerin vermiş olduğu İbranîce güfteler üzerine, Sinagog ve Havra'larda okunması için dinî eserler bestelemiştir.
Bütün eserleri TRT Müzik Dairesi arşivinde bulunmaktadır ve notaları kendi el yazısı ile yazılmıştır. Acemkürdi makamında bestelediği:
Fikrimin ince gülü kalbimin şen bülbülü
O gün ki gördüm seni yaktın ah yaktın beni
Ateşli dudakların gamzeli yanakların
O gün ki gördüm seni yaktın ah yaktın beni
Leblerin leblerimde ellerin ellerimde
O gün ki gördüm seni yaktın ah yaktın beni
Şarkısı film ve dizi filmlerine konu ve melodi olmuştur. TRT kayıtlarına göre 87 makamda şarkı bestelediği tespit edilmiştir. Eserlerinde en çok makamda şarkı besteleyen bestecimizdir diyebiliriz.
Nazarî olarak ise; Solfej veya Nota Dersleri (1919), Usûlat, Solfej, Makamat ve ilaveli Nota Dersleri, Mahzen-i Esrar-ı Musiki yahut Teganniyat-ı Osmanî (1897) eserleri ile gelecek kuşakların musiki bilgilerini gelişmesinde önemli ışık olmuştur.
Udi Selim Bey, Fehmi Tokay, Nubar Tekyay, Nasib'in Mehmet Yürü, Osman Nihat Akın, Udi Ekrem Bey, Ali Rifat Çağatay, Süleyman Erguner, Fahri Kopuz, Hayri Yenigün, Zeki Arif Ataergin, Sadi Işılay, Faize Ergin, Mustafa Nafiz Irmak, Suphi Ziya Özbekkan, Udi Ekrem Bey, Şerif İçli, Hakkı Derman talebeleri olmuştur.
Yine o dönemlerde "İncesaz" takımlarında çalan ve söyleyenlerin sayısı pek fazla olmazdı. Bu alışkanlığın da dışına çıkarak otuz-kırk kişilik saz ve ses topluluğu ile konser vermenin ilk örneğini de İsmail Hakkı Bey verdi. Sanatkârlar aynı tip elbise giyer, ses sanatkârları ayakta durur, dinleyiciler üzerinde iyi bir etki bırakırdı. (http://www.turkmusiki.com/muallim_ismail_hakki_bey.htm)
Musikimizde beslerinde en çok makam kullanan bestecimizdir. 86 makamda bestesi olduğu tespit edilmiştir. Bu makamlar arasında hiç kullanılmayan veya çok az kullanılan makamlarda vardır. Acem Buselik, Arazbar Buselik, Büzürg, Canfeza, Dilfüruz, Dilkeşhaveran, Dilnişin, Evc Huzi, Gerdaniye Kürdi, Huzi, Isfahanek, Neva-Kürdi, Nevruz, Pençgah, Rahatülervah, Rehavi, Segah Araban, Selmek, Sipihr, Sultani Hüzzam, Sünbüle, Şevk-i Dil, Tarz-ı Nevin, Tebriz,Zavil, Zevkutarab gibi makamlar bir kısmıdır.
İlerici ve aydın bir müzik adamıydı. Bazı eserleri bugüne kadar kullanılmaktır. Hicaz, semai şarkısı örneğidir:
Ey meh-lika ey gül-beden, mahv-oldu cismim nâleden
Bu iltifâtsızlık neden, küstüm sana gayetle ben
Hüsnü güzel bir nevcivân, hiç görmemiş çeşm-i cihân
Aşık olur gören hemân, varsa eşi işte meydan
“Ey ay yüzlü, gül vücutlu güzel, feryat etmekten tükendim.
Neden bana lütufta bulunmuyorsun? Sana çok darıldım.
Öyle güzel bir sevgili ki böylesini dünya görmemiştir.
Gören hemen âşık olur, Bir eşi daha varsa, işte meydan.
Nihavent makamındaki Türk Aksağı şarkısı:
Nerelerde kaldın ey serv-i nazım
Bana bir haber ver budur niyazım
Hasretinden acep ölmek mi lazım
Bana bir haber ver budur niyazım
“Ey nazlı sevgili, nerelerde kaldın?
Senden bir tek isteğim var, bir haber ver.
Acaba hasretinden ölmem mi gerekiyor?
Senden bir tek isteğim var, bir haber ver”
Çok makamda ve özellikle unutulmuş makamlarda beste yaptığı eserleri fazla popülerlik kazanmamıştır.
Hazırlayan: Suat Yener
Lütfen kaynak göstererek kullanın.
TRT repertuvarında 587 bestesi bulunmaktadır
Tecellâ-yı cemâlinden habîbim nevbahâr âteş | Bayâti Araban | Evsat | Es'ad Efendi (Şeyhülislam) |
Eğer hâlk etmeseydi zatını Hak yâ Resûlallah | Dügâh | Evsat | _ |
Allah ü ekber kâim onunla mihrâb ü minber | Segâh | Sengin Semâî | _ |
Âşık oldum tâli'im efkendedir | Acem Aşîran | Sofyan | _ |
Ben bir âşıkım sana gönül verdim | Acem Aşîran | Aksak | Muâllim İsmail Hakkı Bey |
Bir yıl beni etti esîr nazlı bir endam | Acem Aşîran | Yürük Semâî | _ |
Câmın o beyaz sunduğu zambak gibi eller | Acem Aşîran | Sengin Semâî | Cüneyt Bey |
Firâkınla benim dağ-ı nihânım âşikâr oldu | Acem Aşîran | Aksak Semâî | _ |
Gül müdür bilmem ki ruhsârın senin | Acem Aşîran | Devr-i Hindî | _ |
Güzel görsem içim titrer | Acem Aşîran | Aksak | _ |
Kim aldı o peymâneyi sâkînin elinden | Acem Aşîran | Aksak | Cüneyt Bey |
Nâil-i bezm-i visâlin olmadan ey dil-rübâ | Acem Aşîran | Devr-i Hindî | _ |
Nasıl çaldın gönlümü hâlâ aklım ermiyor | Acem Aşîran | Sofyan | Muâllim İsmail Hakkı Bey |
Sarı saçlı bir civâne | Acem Aşîran | Sofyan | _ |
Sensin benim âlemde a gül-gonce zâhîrim | Acem Aşîran | Sengin Semâî | _ |
Sermest-i aşkım lûtf eyle sâkî | Acem Aşîran | Aksak | _ |
Sultân-ı kerem şâh-ı adâletsin efendim | Acem Aşîran | Hafif | _ |
Taş atmayın ağaçlara | Acem Aşîran | Sofyan | _ |
Anladım âlemde yok hiç derd-i aşkın çâresi | Acem Bûselik | Ağır Aksak | _ |
Gün battı gece oldu sesler azaldı | Acem Bûselik | Aksak | _ |
Bekledim teşrîfini bir çok zaman | Acem Kürdî | Ağır Aksak | _ |
Çeşmânını aç reng-i semâvîsi görünsün | Acem Kürdî | Sengin Semâî | _ |
Efendim gûş-i efgan et | Acem Kürdî | Aksak | Enderûnî Vâsıf |
Elverir nâz ü tegafül kıl terahhum kuluna | Acem Kürdî | Yürük Semâî | Halil Edip Bey |
Fikrimin ince gülü | Acem Kürdî | Semâî | _ |
Firkat-i yâr beni yaktı dem-â-dem âh ü zâr oldum | Acem Kürdî | Aksak Semâî | _ |
Gönlüm yine ol şûh-i sitemkâre mi kaldı | Acem Kürdî | Yürük Semâî | _ |
Hâlime rahm eyleyip gûş etmedin efganımı | Acem Kürdî | Curcuna | _ |
İntizâr-ı makdeminle reh-güzârın gözlerim | Acem Kürdî | Fahte | _ |
Meftûn oldum ol gül yüze | Acem Kürdî | Aksak | _ |
Rûyinde bu müşkin ben'i ... | Acem Kürdî | Nim Sofyan | _ |
Şûle-endâz-ı zemîn oldu bu şeb mehtâbımız | Acem Kürdî | Devr-i Hindî | _ |
Meclis o ki bir neş'e için bâde gerektir | Arabân | Yürük Semâî | _ |
