Mustafa Nafiz Irmak (1904-1975)

Mustafa Nafiz Irmak (1904-1975)

 

Şair ve bestekâr Mustafa Nafiz Irmak 1904 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. 20. yüzyılın müzisyenleri arasında önemli bir isim olan Mustafa Nafiz Irmak, hayatında hiç evlenmedi. Dış görünümü olarak sert ve sinirli olarak sanılmasına rağmen, aşırı titizliği ve evhamı ile tanınan tam bir İstanbul Beyefendisi idi.

 

Mustafa Nafiz Irmak, öncelikle iyi bir şairdi. Müzisyen olduğu için de şiirleri müzik dili ile ifadesini bulduğunda ortaya çıkan bestelerde güzel olurdu.

Musiki çalışmalarına erken yaşlarında başladı. Dini musikimizi Ortaköy Camii imamı Hafız Aziz Efendi’den öğrendi. Bu bilgilerini Kocamustafapaşa Camii hatibi Hâfız Selahaddin Efendi’den aldığı derslerle genişletti. Eyyûbi Ali Rıza (Şengel) Bey’den usul meşk etti. Bunlardan başka o yılların tanınmış musiki ustalarından yararlandı. 

Aynı zamanda duygulu bir şairdi. Yayınlanmış iki şiir kitabı vardır. Bunlardan birine “Körfezdeki Ses” adını vermiştir. Yaşadığı sürece söz yazarı ve bestekâr olarak tanındı.  Bir bestekâr olarak az ve güzel eserler besteledi.  Bestekârlığa 1931 yılında “Sensiz bu sabah bir acı rüyayla uyandım”  Suzinak makamında şarkısını besteleyerek başladı. 

Yirmi kadar eseri biliniyor. Bunların içinde en tanınmışları Şevkefza makamında:

Sebep sensin gönülde ihtilâla

Sürüklersin beni sonsuz melâle

Bilirsin müptelayım ben ezelden

Belâ-yı ateşe, belki, hayale

Senin cevrin, senin zulmünle şadım

Niçin dursun figan-ı şule-zâdım

Benim sensin bu âlemde muradım

Düşürsen de beni sonsuz melâle

 

Karcığar makamında “ Gülmezse yüzün goncaların kalbi kan ağlar”, Saba makamında “ Sahilde saba rüzgârı ağlarken uyan sen” güfteli eserleridir. Bestekârlığında Selahattin Pınar’ın etkisi büyük olmuştur. Aynı zamanda hafif ve boğuk bir sesle, temiz bir üslupla okurdu. 

1975 yılında hayata gözlerini yumdu. Feriköy Türk Mezarlığı'na gömüldü. (Dr. Nazmi Özalp , Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi,Cilt:2, S:160)

Kanaryam Güzel Kuşum:

Hicaz eserinin güfte ve bestesi Mustafa Nafiz Irmak’a ait olan bu eserin Alaeddin Yavaşça’ya ait olduğu zannedilir. Oysa yalnızca aranağmesini Yavaşça’nın yaptığı bu güzel eserin hikâyesi şöyle:

Yavaşça’nın muayenehanesinde 40 tan fazla kafeslerde çeşitli ırka ait kanaryaları vardı. Hepsinin de ötüşleri farklıydı. Mustafa Nafiz Irmak çok sık muayenehaneye gelir kanaryaların bu güzel ötüşlerini dinlerdi.

İşte böyle günlerin birinde kanaryalardan etkilenen Irmak güftesi de kendisine ait olan “Kanaryam güzel kuşum” adlı eserini besteler ve yazdığı nota kâğıdını Yavaşca’ya:  “Şarkının ara nağmesini de sen yaparsın” diyerek bırakır. 

Yavaşça’nın aranağmesini yapmasıyla tamamlanan 1960’lı yılların başında bestelenen bu güzel eser bu günlere kadar sevilip okunmuş ve gönüllere taht kurmuştur.

