Sadi Hoşses (1910-1994)

Sadi Hoşses (1910-1994)

 

Sadi Hoşses, 1910 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Tekirdağ, Antalya, Alanya ağır ceza reisliklerinde bulunmuş olan Tahir Mazhar Bey, annesi Huriye Hanım’dır. Babasının Alanya’da ölümü üzerine ailesiyle İstanbul’a geldi. Bulunduğu mahallenin camiinde zaman zaman ezan okurdu. Musikiye de bu yüzden bir rastlantı sonucu başladı.

Okuduğu bir ezanı bir münasebetle duyan Kemani Reşat Erer, ders almak istediği takdirde çalıştırabileceğini söyleyerek evine davet ettiği zaman Musiki şevki başlamış oldu.

 

İstanbul Radyosu’na devam ettiği sıralarda Vecihe Daryal’dan ders aldı. Ankara Radyosu sanatkârları arasına katılınca Refik Fersan, Fahire Fersan, Mesut Cemil, Ruşen Kam gibi belli başlı ustalardan faydalandı bilgisini ilerletti.  Zamanla mesleğinde ilerleyerek korolar yönetti, stajyerlere ders verdi, ses sanatkârı olarak çalıştı. 

Yirmi yıllık sanat hayatından sonra 1952 yılında ticaret yapmak amacı ile istifa etti. Son resmi görevi TRT Kurumu Müzik Dairesi Repertuvar Kurulu üyeliği idi. Buradan emekli olduktan sonra İzmir’e yerleşti.  (Dr.M.Nazmi Özalp-Türk Mûsikisi Tarihi C: 2 S:170, Mustafa Rona, 20.Yüzyıl Türk Musikisi S: 578) 

Sadi Hoşses, geleneksel ses icramızın özelliklerini devam ettirmeye çalışan sanatkârlarımızdan biriydi. Titiz ve duygulu bir usulle okurdu. Bestekârlığa sözleri de kendisine ait olan, Rast makamındaki:Ela gözlüm sana billah can mı dayanır” eserini 1929 yılında Rast makamında ve Türk aksağı usulünde besteleyerek bestekârlık hayatına başladı.

Bestelerinde neo-klasik dönemin şarkı formunu titizlikle uygulayan Sadi Hoşses, zengin makam repertuarı ile Musikimize çok kıymetli eserler armağan etmiştir. Kürdîlihicazkâr makamındaki bestesi:

 

Yıldızlı semalardaki haşmet ne güzel şey

Mehtaba dalıp yâr ile sohbet ne güzel şey

Dünyamızın üstünde bütün ruhlar uyurken

Dünyada senin âşığın olmak ne saadet

Bir bitmeyecek aşk-ı muhabbet ne güzel şey

Yıldızların altında ibadet ne güzel şey

 

Sözleri Faik Ali Ozansoy’a ait eseri kendini şöhret basamaklarına götürdü.

Gazelhan olarak ta tanınan Sadi Hoşses, bazı eski gazelhanların söyleyiş tarzını da anlatmakta güçlük çekmezdi. Sesinin güzelliği her toplumda zevkle izlenirdi. Bestekârımız serbest çalışmalarında melodi zenginliğini ortaya koymuştur. Mahur makamında bestelediği şarkısı bunun örneğidir:

Hicran açmıştır sinede yara

Zavallı gönlümün neşesi kara

Talihin zulmeti yol vermez yâra

Bahtım kara, gül kara, sümbül kara

Sabret gönül birgün olur bu hasret biter

Çekilen acılar canım gün olur geçer


Bir gül için bülbül giymiş karalar

Sinem üzre göz göz olmuş yaralar

Bu dert beni iflah etmez paralar

Benim derdim dermanın bilen yok

Sabret gönül birgün olur bu hasret biter

Çekilen acılar canım gün olur geçer

Nihavent makamındaki şaheseri:

 Ağlamakla inlemekle ömrüm gelip geçiyor

Devası yok, garib gönlüm günden güne eriyor

Feryadıma efgaanıma kimse bir ses vermiyor

Devası yok, garib gönlüm günden güne eriyor

Onun bestecilik alanındaki başarısının örnekleri olmuştur. 1987 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi Klasik Türk Müziği Korosu'nda koro şefliği yaptı. İzmir'de kendini çok sevdirdi. İzmir Karşıyaka Belediyesi tarafından büstü dikildi. 3 Temmuz 1994 tarihinde İstanbul'da hayata gözlerini yumdu ve İzmir Soğukkuyu Mezarlığına gömüldü. (Türk Musiki Tarihi Ve Edebiyatı / Suat Yener Syf: 322)

Hazırlayan: Suat Yener

Lütfen kaynak göstererek kullanın.