Şafak söksün güneş doğsun görelim | Arabân | Serbest-Sofyan | _ |
Şu âlemde seni sevdim | Arabân | Ağır Aksak | _ |
Nûr-i dîdem gelmez oldun yanıma | Arazbâr | Devr-i Hindî | _ |
Âşık-ı bîçârenim geldim senin dîvânına | Arazbâr Bûselik | Aksak | _ |
Birlikte bu akşam yine mey nûş edelim gel | Arazbâr Bûselik | Semâî | _ |
Şebistân-ı hakîkatte hilâl-i mâh-ı enversin | Arazbâr Bûselik | Aksak Semâî | _ |
Beni vurdu güzeller | Bayâti | Oynak | _ |
Ey Zelihâ-rû yeter ağlatma çeşm-i pür-nemi | Bayâti | Devr-i Hindî | _ |
Elverir lûtf eyle artık ettiğim âh ü figan | Bayâti Araban | Devr-i Hindî | _ |
Feryâdımız ol yâre de ağyâre de kalmaz | Bayâti Araban | Yürük Semâî | _ |
Güzel kız her tarafın meleklere denk olmuş | Bayâti Araban | Sofyan | _ |
Yârim beni her gece aldatıyor | Bayâti Araban | Aksak | _ |
Derd-i aşka dûş olan bir lâhza handân olmasın | Bestenigâr | Devr-i Kebîr | _ |
Eflâka çıkarsa yeridir her gece âhım | Bestenigâr | Yürük Semâî | _ |
Ey kârı-elem tîr-i sitem yâreler açtı | Bestenigâr | Yürük Semâî | _ |
Gönül girmekle yâr âguşuna kanmaz vusûl ister | Bestenigâr | Aksak Semâî | _ |
Hasretzede'nin âhına canlar dayanır mı | Bestenigâr | Aksak | _ |
İlâhi cennet evine girenlerden eyle bizi | Bestenigâr | Sofyan | Yûnûs Emre |
Nasıl ârâm edersin bilmem bensiz | Bestenigâr | Düyek | _ |
Neş'e istersen a cânâ meclis-i rindâna gel | Bestenigâr | Devr-i Hindî | _ |
Nev-baharımdır a goncam nâlemi duy sen de gül | Bestenigâr | Devr-i Hindî | Neyzen Rızâ Bey |
Saysam gece gündüz çekilen mihneti bitmez | Bestenigâr | Ağır Aksak Semâî | _ |
Sevdiğim yazık değil mi bana | Bestenigâr | Sofyan | Niyâzi Bey |
Teşrifin ile hânemi reşk-i İrem eyle | Bestenigâr | Aksak | _ |
Bendene her bâr efendim yâr olur sandım seni | Bûselik | Devr-i Hindî | _ |
Ne kadar arz-ı hulûs etti ise yâre gönül | Bûselik | Devr-i Hindî | _ |
Zîver-i lâl-i lebi hûbân olurken dâmeni | Bûselik | Devr-i Hindî | _ |
Feryâd ederim zülf-i siyehkârın elinden | Büzürg | Sofyan | _ |
Cânâne gönül vereli canımdan usandım | Canfezâ | Yürük Semâî | _ |
Sabâ yok mu peyâmın ol gül-i bağ-ı cenânımdan | Canfezâ | Aksak Semâî | _ |
Tende cânım yoğ iken ben tâlib-i cânân idim | Canfezâ | Çenber | _ |
Bu hasta dili görmeğe sa'y-i nazarın yok | Çârgâh | Yürük Semâî | _ |
Tâ seher zındân-ı zulmet nâlegâhımdır benim | Çârgâh | Devr-i Kebîr | _ |
Geldi yine mevsim-i gül bülbül ağlar iniler | Dilfürûz | Zincir | _ |
Sâkî yine bir sâgar ile bâde-feşandır | Dilfürûz | Yürük Semâî | _ |
Andelîb-âsâ bürünmüş cay-ı mâtem nâleye | Dilkeşhâverân | Ağır Aksak | _ |
Bu demde bülbül-i şûride efgan eylemez n'eyler | Dilkeşhâverân | Aksak Semâî | _ |
Her şâm ü seher leblerini bûs edeyim ben | Dilkeşhâverân | Sengin Semâî | _ |
Vech-i pertev-bârını setr eylemiş gözden nikab | Dilkeşhâverân | Devr-i Hindî | _ |
Dün sen bakıp benden yana | Dilnişîn | Aksak | Enderûnî Vâsıf |
Ey ferâzende-î firûze zevak | Dilnişîn | Devr-i Revân | _ |
Sen bugün ağyâr ile gezdin merak oldu bana | Dilnişîn | Ağır Aksak | _ |
Düştü gönlüm sen gibi bir zâlime | Dügâh | Devr-i Hindî | _ |
Haram olsun bana ey çehre-i gül-gûn-i müstesna | Dügâh | Aksak | _ |
Mir'at-ı baht-ı Kibriyâ Ahmed Muhammed Mustafa | Dügâh | Düyek | Rızâ Efendi |
Yaz geldi yine mürg-i dilim kondu nihâle | Dügâh | Curcuna | _ |
Ey lebleri gonca yüzü gül serv-i bülendim | Evc | Yürük Semâî | _ |
Geçmem değil amma geçemem doğrusu meyden | Evc | Sofyan | _ |
Kaldığım günden berû bu âleme ben bî-karar | Evc | Devr-i Hindî | _ |
Kullarında yok sana lâyık meta' | Evc | Devr-i Hindî | _ |
Merhabâ yâ merhabâ yâ Remezan | Evc | Devr-i Hindî | _ |
Nedir ey çeşm-i nâzım sende bu müjgân ü ebrûlar | Evc | Aksak Semâî | _ |
Rehgüzâr-ı vaslına rîzân olan dürdâneler | Evc | Devr-i Hindî | Şâdiye Hanım (Kemânî) |
Sarı çiçek mor çiçek | Evc | Aksak | _ |
Taştı rahmet deryâsı gark oldu cümle âsî | Evc | Sofyan | Yûnûs (Âşık Yûnûs) |
Teveccüh eyledim Beyt-ül-Harâma yâ Resûallah | Evc | Devr-i Hindî | _ |
Asla gece mir'ata o meh-pâre yapışmaz | Evc Bûselik | Yürük Semâî | _ |
Bend etti dili zülfüne sevdâ-yı muhabbet | Evc Hûzî | Yürük Semâî | _ |
Ey beni aşkınla ser-gerdan ü hayrân eyleyen | Evc Hûzî | Zincir | _ |
Göründü nev-bahar bülbül terennümle eder feryâd | Evc Hûzî | Aksak Semâî | _ |
Gel temâşâ kıl ne söyler âşık-ı mestâneler | Evcârâ | Durak Evferi | _ |
Gözlerin tâ doğduğun günden beri mahmurdur | Evcârâ | Müsemmen | Yusuf Ziyâ Ortaç |
Açtı güller andelîb eyler figan | Ferahfezâ | Devr-i Revân | _ |
Akl ü fikrim târumâr eden âh giysûler midir | Ferahfezâ | Devr-i Kebîr | _ |
Ateş-i aşkınla câna dil kebâb olmaktadır | Ferahfezâ | Ağır Aksak | Rızâ Savaşkan |
Ateşli râşeler veriyor iştiyâkınız (İŞTİYAK) | Ferahfezâ | Yürük Semâî | Hidâyet |
Bilmiyordum bî-mürüvvet olduğun ey bî-vefâ | Ferahfezâ | Sofyan | Şeref Hanım (Kanûnî) |
Bir beyaz zanbak hayâl ettim ben seni | Ferahfezâ | Sofyan | _ |
Çağlayan cûy-i sirişkle çeşm-i pür-hûnum mudur | Ferahfezâ | Devr-i Revân | _ |
Darbe-i âhım aman vâh bar olur | Ferahfezâ | Devr-i Hindî | _ |
Dil âteş dîde âteş sîne âteş rûy-i yâr âteş | Ferahfezâ | Aksak Semâî | _ |
Dinleyin sevdâ-fezâdır âh-ı mahzûnânemi | Ferahfezâ | Devr-i Hindî | _ |
Erdi bahar ey dil-nevâz | Ferahfezâ | Raks Aksağı | _ |
Ey sîne sana n'oldu yanar âteşe döndün | Ferahfezâ | Yürük Semâî | _ |
Ey vekil-i Fahr-i âlem Pâdişâh-ı kâm-rân | Ferahfezâ | 12/8-Sofyan | _ |
Ey veliy-yi nîmet-i bîminnet-i âlem sana (Tebrik) | Ferahfezâ | Düyek | _ |
Gayetle dilber bir şîvekâre | Ferahfezâ | Türk Aksağı | _ |