 

Kanaryam güzel kuşum, ben sana vurulmuşum

Seni çok sevdiğimi anlatıyor duruşum

Hüzünlü bakma öyle, benim şarkımı söyle                                             

Kanaryam kalbimdesin, ruhumu okşar sesin

Beni bırakıp gitme, gönlüm senin kafesin

Hüzünlü bakma öyle, benim şarkımı söyle

Ömrü fakirlik içerisinde ve imkânsızlıklarla geçmiştir. Bir gün Nafiz Irmak, Alaeddin Yavaşça'nın muayenehanesine gider. Alâeddin Yavaşça'nın eline bir kâğıt tutuşturur verir. Kâğıttaki notta şu yazmaktadır:

“Bursa'ya gidilecek. Gereği düşünüle.” 

Gerek kendi besteleri, gerekse devrinin ve sonrası bestecilerin besteleri de, şiirlerin usta ve güzel oluşu nedeniyle, mükemmeli yakalamışlardır. Selahattin Pınar, her sıkıldığında Mustafa Nafiz Irmak’ın kapısını çalar ve bestelemek istediği konuyu anlatıp ondan güfte isterdi. (Suat Yener, Şarkıların gözyaşları S: 156)  

Hazırlayan: Suat Yener

Mustafa Nafiz Irmak Güfteleri:

 Vaktiyle benim gülşenim vardı Uşşâk-Kürdî Alâeddin Yavaşca Düyek  
 Bir gündü bana sen yaşamak zevkini verdin Kürdîli Hicazkâr Drama'lı Hasan Hasgüler Aksak  
 Gitti o güzel yâdıma bir handesi kaldı Kürdîli Hicazkâr Gültekin Aydoğdu Türk Aksağı  
 Mehtapta geçen bir gecenin hatırasından Uşşâk İsmail Demirkıran Aksak  
 Leylâ gibi hıçkırsa ve Mecnûn gibi yansa Karcığar Mustafa Uyan Aksak  
 Bir gündü bana sen yaşamak zevkini verdin Rast Rüştü Eriç Sofyan  
 O fettan gözlerin kalbimde dursun Segâh Rüştü Eriç Semâî  
 Dervişiz Hak diyerek zikrederiz yâ Hû Şevkutarab Rüştü Eriç Sofyan  
 Ağlarız sokaklarda her baharda her karda Hicaz Sadettin Kaynak Düyek  
 Kayboldun içimizden hangi illere gittin Hicaz Sadettin Kaynak Sofyan  
 Beni hüznümle bırak, istemiyorum seni Hüzzam Sadettin Kaynak Aksak  
 Sen her zaman kalbimdesin Hüzzam Sadettin Kaynak Düyek  
 Bir zaman kalbim boştu kelebek gibi şendim Muhayyer Kürdî Sadettin Kaynak Sofyan  
 Elbet gönüllerde sabah olacak Nevâ Bûselik Sadettin Kaynak Düyek  
 Bir hayâl âlemi içindeyim ben Nihâvend Sadettin Kaynak Düyek  
 Rûhuma gecenin mâtemi doldu Nihâvend Sadettin Kaynak Düyek  
 Mesud bugün gönüller, gülelim eğlenelim Rast Sadettin Kaynak Sofyan  
 Bugün en mes'ud günüm Uşşak Sadettin Kaynak Düyek  
 Kalbimin derdiyle eylen söyle gül Hicaz Salih Suphi Soner Aksak  
 Görmemiş çeşm-i felek hiç Hüzzâm Salih Suphi Soner Serbest  
 Gözlerim gözlerinin üstüne düşsün de yansın Hüzzâm Salih Suphi Soner Aksak  
 Fecrin bütün esrârı parıldarken açıkta Nihâvend Ahmet Aksoy  Aksak  
 Ne bahar âlemi gördüm ne yaz'ın neş'esini Şevkefzâ Akın Özkan Curcuna  
 Gönülden gönüle çağlar geçersin Bayâti Alâeddin Yavaşça Düyek  
 Hülyâlı bahar gelse de kırlarda gezinsek Bûselik Alâeddin Yavaşça Curcuna  
 Yâdında mıdır gizli emellerle yanardık Dilkeşhâverân Alâeddin Yavaşça Aksak  
 Son şarkıların sesleri kopsun dudağından Hicaz Alâeddin Yavaşça Aksak-Cur.-Semâî
 Hasta rûhumda bitmiyor derdin Hüzzâm Alâeddin Yavaşça Sengin Semâî
 Hicranlarımın ahı mı tutmuş seni zâlim Kürdîli Hicazkâr Alâeddin Yavaşça Aksak  
 Yaksan bile sen gönlümü bir zerre gamım yok Rast Alâeddin Yavaşça Curcuna  
 Sensiz yaşamak bil ki ölümden de acı Sûznâk Alâeddin Yavaşça Aksak  
 Hicrânlarınla dopdoluyum kalbim ağlıyor Şevkefzâ Alâeddin Yavaşça Aksak  
 Ey gonca neden gül yüzünün rengi sararmış Uşşâk Alâeddin Yavaşça Curcuna  
 Hicrânımı söyler sana ud'umdaki teller Bestenigâr Ali İçinger Sengin Semâî
 Akşam dönüşü geçtim o esrârlı bağından Sultânî Yegâh Ali İçinger Türk Aksağı  
 Ey gonce-i sevdâ bana bir handeni göster Evc Amir Ateş Yürük Semâî  
 Son hâtıra aşkımda kalan bir sarı saçtı Hüzzâm Artaki Candan Türk Aksağı  
 Bülbül sesi âh oldu bu yıl fasl-ı baharda Karcığar Artaki Candan Türk Aksağı  
 Koklasam saçlarını bu gece tâ fecre kadar Nihâvend Artaki Candan Aksak  