 

Sadi Hoşses Repertuarı

 Aşkın ile gündüz gece giryânım efendim Acem Kürdî Yürük Semai Nevres Paşa
 Öyle bir zâlime düştüm ki niyâz dinlemiyor Acem Kürdî Aksak _
 Yazın meltem kışın güneş o gözler Acem Kürdî Curcuna Gâzi Aslan
 Sen sev de gönül koy deli dîvâne desinler Bayati Aksak Melek Hiç
 Bağa girdim ay çıktı karşıma bir yâr çıktı Bayati Araban Aksak Sâdi Hoşses
 Bak yalvarıyor nâlesi âhımda rebâbın  Bayati Araban Aksak Melek Hiç
 Bahar bakışlı anam Hicaz Düyek M.Özkır
 Beklerim yolunu gözlerim ağlar Hicaz Nim Sofyan Tunç Kemâl
 Bir bakışla başka bir âlem yarattın sen bana Hicaz Müsemmen _
 Gönül gel gitme gurbete  Hicaz Sofyan Karacaoğlan
 Gözleri gülünce güneş doğardı Hicaz Sofyan Hâlit Çelikoğlu
 Gül sen gülün olayım  Hicaz Düyek Sâdi Hoşses
 Gülmedi şu bahtım gülmedi gitti  Hicaz Yürük Semai Sâdi Hoşses
 Karlı dağları mı aştın  Hicaz Nim Sofyan Yûnûs Emre
 Nerede kiminle olsan da yine  Hicaz Düyek _
 Yalnızım bahtsızım bu âlemde ben Hicaz Semai Tunç Kemâl
 Yaz olmuş kış olmuş ve de bahar Hicaz Düyek Makbûle Erman
 Her derd gibi sînede hicran da var Hicazkâr Düyek Nezih Korkut
 Kaşların kara güzel gözlerin elâ güzel Hicazkâr Aksak _
 Nedir cürmüm nedir söyle Hicazkâr Aksak Semai _
 Ne dökmek istesem yaş var Hüzzam Aksak-Curcuna Yaşar Nezihi Bükülmez
 Seni sesini gözlerinin rengini unutabilsem Hüzzam Düyek _
 Sensiz geceler öyle siyah öyle siyah ki  Hüzzam Sengin Semai Sıtkı Angınbaş
 Susuz pınarlara döndürdün beni Hüzzam Curcuna Mustafa Sevilen
 Bir gün gelecek sen de beni anlayacaksın  Karcığar Yürük Semai Sâdi Hoşses
 Hem seversin hem yanarsın hem yine âvâresin Karcığar Müsemmen Ahmet Refik Altınay
 Hep güzeller güzellikler burada şu İzmir'in eşi yoktur dünyâda Karcığar Nim Sofyan Cemâlettin Alptekin
 Hiç sönmeyen bir arzudur sana olan hasretim Karcığar Curcuna Rifat ayaydın
 Sen gittin artık bu yerlerin tadı kalmadı Karcığar Curcuna Sâdi Hoşses
 Senin o yeşil gözlerin beni benden alıp gitti Karcığar Sofyan Celâl Ökte
 Geçti ömrün nev-baharı bülbül olmuş n'eyleyim Kürdîlihicazkâr Müsemmen Nâhit Hilmi Özeren
 Gel artık bitsin bu hasret bu ayrılık Kürdîlihicazkâr Curcuna Sâdi Hoşses
 Şarap mahzende yıllanır aşkın kalbimde yıllanıyor  Kürdîlihicazkâr Düyek Behçet Kemâl Çağlar
 Yıldızlı semâlardaki haşmet ne güzel şey  Kürdîlihicazkâr Aksak Fâik Ali Ozansoy
 Gel gel kaçalım el ele gün doğmadan evvel Mahur Aksak _
 Gurbet çekilmez oldu yollar geçilmez oldu Mahur Düyek Mustafa Sevilen
 Hicrânı açmıştır sînede yâre Mahur Düyek Karacaoğlan
 Hülyâlı bakışların su gibi akışların Mahur Semai Mustafa Sevilen
 Beklerim yolunu gündüz ve gece (POSTACI) Muhayyer Kürdî Düyek Tunç Kemâl
 Ağlamakla inlemekle ömrüm gelip geçiyor Nihavent Düyek Sâdi Hoşses
 Benden ayrılsan da yine gönlüm sendedir Nihavent Curcuna Sâdi Hoşses
 Bir hüzün var hazanda  Nihavent Yürük Semai Tunç Kemâl
 Gecem gündüzüm duâ her sözüm  Nihavent Düyek Semiha Ongun
 Meyhânede kaldık bu gece ah mestiz efendim Nikrîz Aksak Cevdet Baybora
 Yâd ellerde kalan gönül Nikrîz Curcuna Ali Çankaya
 Elâ gözlüm sana bilmem can mı dayanır Rast Aksak Sâdi Hoşses
 Göz gördü gönül sevdi seni ey yüzü mâhım Rast Aksak Süleyman Nahîfî Efendi
 Hep gözyaşı ve elem dolmadı gitti çilem Rast Düyek Mustafa Sevilen
 Kanımdan canımdan daha sıcaksın Rast Aksak Alper Önal
 Rûz u şeb kan ağlarım âh eylerim ol mâh için Sûznâk Müsemmen Nevres Paşa
 Alem-i sâgarda artık neşe yok Tâhir Buselik Müsemmen Melek Hiç