Mehtapta güzel olur Bogaziçi âlemi | Ferahfezâ | Aksak | _ |
Melek mi nâm ü şöhretin | Ferahfezâ | Sofyan | _ |
Pinhân ediyorsun niye ruhsârını dilber | Ferahfezâ | Semâî | _ |
Sen reng-i şafaktan daha nevvâr ve güzelsin | Ferahfezâ | Aksak | _ |
Vuslatınla kâm-yâb ettin beni | Ferahfezâ | Semâî | _ |
Yıldızlarısın leyl ile hurşid-i nehârın | Ferahfezâ | Sofyan | _ |
Ağlıyor gönlüm senin'çün rûz u şeb eyvâh ile | Ferahnâk | Devr-i Hindî | _ |
Başının altında olsa kollarım bâlîn-i ser | Ferahnâk | Yürük Semâî | _ |
Keşke görmeydi gözüm sen gibi yektâ güzeli | Ferahnâk | Curcuna | _ |
Nedir ol şûh-i istiğna-edânın kârı bilmem ki | Ferahnâk | Aksak Semâî | _ |
Neydi maksûdun senin bu hâle koymaktan beni | Ferahnâk | Devr-i Hindî | _ |
Şâhenşeh-i mihr-i vefâ | Ferahnâk | Sofyan | _ |
Gidiyorum yarın yâr | Gerdâniye | Sofyan | _ |
Gönül bir âfet-i devrânın oldu şimdi meftûnu | Gerdâniye | Aksak Semâî | _ |
N'ola ayılmazsa yârin dîde-i mestânesi | Gerdâniye | Zincir | _ |
Deşt-i gam-ı mihnette niçin yok bana hem-râh | Gerdâniye Bûselik | Devr-i Kebîr | _ |
Dil etse n'ola yâr içün ağyâre müderâ | Gerdâniye Bûselik | Yürük Semâî | _ |
Getir sâkî kadeh devr et meserret vaktidir şimdi | Gerdâniye Bûselik | Aksak Semâî | _ |
Lâ'l-i lebin ey yâr benim mül senin olsun | Gerdâniye Bûselik | Sofyan | _ |
Çün tâze ruhun şekli çemende güle düştü | Gerdâniye Kürdî | Yürük Semâî | _ |
Firâkından ciğer yandı eyâ dilber kebab-âsâ | Gerdâniye Kürdî | Aksak Semâî | _ |
Aman çoban benim dilber kuzumu | Gülizâr | Aksak | _ |
Gönül düşme bu rütbe âh ü zâre | Gülizâr | Devr-i Hindî | _ |
Kâr etmez âhım sen gülizâre | Gülizâr | Türk Aksağı | Nevres-i Cedîd |
ADA GÜZELİ (Bilmem niçin peri koymuş..) | Hicaz | Devr-i Hindî | Şemsettin Ziyâ Bey |
Affet bizi yâ Gaffar şehr-i siyâm hürmetine | Hicaz | Sofyan | _ |
Ah ne lâtif râyihânız var mest etti beni | Hicaz | Sofyan | _ |
Al udu ele şevk ile âhenge devam et | Hicaz | Aksak-Curcuna | Vâhide Hanım |
Bezm-i evsâfında cânâ lâl olur elbet zebân | Hicaz | Devr-i Hindî | _ |
Bilmem niçin"perî"koymuş koyan onun adını(ADA GÜZELİ) | Hicaz | Devr-i Hindî | Şemsettin Ziyâ Bey |
Bir gonce-dehen üzdü beni hayli zamandır | Hicaz | Aksak | _ |
Bir zarar gelmiş mi ey rûh-i revân benden sana | Hicaz | Müsemmen | _ |
Bukleler başka safâ vermekte zülf-i zer'ine | Hicaz | Devr-i Hindî | Fahriye Zîşan Hanım |
Cemâlin nûruna nisbet güneş bir nûr-i bî-ferdir | Hicaz | Evsat | Sezâî |
Çaldırıp çalgıyı rakkaseleri oynatalım | Hicaz | Aksak | İsmail Safâ Bey |
Çekildim sâkıyâ ben âlem-i aşk u muhabbetten | Hicaz | Aksak Semâî | _ |
Çoktan beridir çâre ne mahrûm-i visâlim | Hicaz | Aksak | _ |
Dâim etsin Hazret-i Sultan Hamid Hanı Hüdâ | Hicaz | Semâî | _ |
Dil harâb-ı aşkın oldu nâil-i vuslat diler | Hicaz | Devr-i Hindî | _ |
Etme bu rütbe nâz şîvekârım | Hicaz | Türk Aksağı | _ |
Ey mehlika ey gül-beden | Hicaz | Semâî | _ |
Ey şûh-i cihan âfet-i can rûh-i revânım | Hicaz | Sengin Semâî | _ |
Gamlı gamlı ağlamakla geçmiyor hiç bir zaman | Hicaz | Devr-i Hindî | _ |
Gamzesi bir tir-i sevdâ dîdeler sayyâd-ı dil | Hicaz | Yürük Semâî | _ |
Güneş doğarken çiftçiler | Hicaz | Semâî | _ |
Halka-i zülfün dili bend eyledi sevdâya âh | Hicaz | Devr-i Hindî | _ |
Kalkın gidelim mey-kede'ye nûş edelim mey | Hicaz | Sengin Semâî | Niyâzi Bey |
Kasdın aldatmaksa cânâ âşık-ı bî-çâreyi | Hicaz | Aksak | _ |
Niçin mahmur nigâhınla delersin kalb-i mahzûnum | Hicaz | Aksak | Aliye Hanım |
Sâkî bu fenâ âleme meyhâne desinler | Hicaz | Aksak | _ |
Sâkî bu gece bâde-i hamrâya dokundu | Hicaz | Yürük Semâî | _ |
Seni istasyonda buldum | Hicaz | Sofyan | _ |
Sorma benden söyleyemem kalbimin feryâdını | Hicaz | Sengin Semâî | _ |
Subh-dem gördüm ki hurşid-i letâfet-güsteri | Hicaz | Devr-i Hindî | _ |
Subh-i feyyâz-ı cülûsunla vatan buldu rehâ | Hicaz | Sofyan | _ |
Sûr-i Hümâyûn leyl-i kaderdir | Hicaz | Türk Aksağı | _ |
Şu dağın eteğinde civanım (ÇOBAN GÜZELİ) | Hicaz | Devr-i Hindî | _ |
Yektâ güherim meclis-i rindan sadefimdir | Hicaz | Yürük Semâî | Nabî |
Yeşillendi yine bağlar | Hicaz | Aksak | _ |
Yine halk-ı cihân oldu garik-i bahr-i handan | Hicaz | Düyek | _ |
Zülf-i zer-târına bağlandı hayâtım emelim | Hicaz | Aksak | _ |
Bağlar bahçeler güller ile lâle sünbüller | Hicaz (Uzzâl) | Aksak | _ |
Ettin bu benim sînemi tîr-i gama amaç | Hicaz Zemzeme | Hafif | _ |
Ey meh gece rüyâda görüp zülfün uyandım | Hicaz Zemzeme | Yürük Semâî | _ |
Gideyim de göreyim tonbulumu | Hicaz Zemzeme | Aksak | _ |
Gönül yandı yine bir meh-cemâle | Hicaz Zemzeme | Düyek | _ |
Hayâl-i ârızın bağ-ı tecellide gül olmuştur | Hicaz Zemzeme | Aksak Semâî | _ |
Kasdın öldürmek midir ben âşıkı ser-bülend | Hicaz Zemzeme | Devr-i Hindî | _ |
Mest-i aşkım kûşe-i meyhâneden kıldım ferağ | Hicaz Zemzeme | Firengifer | _ |
Yine hicrinle derdim tâzelendi | Hicaz Zemzeme | Ağır Aksak | _ |
Nûş eden sahbâ-yı lâ'lin cûş eder mi meyler gibi | Hicaz-i Irak | Devr-i Kebîr | _ |
Senin hâl-i izârından nişan anberde kalmıştır | Hicaz-i Irak | Aksak Semâî | Enderûnî Vâsıf |
Söyletme beni cânım efendim kederim var | Hicaz-i Irak | Yürük Semâî | Leylâ Saz |
Aldı gönlüm bir şûh-i ter | Hicazkâr | Aksak | _ |
An siyeh çerdehi şîrîn-i âlem bâ(KAR-I BÜRA) | Hicazkâr | Hafif | _ |
Ay mı doğmuş gün mü doğmuş âlem rûşen | Hicazkâr | Devr-i Hindî | _ |
Bekliyorum salınarak çık raksa heman | Hicazkâr | Aksak | _ |
Dağ başında ağlarım su başında çağlarım | Hicazkâr | Devr-i Turan | _ |
Firâkınla bugün pek derdmendim | Hicazkâr | Aksak | _ |