 Sevdâma yakın gel beni eller gibi tutma Uşşâk Artaki Candan Curcuna  
 Ağlamış gülmüş cefâya durmadan yanmış gönül Hüseynî Avni Öztürk .  
 Gitti o güzel yâdıma bir handesi kaldı Sabâ Burhan Durucu Türk Aksağı  
 Rûhumda senden bir nâle vardır Acem Kürdî Cevdet Çağla Yürük Semâî  
 Elhan ile bir aşkı terennüm ediyorken Hicaz Cevdet Çağla Curcuna  
 Gelmiyorsun yakıyor bağrımı hicrânın eli  Kürdîli Hicazkâr Cevdet Çağla Aksak  
 Gönlüm kuru bir gül gibi titrerken adında (O SİYAH GÖZLÜ KADIN) Sûznâk Cevdet Çağla Semâî  
 Sâzın gibi al sînene vur kalbimi inlet Sûznâk Cevdet Çağla Aksak  
 Dilberlerin en şûhu yine zevk u safâda Şîvenümâ Cevdet Çağla Aksak  
 Geldim huzur-u hüsnüne peymâneler gibi  (Gazel) Bayâti Araban Cinuçen Tanrıkorur Türk Aksağı  
 Bir lâle yüzün mihneti kalmış eserimde  Bestenigâr Cinuçen Tanrıkorur Curcuna  
 Pür-günâhım ki sesin kalbime rahmet getirir Hicaz (Uzzâl) Cinuçen Tanrıkorur Aksak  
 Bana çok gördü felek külbe-i ahzânı bile  Kürdîli Hicazkâr Cinuçen Tanrıkorur Aksak  
 Kalb-i mihnetzedemin zülfüne râm olduğu gün Kürdîli Hicazkâr Cinuçen Tanrıkorur Aksak  
 Yâ Rab beni sen hâl-i perîşâna düşürme  Nevâ Cinuçen Tanrıkorur Curcuna  
 Bir ehl-i dilim kubbe-i minâda gözüm yok Şehnaz Cinuçen Tanrıkorur Yürük Semâî  
 Bir sitemin zehriyle içimden yaralandım Bûselik Dürrî Tûran Düyek  
 Mehtâba açıp derdimi inlerken uzakta Mâhûr Dürrî Tûran Curcuna  
 Gamdan âzâd olmuyor gönlüm benim Nihâvend Emin Ongan Düyek  
 İnleyen kalbim benim artık emellerden uzak Hicaz Erol Köker Ağır Aksak  
 Gittin Ada'nın her şeyi her zevki de gitti Sabâ Hasan Akıncı Aksak  
 Gitsen bırakıp gönlümü rûhumda sesin var Kürdîli Hicazkâr Hasan Esen Aksak  
 Ayrılık yıldönümü kalbime yâdın doluyor Hicaz Hayri Yenigün Curcuna  
 Bir gül kokusundan daha baygın nefesin var Hüzzâm Hayri Yenigün Curcuna  
 Uyuturken beni sevdâsı ipek bir kanadın Isfahan Hayri Yenigün Aksak  
 Çılgınca seviştik o benim candan eşimdi Kürdîli Hicazkâr Hayri Yenigün Semâî  
 Solmuş yüzün artık seni hiç kimse beğenmez Hüzzâm Hüseyin Sâdettin Arel Türk Aksağı  
 Hülyâma doğan son güneşim son hevesimdi Hicaz Hüseyin Soysal Türk Aksağı  
 N'ideyim ben n'ideyim ben nerelere gideyim ben Evcârâ Hüseyin Tolan (Hâfız) Aksak-Curcuna
 Gözlerim gözlerinin üstüne düşsün yansın Muhayyer Kürdî İsmail Birateş Düyek  
 N'ideyim ben n'ideyim ben nerelere gideyim ben Hicaz İsmail Demirkıran Aksak  
 Ağladım günlerce arkandan senin gönlüm kırık Hicaz İsmâil Demirkıran Ağır Aksak  
 Acı duysam diyerek aşkın ilâhi tadını Nihâvend İsmail Hakkı Fencioğlu Ağır Aksak  
 Bir handenizin zevkini vuslat gibi tattım Hicaz İsmail Hakkı Özkan Aksak  
 Bâzen dökülür rûhuma bir nâğme sesinden Segâh İsmail Hakkı Özkan Aksak  
 Her derde şifâ göğsünü koklar bayılırdım  Hicazkâr Kadri Şençalar Aksak  
