- Anasayfa
- Hakkımda
- Şarkı Sözleri
- Makaleler
- Bestekarlar
- Notalar
- Haberler
- Videolar
- Ziyaretçi Defteri
- Önemli Linkler
- Musikişinas Atatürk
- İletişim
Orhan Veli Kanık (1914-1950)

Orhan Veli Kanık, 13 Nisan 1914’de Beykoz’a bağlı Yalıköyü’nde dünyaya geldi. Babası cumhuriyetin ilanından önce Mızıka-yı Hümayun’da Klarnet çalardı. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın şefi oldu. Orhan Veli’nin kendisinden küçük iki kardeşi vardı. Erkek kardeşi Adnan Veli Kanık, kız kardeşi ise “fırfırım” dediği Füruzan Yolyapan’dır.
Ortaokulda Oktay Rifat ile tanıştı. Lise yıllarında gittiği Halkevi’ndeki bir müsamere sırasında Melih Cevdet ile tanıştı ve üç arkadaş okulda “Sesimiz” adlı bir dergi çıkardılar. Bu dönemde yazdıkları şiirler aruz veznine bağlı ve ahenklidir. Lisenin ilk yılındaki edebiyat öğretmeni Ahmet Hamdi Tanpınar’ın etkisi ve öğütleri bu şiirlerine yansımıştır.
Şair, 1932’de liseden mezun olur ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin felsefe bölümüne kaydını yaptırır.1933 yılında Edebiyat Fakültesi Talebe Cemiyeti başkanı seçilir.1935 yılında, mezun olmadan öğrenim hayatını bitirir Ankara’ya dönerek PTT Umum Müdürlüğü’nde işe girer.
Toplumun her alanın da başarıyı getirecek olan şart yeniliktir. Yeniliklerle birlikte değişen dünya ya ayak uydurmakla yetinmez dünyanın değişiminde rol sahibi oluruz. Orhan Veli de kişilerden rol çalmayı değil, oluşumda rol almayı seçmiştir.
Bu sayede de edebiyat ta özgünlük yakalamış ve bu özgünlükle “Garip, ”Vazgeçemediğim” “Destan” gibi bütün şiirleri eserlerini edebiyatımıza kazandırmıştır.
Ankara'da belediyenin açtığı bir çukura düşüp yaralandı. 4 gün sonra İstanbul'da bir dostunun evinde rahatsızlandı. Kaldırıldığı Cerrahpaşa Hastanesi'nde 14 Kasım 1950 günü beyin kanaması sonucu yaşamını yitirdi. Rumelihisarı'ndaki Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verildi. (Suat Yener, Musikişinas Dergisi 2 Aralık 2015, www.siir.gen.tr/siir/o/orhan_veli_kanik/, www.turkedebiyati.org/ orhan_veli_kanik.html)
Orhan Veli’nin musikişinaslığına kendini anlata şiiri ile başlayabiliriz.
İstanbul'da Boğaziçi'nde
Bir garip Orhan Veli'yim
Veli'nin oğluyum
Tarifsiz kederler içindeyim
Urumeli Hisarı'na oturmuşum
Oturmuş da bir türkü tutturmuşum
İstanbul'un mermer taşları
Başıma da konuyor martı kuşları
Gözlerimden boşanır hicran yaşları
Edalım. Senin yüzünden bu halim.
Bu şiiri Şekip Ayhan Özışık, Hicaz makamında besteledi. “Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda” şiirini Hasan Soysal Hicaz, İsmail Ötenkaya Nikriz, Rüştü Şardağ Nihavent makamında bestelediler.
Sezen Aksu bestelediği, Levent Yüksel söylediği, Orhan Veli’nin güzel şiiri:
Kim söylemiş beni, Süheyla’ya vurulmuşum diye?
Kim görmüş, ama kim, Eleni’yi öptüğümü,
Yüksekkaldırımda, güpegündüz?
Melahat’i almışım da sonra
Alemdara gitmişim, öyle mi.
Onu sonra anlatırım, fakat
Kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
Güya bir de Galata’ya dadanmışız;
Kafaları çekip çekipi Orada alıyormuşuz soluğu;
Geç bunları anam babam, geç;
Geç bunları bir kalem Bilirim ben yaptığımı.
Ya o Mualla’yı sandala atıp Ruhumda hicranın’ı söyletme hikayesi?
Hazırlayan: Suat Yener
17.04.2019