Gece gündüz hep hayâlin gözlerim | Hicazkâr | Oynak | _ |
Gerdûne-i sevdâya bütün şan saçaraktan | Hicazkâr | Sofyan | Sâdullah Bey |
Kalb-i mecrûha haber verme sakın yâresini | Hicazkâr | Semâî | Mehmet Ali Haydar Paşa |
KAR-I BÜRA (An siyeh çerdehi...) | Hicazkâr | Hafif | _ |
Keman ebrûlerinden yârimin hayli suâl oldu | Hicazkâr | Aksak Semâî | _ |
Melûl mahzun şu yerlerde dururum | Hicazkâr | Nim Sofyan | _ |
Niçin sevdim ben seni | Hicazkâr | Raks Aksağı | _ |
Yabandan geldim yabandan | Hicazkâr | Aksak | _ |
Çırpıcı Kağıthâne bu mevsimde ne âlâ | Hisâr | Sofyan | _ |
Görmemiştim böyle dilber böyle(rûh-efzâ/dil-efzâ)güzel | Hisâr | Devr-i Hindî | _ |
Nâz eyleme rûhum bana bak feyz-i bahara | Hisâr | Aksak | _ |
Târife gelir mi o mehin zülf-i siyâhı | Hisâr | Sengin Semâî | _ |
Ağyârdan Hisâr-Bûseliğe mâni olurlar | Hisâr Bûselik | Devr-i Kebîr | _ |
Akıbet lûtfunla ihyâ eyledin âh sen beni | Hisâr Bûselik | Sengin Semâî | _ |
Arâm edemem yâre nigâh eylemedikçe | Hisâr Bûselik | Yürük Semâî | Abdülazîz Efendi (Hekimbaşı) |
Ateş-i hicrinle yakma sîne volkan olmasın | Hisâr Bûselik | Müsemmen | _ |
Eyyâm-ı bahar erdi yeşillendi çemenler | Hisâr Bûselik | Hafif | _ |
Gerçi müşkildir güzel sevmek rehâsı andadır | Hisâr Bûselik | Devr-i Hindî | _ |
Makdemin baştan başa reşke düşürdü gülşeni | Hisâr Bûselik | Devr-i Hindî | _ |
Ne beyân-ı hâle cür'et ne figana tâkatim var | Hisâr Bûselik | Aksak Semâî | Enderûnî Vâsıf |
Rûşen et bezmimi artık gözümün nûru görün | Hisâr Bûselik | Müsemmen | _ |
Visâlinle safâyâb et aman gel | Hisâr Bûselik | Curcuna | _ |
Akıl padişahdır gönül vezirdir | Hûzî | Aksak | _ |
Hayret-ender-hayreti gel bizde gör ey dil-şiken | Hûzî | Muhammes | _ |
Karardı çeşm-i ümmîdim fakat hatır-nişânımsın | Hûzî | Aksak Semâî | _ |
Alâm ile bâzîçe-i hükm-i kaderim ben | Hüseynî | Sengin Semâî | _ |
Ben bir Türk'üm nice yıl dedelerim cihâna...(TÜRK SÖZÜ) | Hüseynî | Sofyan | _ |
Bir gül-i rânânın oldum can ile efkendesi | Hüseynî | Fahte | _ |
Birlikte geçen bir gecenin yâdını hâlâ... | Hüseynî | Aksak | _ |
Ey dil bize ver bir haber | Hüseynî | Sofyan | Abdülehad Nûri (Şeyh) |
Kalbimde yanar sanki şehâ nâr-ı hacîmin | Hüseynî | Sofyan | _ |
Nice isyânımızı afveden Allah'a şükür | Hüseynî | Sengin Semâî | _ |
Rûyini örtmüş görünce saçları pür iltihâb | Hüseynî | Yürük Semâî | _ |
Sana benden efendim tuhfe-i cânım selâm olsun | Hüseynî | Aksak Semâî | _ |
Sen gonce-dehen serv-i revân şûle-feşansın | Hüseynî | Sengin Semâî | _ |
Şâd olmadı gönlüm n'ola bir gün elemimle | Hüseynî | Aksak | _ |
Tâli'imden mi acep bilmem neden | Hüseynî | Devr-i Hindî | _ |
TÜRK SÖZÜ (Ben bir Türk'üm nice..) | Hüseynî | Sofyan | _ |
Yaktı cismim âteş-i sûzân-ı aşk | Hüseynî | Yürük Semâî | _ |
Baktım lebine gülşen-i sevdâ benim oldu | Hüseynî Aşîran | Sengin Semâî | _ |
Ederken ol perî-peyker tekellüm | Hüseynî Aşîran | Curcuna | _ |
Her gün seni zanneyliyorum sen uyursun | Hüseynî Aşîran | Yürük Semâî | _ |
Cevrin ile ettin harâb âhir beni | Hüseynî Zemzeme | Devr-i Hindî | _ |
Çalış ey Türk yavrusu tenbellikle yaşama | Hüseynî Zemzeme | Semâî | _ |
Gördükde sen şûh-i şeni | Hüseynî Zemzeme | Evfer | _ |
Görünmezse bu akşam ol meh-i tâbân-ı devrânım | Hüseynî Zemzeme | Aksak Semâî | _ |
Hayrân-ı cemâl olmaya cidden emelim var | Hüseynî Zemzeme | Hafif | _ |
Ol serv-i revân gelse de reftârını görsem | Hüseynî Zemzeme | Yürük Semâî | _ |
Şûle-hîz ettin yine dikkatle yanmış gönlümü | Hüseynî Zemzeme | Ağır Aksak | _ |
Yaz geldi yine mürg-i dilim kondu nihâle | Hüseynî Zemzeme | Curcuna | _ |
Afitâb-ı şûledâr aşkımı tanzir eder | Hüzzâm | Müsemmen | _ |
Agûş-i nezîhinde bulunmak emelim gel | Hüzzâm | Aksak | _ |
Ağlamakla âh ile geçti hayâtım ser-te-ser | Hüzzâm | Devr-i Hindî | Şeref Hanım (Kemânî) |
Alamam doğrusu dest-i emele | Hüzzâm | Aksak | Hakkı Sühâ Gezgin |
Bir gonce-dehen yâr ile ülfet yenilendi | Hüzzâm | Yürük Semâî | _ |
Bülbülleri pür şevk ediyor hüsn-i beyânın | Hüzzâm | Sengin Semâî | _ |
Çektiğim âlâm-ı dehri gör de gel rahm et bana | Hüzzâm | Devr-i Hindî | Şeref Hanım (Kemânî) |
Dağlar yârimi gördün mü | Hüzzâm | Aksak | Öksüz Âşık (Dede) |
Devâ-sâzım bugün sensiz hayâtım pek garîbâne | Hüzzâm | Düyek | _ |
Ey melek aşkınla yaktın bu dil-i bî-çâreyi | Hüzzâm | Devr-i Hindî | _ |
Geceler karanlık olur | Hüzzâm | Aksak | _ |
İşvebâzsın sevdiğim âh işvebâz | Hüzzâm | Aksak | Niyâzi Bey |
Kabil midir hiç var mı benim derdime çâre | Hüzzâm | Aksak | _ |
Sevdiğim âhûya teşbih eyledim çeşmânını | Hüzzâm | Fahte | _ |
Tutuşsun ol çemen ki lâlesinde dağ-ı hasret yok | Hüzzâm | Aksak Semâî | _ |
Usandırdım mı âyâ gül-cemâli arz-ı hâlimle | Hüzzâm | Aksak Semâî | _ |
Yâde geldikçe hayâlin ey nigâr | Hüzzâm | Müsemmen | _ |
Zannetme seni şimdi görüp gönlümü verdim | Hüzzâm | Sengin Semâî | A.Rıdvan |
Bir bakışta pek beğendim ben senin dîdârını | Irak | Yürük Semâî | _ |
Mihr-i subh-i meşrikâ tâhâ Habîb-i Kibriyâ | Irak | Devr-i Revân | Aynî |
Benim gönlüm gözüm nûru cemâl-i yâre âşıktır | Isfahan | Aksak Semâî | _ |
Dil hane-i vîrânımı yıktın temelden | Isfahan | Aksak | _ |
Her ne dem bir bûse etsem iltimas | Isfahan | Devr-i Hindî | _ |
O hunrîzin elinden ser-te-ser âlem eder feryâd | Isfahanek | Aksak Semâî | _ |
Ol dem ki geçer(çeker)tiğ-i belâ çâk-i tenimden | Isfahanek | Yürük Semâî | _ |
Sen bana yâr ol ki gönlüm bir dahî yâr istemez | Isfahanek | Çenber | _ |
Aydın Türk'ün anayurdu | Karcığar | Aksak | Sâmih Rif'at Bey |
Bahar ile neşâtımız | Karcığar | Türk Aksağı | _ |
Dün gece yârin elinden bâdeyi nûş eyledim | Karcığar | Devr-i Hindî | _ |