 Hasta kalbimde yanan derdi niçin anlamadın Hüzzâm Kaptanzâde Ali Rızâ Bey Curcuna  
 Şakrak sesinin yaktığı âvâre gönüller Hüseynî Lem'î Atlı Sengin Semâî
 Ümîdim söndü (öldü) artık sevmeyen bir kalp için yandım Uşşâk Lem'î Atlı Aksak  
 Akşam dönüşü geçtim o esrârlı bağından Hüzzâm Marko Çolakoğlu(Ûdî) Curcuna  
 Gülşen-i feyzinde bülbül pür figân Acem Aşîran Memduh Cumhur Düyek  
 Günlerce okşayıp avuttun beni  Hüzzâm Mustafa Nâfiz Irmak Curcuna  
 Kumral saçının gölgesi hülyâmı çiçekler ... Hüzzâm Mustafa Nâfiz Irmak Türk Aksağı  
 Sen gidersen bu gönül devleti nisyâna döner Müstear Mustafa Nâfiz Irmak Aksak  
 Kalbime hasretin zehri döküldü Sabâ Mustafa Nâfiz Irmak Curcuna  
 Sâhilde sabâ rüzgârı ağlarken uyan sen Sabâ Mustafa Nâfiz Irmak Sengin Semâî
 İnleyen kalbim benim artık emellerden uzak Sûznâk Mustafa Nâfiz Irmak Devr-i Hindî  
 Sensiz bu sabah bir acı rüyâyla uyandım Sûznâk Mustafa Nâfiz Irmak Türk Aksağı  
 Sonbahar goncası mı göğsünün üstündeki gül Sûznâk Mustafa Nâfiz Irmak Ağır Aksak  
 Bir lâle yüzün mihneti kalmış eserimde  Hicaz Mustafa Uyan Türk Aksağı  
 Kalbimin derdiyle eğlen söyle gül Kürdîli Hicazkâr Muzaffer Birtan .  
 Gönülden gönüle çağlar geçersin Hüzzâm Muzaffer İlkar Aksak  
 Bu yıl da böyle geçti şirin sözlü sevgili  Kürdîli Hicazkâr Münir Nûrettin Selçuk Yürük Semâî  
 Sevgi dillerde yara gözümüzde rüyâdır Kürdîli Hicazkâr Münir Nûrettin Selçuk Yürük Semâî  
 Hülyâma doğan son güneşim son hevesimdi Rast Münir Nûrettin Selçuk Yürük Semâî  
 Mehpâreler elinde kalmış şikeste gönlüm  Rast Münir Nûrettin Selçuk Lenk Fahte  
 Sevdâ ile dillendi bu son şarkı sesinle  Rast Münir Nûrettin Selçuk Sengin Semâî
 Bu hülyâlar diyârında gizli bir zevk düğünü var Sultânî Yegâh Münir Nûrettin Selçuk Düyek  
 Hayat gençlik boyunca bir aşkın rüyâsıdır Sultânî Yegâh Münir Nûrettin Selçuk Düyek  
 Bir vakit benimde canânım vardı Aşkefzâ Necip Gülses Sofyan  
 Bir ses bütün hayâtımı hicrâna bağlıyor Nihâvend Necip Gülses Curcuna  
 Hülyâlı bahar gelse de kırlarda gezinsek Karcığar Necmettin Hakkı İzmirli .  
 Gelmiyorsun yakıyor bağrımı hicrânın eli  Rast  Necmettin Hakkı İzmirli Curcuna  
 Gel benim nazlı kuşum sen beni sev okşa biraz Nevâ Necmi Pişkin Aksak  
 Ağlamış gülmüş cefâya durmadan yanmış gönül Hicaz Nubar Tekyay Curcuna  
 Dur şöyle o gözlerle bana bir daha bak Hicaz Refik Fersan Curcuna  
 Çekerim gözyaşı hâlinde sızan hasretini  Acem Aşîran Rıdvan Lâle Aksak  
 Mehtapta geçen bir gecenin hâtırasından Hüseynî Rıdvan Lâle Türk Aksağı  
 Gönlüm kuru bir gül gibi titrerken adında Hüzzâm Rıdvan Lâle Türk Aksağı  
 Ne bahar âlemi gördüm ne yaz'ın neş'esini Hüzzâm Rıdvan Lâle Aksak  
 Ben ölürsem acı bir parça bana derdimi çek Karcığar Rıdvan Lâle Aksak  
 Hülyâ sarıyor akşamı rüzgârlar içinde Sabâ Rıdvan Lâle Sengin Semâî
 Mâziye karışmış sararan günleri andım Nihâvend Rifat Ayaydın Aksak  