Göz gördü gönül sevdi seni ey yüzü mâhım | Karcığar | Yürük Semâî | Süleyman Nahîfî Efendi |
Güldürmedi bir an beni baht-ı siyâhım | Karcığar | Sengin Semâî | _ |
Nedir ol şûh-i istiğna-edânın kârı bilmem ki | Karcığar | Aksak Semâî | _ |
Raksa çıktı nâz ile bir nev-civan | Karcığar | Devr-i Hindî | _ |
Sen de memnun eyle bir gün sâkıyâ mestâneyi | Karcığar | Aksak | _ |
Seyre çıkmışsın bugün Kağıthâneyi | Karcığar | Aksak | _ |
Hayrân olurum hüsnünü ettikçe temâşâ | Kûçek | Hafif | _ |
Haram olsun bana ey çehre-i gül-gûn-i müstesna | Kürdî | Devr-i Hindî | _ |
A kız nedir gizli gizli yediğin | Kürdîli Hicazkâr | Aksak | _ |
Ağyâr ile bu günlerde | Kürdîli Hicazkâr | Aksak | Hakkı |
Al yanak üstünde gördüğüm dilber | Kürdîli Hicazkâr | Curcuna | _ |
Alemi meftûn etmişsin kendine | Kürdîli Hicazkâr | Curcuna | _ |
Benim ey mihr-i enver her ne vârım varsa sendendir | Kürdîli Hicazkâr | Aksak Semâî | _ |
Bî-çâre gönül subha-dek efgan edecektir | Kürdîli Hicazkâr | Yürük Semâî | _ |
Cânâ salınıp nâz ile gülzâre mi geldin | Kürdîli Hicazkâr | Sofyan | _ |
Feyyâz-ı bahar mı dökülen gül deheninden | Kürdîli Hicazkâr | Sofyan | Şeref Hanım (Kemânî) |
Geldi bahar bak bülbüle | Kürdîli Hicazkâr | Aksak | _ |
Gelin kızlar tiyatroda hora tepelim | Kürdîli Hicazkâr | Sofyan | _ |
Gözetir yümn ile teşrifini her dîde senin | Kürdîli Hicazkâr | Müsemmen | _ |
Gülsitân-ı hüsnüne zülf sâye mi ey gonce-verd | Kürdîli Hicazkâr | Devr-i Kebîr | _ |
Ne dem ki yâd-ı ruhsârıyla çeşmim hûn-feşân ağlar | Kürdîli Hicazkâr | Aksak Semâî | _ |
O perî-rû ne vakit âşıkı memnun edecek | Kürdîli Hicazkâr | Aksak | _ |
Sana ben aşk-ı medîdimle perestiş ederim | Kürdîli Hicazkâr | Aksak | Nûriye Hanım (Ûdî) |
Tâli'imden gülmedim bî-çâreyim bî-çâreyim | Kürdîli Hicazkâr | Devr-i Hindî | Nigâr Osman Hanım |
Vasfından âciz hep âşıkânın | Kürdîli Hicazkâr | Aksak | _ |
Yıllarca bu vâdileri eşsiz gibi gezdik | Kürdîli Hicazkâr | Sengin Semâî | Cüneyt Bey |
Benim nazlı bülbülüm | Mâhûr | Semâî | _ |
Bir gece hem-meclis olsak biz bize | Mâhûr | Curcuna | _ |
Bir pâdişehe kul ol kim milki zâil olmaz ola | Mâhûr | Sofyan | Azîz Mahmûd Hüdâî Hz. |
Dil-i nâ-şâdımı yaktın değil mi âh bana söyle | Mâhûr | Aksak | Niyâzi Bey |
Ey şehenşâh-ı cihan Sultan Hamîd-i kâmrân | Mâhûr | Yürük Semâî | _ |
Gafil ne bilir neşve-i pür-şevk-i vegayı | Mâhûr | Nim Sofyan | Ahmet Muhtar Paşa |
Gel meclise ey lebleri-mül bir iki parlat | Mâhûr | Sengin Semâî | Mehmet Sâdi Bey |
Her sînede her dîdede ey aşk eserin var | Mâhûr | Yürük Semâî | _ |
Kalbimdeki âmâl-i perişânımı dinle | Mâhûr | Aksak | Lütfiye Hanım (Kemânî) |
Keman ebrûlerinden yârimin hayli suâl oldu | Mâhûr | Aksak Semâî | _ |
Mihnet yolu üstünde garip sevgilim öldü | Mâhûr | Sengin Semâî | Cüneyt Bey |
Nâr-ı hicrânınla yandı ser-te-ser iklim-i ten | Mâhûr | Aksak | _ |
Ne safâ-âver olur bak bu güzel Çamlimanı | Mâhûr | Sofyan | _ |
Pek harâb ettin dil-i nâ-şâdımı | Mâhûr | Nim Sofyan | _ |
Reng-i gül-ruhsârını setreylemiş püskürme ben | Mâhûr | Devr-i Hindî | _ |
Rûz u şeb eyler niçin efgan gönül | Mâhûr | Aksak | _ |
Sevdâlı gözlerle sen bana baktın | Mâhûr | Sofyan | Badi Nedîm Bey |
Va'd edip de bir gece söz verip de gelmedin | Mâhûr | Aksak | Muâllim İsmail Hakkı Bey |
Yârsız kaldım gurbet elde yalnızım | Mâhûr | Aksak | _ |
Güldü dilber âşık-ı gam-hârına | Mâye (Segâh) | Müsemmen | _ |
Bahar erse yine sahra serâpâ lâlezâr olsa | Muhayyer | Aksak Semâî | _ |
Düştükçe yolun bâd-ı sabâ kûy-i nigâre | Muhayyer | Yürük Semâî | _ |
Hoş gelir mutlak benim hâl-i melâlim çeşmine | Muhayyer | Ağır Aksak | _ |
Parlak yüzünün güller açan rengine yandım | Muhayyer | Aksak | _ |
Sahbâ-yı muhabbet kadehi cânâ döküldü | Muhayyer Bûselik | Aksak | _ |
Serâpâ hüsn ü ânsın dil-sitansın nâz-perversin | Muhayyer Bûselik | Aksak Semâî | Nedîm |
Ağlıyorum gamlı görüp böyle seni işte ben | Muhayyer Kürdî | Curcuna | _ |
Çektiğim bu ıztırâb-ı aşk nedir bilmem neden | Nevâ | Devr-i Hindî | _ |
Bağlandı tel-i zülfüne dil pekçe çözülmez | Nevâ-Kürdî | Ağır Aksak Semâî | _ |
Gözlerim yollarda ben ol şîvekârı beklerim | Neveser | Devr-i Hindî | _ |
Hevâ-yı aşkı ta'lim eyleyen mürgü çemenden sor | Neveser | Aksak Semâî | _ |
Vaslın ile bir dem beni şâd eyle nigârım | Neveser | Aksak | _ |
Verd-i nâzım hasretinle ağlarım | Neveser | Curcuna | _ |
Esmerliği yıldız dolu bir yaz gecesiydi | Nevrûz | Yürük Semâî | Hüseyin Avni Bey |
Ey dehâsı kudret-i azmiyle kudretler yapan (Kâr-ı Cumhhuriyet) | Nevrûz | Devr-i Revân | Neş'et Bey |
Feryâdımız ol yâre de ağyâre de kalmaz | Nevrûz | Yürük Semâî | _ |
KAR-I CUMHURİYET (Ey dehası kudret-i azmiyle...) | Nevrûz | Devr-i Revân | Neş'et Bey |
Söz yoktur ol sîmîn-ten'e | Nevrûz | Curcuna | _ |
Yâreler açmaktadır her bir nigâhın cânıma | Nevrûz | Hafif | _ |
Zevkim bu idi zevk ile eyyâmı geçirmek | Nevrûz | Aksak | _ |
Safâlar vaktidir mîrim(şâhım) efendim gel safâ eyle | Nevrûz | Aksak Semâî | _ |
Acıyaydı bana bir kerrecik ol gonce-fem'im | Nihâvend | Fahte | _ |
AÇ GÖZLÜ KANTOSU (Olsa kiraz ile üzüm) | Nihâvend | Sengin Semâî | Muâllim İsmail Hakkı Bey |
Alemde eğer olmasa hercâî o mehveş | Nihâvend | Sofyan | _ |
Arz-ı dîdâr eyle gel ey meh-cemâl | Nihâvend | Müsemmen | _ |
Aşk nedir sevdâ nedir sevmek nedir | Nihâvend | Aksak | _ |
Bilmem yine ağlar gibiyim şimdi gülerken | Nihâvend | Semâî | _ |
Bin recâ vü bin niyazla kokladım güllerini | Nihâvend | Semâî | _ |
Bir âhu-nigâha oldu esir kalb-i hazînim | Nihâvend | Nim Sofyan | Mâcide Hanım (Kemânî) |
Bir of âhla yaktın beni | Nihâvend | Nim Sofyan | _ |
Bugün dünyâyı tenvîr eyleyen mihr-i hilâfettir | Nihâvend | Düyek | _ |
Çoban kaval çaldı sordu bülbüle | Nihâvend | Sofyan | Ziyâ Gökalp |
Dün bir gecenin kudreti aşkınla güzeldi | Nihâvend | Aksak | _ |
Feryâd ile yâd eylerken ben seni her bâr | Nihâvend | Yürük Semâî | _ |
Gel gör ki vedâlaşmada rûhum bedenimle | Nihâvend | Sengin Semâî | _ |
Gel yanıma ey saçları perîşan | Nihâvend | Türk Aksağı | _ |
Güldürmedi mâdem ki firâkın beni bir dem | Nihâvend | Sengin Semâî | Kanûni Şeref Hanım |
Kâhtâneye gelin(de)yalnız | Nihâvend | Aksak | _ |
Kız kulesi yakut küpe takındı | Nihâvend | Nim Sofyan | _ |
Nûr-i aynım pek güzelsin | Nihâvend | Sofyan | _ |
Olsa kiraz ile üzüm (AÇ GÖZLÜ KANTOSU) | Nihâvend | Sengin Semâî | Muâllim İsmail Hakkı Bey |
Öyle sermestim ki idrâk etmezem dünyâ nedir | Nihâvend | Devr-i Hindî | Fuzûlî |
Rûh-i mahmûr-i sehersin nûr-i sevdâ-yı cihan | Nihâvend | Devr-i Hindî | _ |
Seni hükm-i ezel âşûb-i devrân etmek istermiş | Nihâvend | Aksak Semâî | _ |
Söz birliği edelim tiyatroya gidelim | Nihâvend | Aksak | _ |
Tahassürle ağlar özüm | Nihâvend | Sofyan | _ |
Tîr-i gamzen işledi tâ cânıma | Nihâvend | Düyek | _ |
Yine bu hasta gönül hicr ile efgan ediyor | Nihâvend | Devr-i Hindî | _ |
Yükselirse neş'eler meclis bulur âlî-şeref (HÂTIRA-İ TEFERRÜC) | Nihâvend | Müsemmen | Niyâzi Bey |
Zinhar seni öptüm diye sevdim seni sanma | Nihâvend | Aksak | Cüneyt Bey |
Bu ne şûhâne tebessümler ne şâhâne bakış | Nihâvend (Çargâh'ta) | Sengin Semâî | Cüneyt Bey |
Beri gel ey nesîm-seher ne haber var efendimden | Nihâvend-i Kebîr | Aksak Semâî | _ |
Durma sâkî sun pey-â-pey câm-ı meyi | Nihâvend-i Kebîr | Şarkı Devr-i Revânı | _ |
Nihâvendî o şûh-i nev-civânım | Nihâvend-i Kebîr | Aksak | _ |
Pâdişahım kıldı ihyâ lûtf u ihsânın senin | Nihâvend-i Kebîr | Ağır Aksak | _ |
Milk-i dilde hükmeder ey şûh fermânın senin | Nihâvend-i Kebîr | Aksak | _ |
Âşıkların her bir demi bir rûz-i mihendir | Nikrîz | Sengin Semâî | _ |
Ben kime varıp arz edeyim hâlimi ey dost | Nikrîz | Yürük Semâî | _ |
Bir ahdı kavî yâr ile peymânım olursa | Nikrîz | Sofyan | _ |
Çün doğup tuttu cihan yüzünü hüsnün güneşi | Nikrîz | Sofyan | Ömer Rûşenî Dede |
Ey misli cihanda olmayan yâr | Nikrîz | Türk Aksağı | _ |
Gazûbâne nigâhın bî-amandır | Nikrîz | Aksak | _ |
Hayâlin dîdeden zâil olunca .. | Nikrîz | Curcuna | _ |
Hiç tasavvur etmez iken böyle dil-sûz firkati | Nikrîz | Devr-i Hindî | _ |
İftirâkı câna yetti bakmıyor feryâdıma | Nikrîz | Ağır Aksak | _ |
Sen meleksin bu cihanda ben de sergerdânınım | Nikrîz | Aksak | _ |
Bir kerre yüzün görmeyi dünyâya değişmem | Nişâburek | Hafif | _ |
Saklama hâl-i siyâhı bizden ey âhû-nigeh | Nişâburek | Sofyan | _ |
Vuslatta görüp gül yüzünün nûruna baksam | Nişâburek | Sengin Semâî | _ |
Gazûbâne nigâhın bî-amandır | Pençgâh | Aksak | _ |
Bu şeb uşşâkdan ol mâh-ı nev rûyın nihan tutmuş | Rahatülervâh | Aksak Semâî | _ |
Mürg-i dili mest etti gül-i rûy-i muhabbet | Rahatülervâh | Yürük Semâî | _ |
Rencîde olur ağladığımçün siteminden | Rahatülervâh | Hafif | _ |
Akşamki baloda güzelim beni görünce | Rast | Yürük Semâî | _ |
Ben isterim ki müslüman kadınları...(KADINLIK MEFKÛRESİ) | Rast | Sofyan | Arif Efendi (Muâllim) |
Bir dans güzeli aldattı beni | Rast | Sofyan | Muâllim İsmail Hakkı Bey |
Cüdâ düştüm sevdiğimden n'eyleyim(Aceb nerde cânâ..) | Rast | Aksak | Niyâzi Bey |
Dağda güderiz koyun biz çobanız (ÇOBAN ŞARKISI) | Rast | Yürük Semâî | _ |
Derman aramam derdime gözyaşımı silmem | Rast | Yürük Semâî | Nevres |
Dil-i zârım dem-â-dem cevr-i yâr-i firkatin söyler | Rast | Aksak Semâî | _ |
Doğdu ol Şems-i Hakîkat Burc-ı Vahdet'ten bu şeb | Rast | Sofyan | _ |
Ey sevgisi ay neş'esi mihrâb-ı hayâtım | Rast | Sengin Semâî | Arif Efendi (Muâllim) |
Gel gülşene gonce ki gülşende safâ yok | Rast | Curcuna | _ |
Gelince meclise cânâ... | Rast | Aksak | _ |
Gülistanda var bir fidan (GÜL KANTOSU) | Rast | Semâî | _ |
Gülşende yine âh ü enin eyledi bülbül | Rast | Yürük Semâî | _ |
İltifat etmeyeli hayli zamandır güzelim | Rast | Devr-i Hindî | Avram Naum |
Kestim ümmîd-i ifakat sîne-i sad-pâreden | Rast | Aksak | _ |
Kıskanır her gece senden beni zülf-i tannâz | Rast | Aksak | _ |
Mehtapta geçerken gece gül bahçelerinden | Rast | Sofyan | _ |
Mevsim-i gül geldi yine | Rast | Sofyan | _ |
O dil-rübânın herkes esîri | Rast | Aksak | _ |
Ordumuz etti yemin titredi hâk ü zemin | Rast | Sofyan | _ |
Otomobilim süratli (OTOMOBİL KANTOSU) | Rast | Semâî | _ |
Pây-i a'dâdan halâs oldu mukaddes yurdumuz | Rast | Yürük Semâî | Ömer Lâtif Bey (Muâllim) |
Rast deyüb girdim bu fihrist-i makamat seyrine | Rast | Düyek | _ |
Sarmış matem buraları saz benizli ovaları | Rast | Sofyan | _ |
Âşıklığıma gözlerimin yaşı nişandır | Rast-ı Cedîd | Yürük Semâî | _ |
Ateş mi döktüler dertli sînene (EDİRNE MARŞI) | Rast-ı Cedîd | Sofyan | _ |
EDİRNE MARŞI (Ateş mi döktüler dertli..) | Rast-ı Cedîd | Sofyan | _ |
Aşk ateşine yanma gönül nâfile | Rehâvî | Sengin Semâî | _ |
Cân ü dilden ey melek sevdim seni | Rehâvî | Aksak | _ |
Sabreyle gönül derdine derman gelir elbet | Rehâvî | Yürük Semâî | _ |
Tâc-ı hürriyetle doğmuş bir güneş şeklindesin | Rehâvî | Sofyan | _ |
Bana bâd-ı sabâ ol serv-i gül-ruh'dan haber vermez | Sabâ | Aksak Semâî | _ |
Dağıtma ey sabâ geysû-yi yâri | Sabâ | Çifte Düyek | _ |
Derd-i aşka düşmesin kimse aman | Sabâ | Ağır Aksak | _ |
İsterim ben herkes olsun sevdiğim senden uzak | Sabâ | Devr-i Hindî | _ |