 Acı duysam diyerek aşkın ilâhi tadını  Hicaz Rüştü Eriç Aksak  
 Çok derdini çektim o gülün durmadı gitti Hicazkâr Rüştü Eriç Aksak  
 Sussun mu gönül artık hicrinle mi hep yansın Hüzzâm Rüştü Eriç Düyek  
 Hani şöyle bakışın bir göz atışın vardı Kürdîli Hicazkâr Rüştü Eriç Nim Sofyan  
 Bekledim yıllarca geçmez intizârımdan melâl Neveser Rüştü Eriç Devr-i Hindî  
 Bekliyorum gönül seni Moda koyunda yine Nihâvend Rüştü Eriç Semâî  
 Yandıkça içimde aşk gülen gözler aradım Nihâvend Rüştü Eriç Düyek  
 Bir lâle yüzün mihneti kalmış eserimde Sûznâk Rüştü Eriç Türk Aksağı  
 Dinlesen bir lâhzacık gönlümün feryâdını Şedaraban Rüştü Eriç Semâî  
 Seyr eder gönül seni her gün bir vecd içinde Şehnaz Bûselik Rüştü Eriç Düyek  
 Anladın da derdime bir lahza dermân olmadın  Uşşâk Rüştü Eriç Müsemmen  
 Bin gözyaşının incileşip aktığı andı Bayâti Sadettin Kaynak Sengin Semâî-Cur.
 Ağlamış gülmüş cefâya durmadan yanmış gönül Evcârâ Sadettin Kaynak Devr-i Hindî  
 Son ümîdimde bitti kuş gibi uçtu gitti  Hicaz (Zirgüleli) Sadettin Kaynak Düyek  
 Ayrılık yıldönümü kalbime yâdın doluyor Hüseynî Sadettin Kaynak Sofyan-Curcuna
 O siyah gözlerini bir daha olsun göreyim Hüzzâm Sadettin Kaynak Aksak-Curcuna  
 Neden uzaklaşıyor saadet aramızdan Nihavend Sadettin Kaynak Düyek  
 Sen her zaman kalbimdesin Nihavend Sadettin Kaynak Nim Sofyan  
 O dudaklar yine yaz geldi de bülbülleşiyor Rast Sadettin Kaynak Sofyan  
 Şimşek gibi kanatlı, yıldırımlardan  atlı Rast Sadettin Kaynak Sofyan  
 Şu yollar uzar gider Hicaz Sâdi Işılay Sofyan  
 Ateşin gözlerini rûha kemend etme sakın Mâhûr Sâdi Işılay Semâî  
 Gitti o güzel yâdıma bir handesi kaldı Muhayyer Sünbüle Sâdi Işılay Sengin Semâî
 Bir kır çiçeğinden daha tâzesin Nihâvend Sâdi Işılay Düyek-Semâî  
 Rûhunda ölen nağmede sevdâ sesi var mı  Segâh Sâdi Işılay Sengin Semâî
 Duysam acıyan kalbimi bir lâhza sesinden Hicaz Sâdun Aksüt Türk Aksağı  
 N'ideyim ben n'ideyim ben nerelere gideyim ben Hicaz Sâdun Aksüt Düyek  
 Gitsen bırakıp gönlümü rûhumda sesin var Kürdîli Hicazkâr Sâdun Aksüt Türk Aksağı  
 Her gün seni beklerdim o yollarda ümitsiz Sûznâk Sâdun Aksüt Aksak  
 Gözlerim gözlerinin üstüne düşsün yansın Şevkefzâ Sâdun Aksüt Curcuna  
 Bülbül sesi âh oldu bu yıl fasl-ı baharda Acem Aşîran Selâhattin Pınar Semâî  
 Artık yetişir çektiğim insafsız elinden  Bayâti Selâhattin Pınar Ağır Sengin Semâî
 Gel beklediğim sevgili akşamlar olunca  Evc Selâhattin Pınar Curcuna  
 Gözyaşlarınız kalbime toplanmış emeldi Evc Selâhattin Pınar Türk Aksağı  
 Söndü yâdımda akisler gibi aşkın seheri Evcârâ Selâhattin Pınar Aksak  
 Çok bekledim akşam seni yollarda vefâsız Ferahnâk Selâhattin Pınar Semâî  
 Anladım sevmeyeceksin beni sen nazlı çiçek Hicaz Selâhattin Pınar Curcuna  
 Gönül yarasından acı duyanlar Hicaz Selâhattin Pınar Curcuna  
 Hasta kalbimde açılmış kanayan bir yarasın Hicaz Selâhattin Pınar Ağır Aksak  
 Kara sevdâ gibi rûhumda duran gözlerini Hicaz Selâhattin Pınar Aksak  
 Leylâ gibi hıçkırsa ve Mecnûn gibi yansa Hicaz Selâhattin Pınar Türk Aksağı  
 Sızlayan kalbimi sev rûhu nüvâzişle kanat Hicaz Selâhattin Pınar Sengin Semâî
 Yalnız onu sevdim o hayâlimdeki kuştu Hicaz Selâhattin Pınar Aksak  
 Ağladım günlerce arkandan senin gönlüm kırık Hüzzâm Selâhattin Pınar Curcuna  
 Aşkınla sürünsem yine aşkınla delirsem  Hüzzâm Selâhattin Pınar Curcuna  
 Gecenin mâtemini aşkıma örtüp sarayım Hüzzâm Selâhattin Pınar Curcuna  
 Gönlümde derin bir sızı vardır elinizden Hüzzâm Selâhattin Pınar Curcuna  
 Seviyordum onu rûhumda kanarken yaralar Hüzzâm Selâhattin Pınar Aksak  
 Sormadın hâlimi hiç kalbimin esrârı nedir Hüzzâm Selâhattin Pınar Aksak  
 Sana gönül verdim beni bırakma Karcığar Selâhattin Pınar Aksak-T.Aksağı
 Yıllarca seviştik bana her derdini verdi Karcığar Selâhattin Pınar Curcuna  
 Bir gizli günâhın izi gül benzini sarmış Kürdîli Hicazkâr Selâhattin Pınar Sengin Semâî
 Bir gizli yalan söyle de aldat beni kandır Kürdîli Hicazkâr Selâhattin Pınar Sengin Semâî
 Bir gonca açılmış Pınar'ın dertli başında  Kürdîli Hicazkâr Selâhattin Pınar Curcuna  
 Yalnız benim ol el yüzüne bakma sakın Rast Selâhattin Pınar Curcuna  
 Eşini kaybetmiş bir garip kuşum yuvamı yel almış Segâh Serap Arısan Sofyan  
 Yalnız benim ol el yüzüne bakma sakın Nihâvend Süleyman Mertkanlı Aksak  
 Bir teselli beklerim gönlümdeki bin yâreye Acem Aşîran Şerif İçli Ağır Aksak  
 Hâlâ acıyor gözlerinin yaktığı yerler Uşşâk Şerif İçli Türk Aksağı  
 Ay öperken suların göğsünü sâhilde yıkan  Hüzzâm Şükrü Tunar Curcuna  
 Çok bekledim akşam seni yollarda vefâsız Hüzzâm Teoman Alpay Semâî  
 Derdimin dermânı yok ağlamak istiyorum Hicaz Ûdî Hırant Kenkiloğlu Ağır Aksak  
 Ey gonca neden gül yüzünün rengi sararmış Sabâ Ümit Mutlu Düyek  
 Ömrümce görünsün bana çeşmindeki rüyâ Evc Yektâ Akıncı Sengin Semâî
 Gittin Ada'nın her şeyi her zevki de gitti Bûselik Yücel Aşan Aksak Semâî  
 Gitsen bırakıp gönlümü rûhumda sesin var Gülizâr Yücel Aşan Aksak Semâî  
 O kızın geçti güzellik baharı Hicaz Yücel Aşan Sofyan  
 Yalnız onu sevdim o hayâlimdeki kuştu Hüseynî Yücel Aşan Curcuna  
 Mâziye karışmış sararan günleri andım Hüzzâm Yücel Aşan Aksak Semâî  
 Fecrin bütün esrârı parıldarken açıkta (KANLICA KOYUNDA) Nihâvend Yücel Aşan Curcuna  
 Eşini kaybetmiş bir garip kuşum yuvamı yel almış Nikrîz Yücel Aşan Nim Sofyan  
 Ey gonca neden gül yüzünün rengi sararmış Rast Yücel Aşan Semâî  
 Akşam kuru bir gül gibi yâdımda silindi  Sûzidil Yücel Aşan Yürük Semâî  
 Gizli derdimden haber ver sen o yâre ey sabâ Sabâ Zeki Arif Ataergin Ağır Aksak  
 Aşkın nice esrarı uyurken yakacıkta Bayâtî Araban Alâeddin Yavaşça Aksak  