Merhabâ yâ merhabâ sad merhabâ yâ merhabâ | Sabâ | Devr-i Hindî | _ |
Sabâ git gör de cânânım | Sabâ | Aksak | _ |
Sabah olmuş cihan hüzn içre manzur | Sabâ | Düyek | _ |
Sarmadan evvel belinden | Sabâ | Aksak | _ |
Şu yıkılmış gönlüm âbâd olmuyor | Sabâ | Raks Aksağı | _ |
Yaktı hasret iştiyâkın ey perî | Sabâ | Devr-i Hindî | _ |
Sabâ eser gûsun-i ter ki mürg-i aşka lânedir | Sabâ (Bûselik'te) | Semâî-Sof.-T.Ak. | Tevfik Fikret |
Ben sanırdım âlem içre hiç bana yâr kalmadı | Sabâ Bûselik | Devr-i Kebîr | Niyâzî-i Mısrî |
Ne mümkün dîde giryân olmak ol ebrû-kemanımdan | Sabâ Bûselik | Aksak Semâî | _ |
Cânâ nazarın hâl-i dil-i cilveger olsun | Sabâ Zemzeme | Ağır Düyek | _ |
Etmiyor bir türlü gönlüm gözlerinle itilâf | Sabâ Zemzeme | Aksak | _ |
Feyz-i aşkdan behre-mend olmak dilersen âşikâr | Sabâ Zemzeme | Ağır Aksak | _ |
Merhabâ ey sevgili mâh-ı mübârek merhabâ | Sabâ Zemzeme | Evsat | _ |
Almış ele câm-ı mülü | Sâzkâr | Yürük Semâî | _ |
Cânânımın o vech-i dil-ârâsına baktım | Sâzkâr | Aksak | _ |
Dâima etmektesin uşşâk-ı zârına itâb | Segâh | Devr-i Hindî | _ |
Meded ol gamze-i hunhâr ile bin câna kıyarsın | Segâh | Aksak Semâî | _ |
Vuracak sîne arar gizlice tiğ-i nigehin | Segâh | Türk Aksağı | Vâmık Bey |
Arz eylemedim bunca zamandır sana hâlim | Segâh Arabân | Sofyan | _ |
Lâ'lin var iken nûş edemem bâde-i nâbı | Segâh Arabân | Yürük Semâî | _ |
Rûy-i zerdimden haber ver ey sabâ yârânıma | Segâh Arabân | Aksak | _ |
Dün Fener'de gördüm ol nâzik teni | Selmek | Ağır Aksak | _ |
Hayâlimden geçen dâim benim kaşı Kemânîmdır | Selmek | Aksak Semâî | _ |
Rahmı yok bir yâre düştüm ey gönül yok çâresi | Selmek | Devr-i Hindî | _ |
Sîne-bendin feth edip açtıkca sen sîm ü tenin | Selmek | Evsat | _ |
Ben âşık-ı mahzûn u perîşânı unutma | Sipihr | Hafif | _ |
O mürg-i lâ-mekânım âşiyâna hâcetim yoktur | Sultânî Hüzzam | Aksak Semâî | _ |
Yâd edip ruhsâr-ı zülfün mâhitâb ettim bu şeb | Sultânî Hüzzam | Berefşan | _ |
Batıyor şimdi güneş kalbimi mahzun ediyor | Sultânî Yegâh | Devr-i Hindî | _ |
Neden bilmem nigâhınla vucûde lerze-peymansın | Sultânî Yegâh | Aksak Semâî | _ |
Niçin bülbül figan eyler figanı her zaman eyler | Sultânî Yegâh | Sofyan | _ |
Biz bu âlemde nice sîmîn-bedenler görmüşüz | Sûzidil | Sengin Semâî | _ |
Çayırlara zulmet düşmüştü bir akşam | Sûzidil | Yürük Semâî | _ |
Görünce rûyini oldum esîrin | Sûzidil | Curcuna | _ |
Keman ebrûlerinden yârimin hayli suâl oldu | Sûzidil | Aksak Semâî | _ |
Mehcûr olalı tatlı dilin nazlı teninden | Sûzidil | Sengin Semâî | _ |
Rahm et a güzel hâl-i perîşânımı gel gör | Sûzidil | Yürük Semâî | _ |
Sâkıyâ sundu aceb peymânede peymânede | Sûzidil | Yürük Semâî | _ |
Bir kesâfet ârız oldu kevkeb-i ikbâlime | Sûzidilârâ | Müsemmen | _ |
Va'd etmiş idin ey gül-i ter vakt-i şitâda | Sûzidilârâ | Sengin Semâî | _ |
Ah bu güzel gence eden işkence | Sûznâk | Sofyan | _ |
Alem ağlarken bugün benim dil-i nâ-şâdıma | Sûznâk | Semâî | _ |
Bağ-ı dehrin kalmamıştır neşvesi sünbül hazîn | Sûznâk | Aksak | Şâdiye Hanım (Kemânî) |
Bak hâlime cânâ ne kadar etti tebeddül | Sûznâk | Aksak | _ |
Baktım o güzel bisterine şöyle uzanmış | Sûznâk | Aksak | _ |
Ben mi yandım bu cihan mi yanıyor bilmem aman | Sûznâk | Aksak | _ |
Beylerbeyi'nin (Kadıköy'ünün) âb ü hevâsı ne güzeldir | Sûznâk | Aksak | _ |
Bir gonce idin rûhuma te'sir ediyorken | Sûznâk | Aksak | _ |
Derd-i firkat kalb-i mahzûnumu delip hem dağlıyor | Sûznâk | Devr-i Hindî | _ |
Doğduğum günden beri | Sûznâk | Devr-i Hindî | _ |
Ey ye's-i envâr-ı cihan tâb-ı muhabbet | Sûznâk | Sofyan | _ |
Gönlümü aldı bir hûrî tâl'at | Sûznâk | Aksak Semâî | _ |
Kadıköy'ünün (Beylerbeyi'nin) âb ü hevâsı ne güzeldir | Sûznâk | Aksak | _ |
Kâkülün dökmüş hilâl kaş üstüne | Sûznâk | Evfer (Ağır) | _ |
Mahrûm-i emel etmeyiniz vuslatınızdan | Sûznâk | Sofyan | _ |
Rûz u şeb âh eylemekten gözlerimde bitti âb | Sûznâk | Devr-i Hindî | _ |
Senden geçemez lütfen acı kalb-i harâba | Sûznâk | Sengin Semâî | _ |
Sûznâk ettin beni ey mehlika | Sûznâk | Aksak | _ |
Vech-i pür-nûrun dururken âfitâbı istemem | Sûznâk | Devr-i Hindî | _ |
Nûrunda iken vech-i münîrin niye râik | Sünbüle | Aksak | _ |
Sîne-i pür-şevkime meyhâneler reşk eylesin | Sünbüle | Muhammes | _ |
Güller açıldı sînede oldu ciğer çün dağ-dağ | Sünbüle | Nim Sakîl | _ |
Koklat bana kâkülleri sünbül senin olsun | Sünbüle | Yürük Semâî | _ |
Ne âfet dil-rübâsın ki senin aşkın beni aldı | Sünbüle | Aksak Semâî | _ |
Ah efendim yok çekilmez bu hayat | Şedaraban | Sofyan | _ |
Ah felek aldın benim bir tânemi | Şedaraban | Devr-i Hindî | Şeref Hanım (Kemânî) |
Aşkımın mehdi o hoş sâhil-i deryâda melek | Şedaraban | Curcuna | _ |
Ateş-i hicrân ile yanmakta âh cânım benim | Şedaraban | Devr-i Hindî | _ |
Bir günüm âsûde geçmez âh ü efgan etmeden | Şedaraban | Devr-i Hindî | Şâir Eşref |
Dil hastasıyım yok mu benim derdime çâre | Şedaraban | Curcuna | _ |
Durmayıp akmaktadır gözden sirişk-i hasretim | Şedaraban | Devr-i Hindî | _ |
Görülmemiş devr-i Yusuf'dan beri hiç böyle güzel | Şedaraban | Yürük Semâî | _ |
Handan lebinin bûtine gam kâr-ı ezelmiş | Şedaraban | Yürük Semâî | Cüneyt Bey |
Karşımda bulundukça kamer ey meh-i gül-ten | Şedaraban | Aksak | _ |
Muntazır gözlerim cânânıma | Şedaraban | Sofyan | Aliye Hanım |
Ne hoş oluyor dans geceleri | Şedaraban | Sofyan | Muâllim İsmail Hakkı Bey |
Ruhsârına geysûleri döktün taramazsın | Şedaraban | Yürük Semâî | _ |
Sâkî bana mey ver ki gam-ı ferdâyı unuttur | Şedaraban | Sengin Semâî | _ |
Senin aşkın ile ihyâ olurum | Şedaraban | Aksak | Nûriye Hanım |