 

Mustafa Nafiz Irmak Besteleri:

 Hicrinden usandım güzelim derd ile bezdim Hicaz Sengin Semai Vedat Kosal
 Mecnûnun olup gönlümü âbâd etsem Bayati Araban Aksak Lütfi Karadeniz
 Gönlümse eğer istediğin al senin olsun Hicaz Sengin Semai Vecdi Bingöl
 Hasretin bağrımı delip geçiyor Hicaz Düyek _
 Kadıköy'lüm gönüllerde gezersin Hicaz Düyek _
 Kanaryam güzel kuşum ben sana vurulmuşum Hicaz Sofyan _
 Yalvardı gözüm gözlerine ağladı durdu Hicaz Türk Aksağı _
 Beni unutma ki sana yanmışım  Hüzzam Düyek _
 Bülbülüm baharımsın Hüzzam Sofyan-Curcuna _
 Göğsünde açılmış iki goncayla baharsın Hüzzam Ağır Aksak _
 Gönlüm nice bir senden uzak günleri saysın Hüzzam Sengin Semai Vecdi Bingöl
 Günlerce okşayıp avuttun beni  Hüzzam Curcuna Mustafa Nâfiz Irmak
 Kumral saçının gölgesi hülyâmı çiçekler ... Hüzzam Türk Aksağı Mustafa Nâfiz Irmak
 Yokmuş o hayâl ettiğimiz âleme yol Isfahan Aksak Yahyâ Kemâl Beyatlı
 Acılar ey zâlim acılar gidin  Karcığar Aksak _
 Bir kuş uçmaz kervan geçmez ellerde kalırdım... Karcığar Aksak-Curcuna İbrâhim Sâdi Bey
 Gönülde bir ateş yakalım dedi Karcığar Aksak _
 Gülmezse yüzün goncaların kalbi kan ağlar Karcığar Aksak-S.Sem. Fâruk Nâfiz Çamlıbel
 Sen gidersen bu gönül devleti nisyâna döner Müstear Aksak Mustafa Nâfiz Irmak
 Görmezsem seni bir ... Nişâburek Devr-i Hindi _
 Gözlerim arıyor seni her yerde Sabâ Aksak _
 Kalbime hasretin zehri döküldü Sabâ Curcuna Mustafa Nâfiz Irmak
 Sâhilde sabâ rüzgârı ağlarken uyan sen Sabâ Sengin Semai Mustafa Nâfiz Irmak
 İnleyen kalbim benim artık emellerden uzak Sûznâk Devr-i Hindi Mustafa Nâfiz Irmak
 Sensiz bu sabah bir acı rüyâyla uyandım Sûznâk Türk Aksağı Mustafa Nâfiz Irmak
 Sonbahar goncası mı göğsünün üstündeki gül Sûznâk Ağır Aksak Mustafa Nâfiz Irmak
 Ümitsiz bir sevişle zülfüne dil bağlayanlar var Sûznâk Curcuna İzzet Sâlih Bey
 Yüzün mihrâbımdır secde-gâhımsın Şehnaz Düyek _
 Sebeb sensin gönülde ihtilâle Şevkefzâ Curcuna

Râtip Aşir-Mustafa Nâfiz Irmak