Söylemem cellâd-ı cânım gizlerim esrârımı | Şedaraban | Müsemmen | _ |
Şûle-i envârına dîvâne olmakta gönül | Şedaraban | Semâî | _ |
Tercümân olsun rebâb-ı sîneme her kâr da | Şedaraban | Semâî | Abdülkâdir Baykara (Şeyh) |
Yıllarca senin mâtem-i aşkınla gam olmuş | Şedaraban | Hafif | _ |
Bir dest-i füsun lâne-i âmâlini kursun | Şehnaz | Yürük Semâî | _ |
Bir nev-edâ hoş dilberi | Şehnaz | Aksak | _ |
Gel meclise ey gonce-i gülzâr-ı letâfet | Şehnaz | Sofyan | _ |
Nereden sevdim o zâlim kadını | Şehnaz | Devr-i Hindî | Yusuf Ziyâ Ortaç |
Görse edemez dil seni ârâma tahammül | Şehnaz Bûselik | Yürük Semâî | _ |
Ol şûh ile ünsiyyetim olsaydı benim de | Şehnaz Bûselik | Yürük Semâî | _ |
Şâhenşeh-i kişver-güşâ | Şehnaz Bûselik | Sofyan | _ |
Arz etsem eğer hâlimi cânâne kanar mı | Şevkâver | Aksak | _ |
Düşündüğüm o her zaman işittiğim onun sesi | Şevkefzâ | Aksak Semâî | _ |
Sevdiğim bir hûb-sadâdır | Şevkefzâ | Aksak | _ |
Sîneni giryân eden nâlân eden bir nây gibi | Şevkefzâ | Fahte | _ |
Tahmin edemez vüs'at-i âlâmımı kimse | Şevkefzâ | Aksak | _ |
Toplandı güzeller yine peymâne-i dilde | Şevkefzâ | Yürük Semâî | _ |
Üzme Allah aşkına artık yeter | Şevkefzâ | Curcuna | _ |
Bûse vâd etmiş idin sen âşık-ı hayrânına | Şevk-i Dil | Hafif | _ |
Hangi meftûndur ki her gün gamla mahzun olmasın | Şevk-i Dil | Aksak Semâî | _ |
Lâ'l-i leb-i dilber gibi bir câm-ı Cem'im var | Şevk-i Dil | Yürük Semâî | _ |
Bir vasl için ey meh beni ibrâma düşürdün | Şevkutarab | Yürük Semâî | _ |
Câna te'sir eylemiştir yâreler | Şevkutarab | Şarkı Devr-i Revânı | _ |
Hiç kabul eyler mi âyâ kîl ü kâli gözlerin | Şevkutarab | Devr-i Hindî | _ |
Ehl-i aşka bir belâ zindanıdır bu Mâsivâ | Tâhir | Evsat | Muâllim İsmail Hakkı Bey |
Kandillerle donandı minâreler | Tâhir | Sofyan | _ |
Aç yüzün göster cemâlin ey perî | Tâhir Bûselik | Müsemmen | _ |
Afet misin ey hüsn-i mücessem bu ne hâlet | Tâhir Bûselik | Curcuna | _ |
Hacle-i bî-yâre benzer sahn-ı gülzâr-ı bahar | Tâhir Bûselik | Devr-i Hindî | _ |
Nâr-ı aşkın yaktı cânım ey perî | Tâhir Bûselik | Ağır Aksak | _ |
Nigâr-ı bağ-ı hüsnünde dil-i mestânemiz kaldı | Tâhir Bûselik | Aksak Semâî | _ |
Sarı saçlı bir civâne | Tâhir Bûselik | Devr-i Hindî | _ |
Sarılmış tüllere gördüm hayâlin | Tâhir Bûselik | Curcuna | _ |
Sûz-i dil arttı visâl-i yâri her dem gözlerim | Tâhir Bûselik | Müsemmen | _ |
Yandım sana ey gonce-ter | Tâhir Bûselik | Aksak | _ |
Gelince meclise ol çeşm-i âhû | Tarz-ı Nevîn | Curcuna | _ |
Göz gördü gönül oldu güzel hüsnüne mâil | Tarz-ı Nevîn | Sengin Semâî | _ |
Yaz geldi yine açıldı gül | Tarz-ı Nevîn | Semâî | _ |
Yok mu hâlâ şefkatin ey dil-sitan | Tarz-ı Nevîn | Müsemmen | _ |
Çamlıkların altında o hicranlı sesiyle | Tebrîz | Aksak | Cüneyt Bey |
Çeşmine müjgânına dil müptelâdır sevdiğim | Tebrîz | Ağır Aksak | _ |
Eylül'de bir akşamdı o kız sevgilisiyle | Tebrîz | Aksak | Cüneyt Bey |
Hain Bulgar atamızın mezarını çiğnedi | Tebrîz | Sofyan | _ |
Nâlehân'ım ben firak-ı yâr ile | Tebrîz | Devr-i Hindî | _ |
RUMELİ MATEM MARŞI (Hain Buşgar atamızın..) | Tebrîz | Sofyan | _ |
Tîr-i sitemin ey kâşıyâ câna dokundu | Tebrîz | Firengifer | _ |
Yakın gel kaçma ey şûh-i cihan hüsnün ıyân olsun | Tebrîz | Aksak Semâî | Nedîm |
Aşkımla benim bir sızı kaldıysa yürekte | Tebrîz | Yürük Semâî | Sâdullah Bey |
Sevdâ-zedeyim hâlime rahm eyle efendim | Tebrîz (Çargâh'ta) | Aksak | Muâllim İsmail Hakkı Bey |
Bir nigâh-ı iltifâtı elverirken cânıma | Uşşâk | Devr-i Hindî | _ |
Dalgalandı serden aştı bahr-i bî pâyân-ı aşk | Uşşâk | Düyek | Naimî |
Derd ü gamı terk edelim | Uşşâk | Curcuna | _ |
Dü cihânın mefhari | Uşşâk | Sofyan | Mahfî |
Ey padişâh-ı saltanat-ârâ-yı yegâne | Uşşâk | Hafif | _ |
Eylemiş zâlim felek âlâmına me'men beni | Uşşâk | Müsemmen | _ |
Firkatin derdi nigâra bağrımı kan eyledi | Uşşâk | Aksak | _ |
Hunhâre tiğe varken ne hâcet ebrûlerinle çeşm-i siyâhın | Uşşâk | Aksak | Mehmet Sâdi Bey |
Mürüvvet eyle nev-nihâl | Uşşâk | Aksak | _ |
Nice bir rûz u şeb efgan edeyim | Uşşâk | Aksak | _ |
Revâdır bu dil-i zârın figânı | Uşşâk | Düyek | _ |
Sende ey şehr-i gufran inzal olundu Kur'an | Uşşâk | Sofyan | _ |
Sendeki bu gördüğüm hâlet nedir | Uşşâk | Aksak | _ |
Tanzîr ederek bir perîyi nâz ü edâda | Uşşâk | Sengin Semâî | _ |
Yavru kuşlar gibi çıkmaz yuvadan civanım | Uşşâk | Aksak | _ |
Dilde tâkat kalmamıştır çekmez oldum cevrini | Vech-i Arazbar | Aksak | _ |
Yine bir gonce-i rengîn-edâya | Vech-i Arazbar | Şarkı Devr-i Revânı | _ |
Bendene eyle mürüvvet cânım efendim (Dil-i men der...) | Yegâh | Devr-i Hindî | _ |
Bir bakışla aklım aldı el-aman | Yegâh | Müsemmen | _ |
Dil-i men der hevâ-yı rûy-i ferruh (BENDENE EYLE ..) | Yegâh | Devr-i Hindî | _ |
Ey bülbül-i şeydâ gam-ı mihnet sana kaldı | Yegâh | Yürük Semâî | _ |
Fikrimi tenvir eder ol şûle-i dîdârınız | Yegâh | Aksak | _ |
İsterim bir gece ol mâh ile bâde süzüle | Yegâh | Aksak | _ |
Bir vefâsız yâre bir bî-çâre teslim ettiler | Zâvil | Devr-i Hindî | _ |
Dûş-i derd-i aşk olan bî-çâre dil feryâd eder | Zâvil | Müsemmen | _ |
Evlerinin önü yoldur yolaktır | Zâvil | Aksak | _ |
Ey gonca açıl koklayalım âşıkın üzme | Zâvil | Aksak | Muâllim İsmail Hakkı Bey |
Hûb-sadâ bir güzel yaktı bu gönlümü | Zâvil | Semâî | _ |
Sâkıyâ mest-i müdâm eylesen olmaz mı beni | Zâvil | Devr-i Hindî | _ |
Söyle doktor yanar kalbim nedendir | Zâvil | Aksak | _ |
Aldanma sakın semt-i muhabbette safâ yok | Zevkutarab | Sofyan | _ |
Bir vefâsız yâre oldum müptelâ | Zevkutarab | Aksak | _ |