Safiye Ayla (1907-1998)

Safiye Ayla (1907-1998)

 

Yanık Ömer’i Anlattı Bülbüle Çile Çektirdi

Safiye Ayla, kimi kaynaklara göre 1907 yılında kimisine göre de 1917 yılında İstanbul’da doğdu. Aslında Safiye Ayla’nın doğum tarihinden önce dünyaya geldiğinden yaşadığı talihsizlik, babası Hafız Abdullah Bey’in, kızı henüz doğmadan hayata gözlerini yummasıydı. Yani bebek Safiye yetim doğmuştu. 

Annesi Seyyide Hanım ve arkadaşı Eladil Kalfa ile baş başa kaldıkları ev yanmış. Kısa zamanda annesi Seyyide Hanım yoksulluk ve üzüntüden verem olmuş ve o da göç etmiş dünyadan. Hiç hatırlamamış annesini, Eladil Kalfa kendini büyütmeye başlamış. Fakat çok kısa bir süre sonra küçük Safiye’yi Çağlayan Dârüleytam’ına (yetimler yurdu) vermiş. Derken küçük Safiye büyüdü ve Eyüp’te bir ilkokula öğretmen yardımcısı oldu.

 

Sokakta öğrencilerle şarkı söylerken sesinin güzelliğini fark eden Bestekâr Mustafa Sunar ilgilendi. Daha sonra Yesari Asım Arsoy’dan ders aldı ve Arsoy’un iki eseri ile ilk plağını yaptı. Plağın bir yüzünde “Bekledim de gelmedin”, ikinci yüzünde, “Sevda yaran gözlerini” şarkıları vardı. Bu plak Safiye Ayla’ya şöhreti getiriyordu. Artık ses sanatçısı olmuştu. Safiye Ayla 

1950’de Udî ve besteci Şerif Muhittin Targan’la evlenmesi ufkunu daha ileri götürdü.

 

Atatürk İle Tanışması:

 

1931 Yılında Küçükçiftlik Parkı'nda sahneye çıkıyordu. Patronu Ziver Bey, bir gün heyecanla yanına gitti: “Safiye çabuk hazırlan, Gazi seni görmek istiyormuş. Yaver Rusuhi Bey aşağıda bekliyor.”  

Vali yardımcısı Nuri Bey'in Şişli'deki evine gidildi.  Atatürk’ün elini öptü “Sevda Yaratan Gözlerini Her Zaman Öpsem” şarkısını söyledi. Atatürk:

“Kaldır bakalım başını, bana bak. Sesin çok güzel. İlerde her şey daha güzel olacak, yerli yerine oturacak” dedi.

Sonraki yıllarda Atatürk, Safiye Ayla’yı sık sık yanına çağırdı, şarkılar söyletti.

 

 

Yanık Ömer: 

Kurtuluş savaşında mücadele eden Mehmetçiklerin hikâyesidir. Usta Bestekâr Sadettin Kaynak bu öyküyü Hüseyni türkü ile musikimize kazandırmıştı. Atatürk, Safiye Ayla'nın her konserinden sonra onu tebrik eder ve sohbet edermiş. Ve yine günlerden bir gün Florya'daki köşkünde Atatürk'ün huzurunda müthiş bir konser vermişti. O coşku içinde “Yanık Ömer” şarkısını öyle bir okumuştu ki, adeta mest olmuştu Atatürk. Bir daha, bir daha söyletmişti aynı şarkıyı. Sonra da yanına çağırmıştı ve Safiye Ayla’ya:

“Beni çok duygulandırdın Safiye. Bu şarkını büyük bir orkestra ile okursan bütün dünyaya dinletebilirsin.  Bunu yapmanı istiyorum senden” demişti.

Musiki Hayatı: 

Müziğe küçük yaşta piyano çalarak başladı. Ölçüye uyarak, iyi bir diksiyonla, düzgün, aynı zamanda da coşkun, çekici bir tavırla okurdu. Sesindeki pürüzsüz akış en tiz perdelerde bile kaybolmazdı. Zamanın gözde şarkılarıyla fantezilerini olduğu kadar, Rumeli türküleriyle klasik örnekleri de içine alan repertuvarlarıyla geniş bir dinleyici kesimince çok sevilmiş, beğenilmişti. Sıra beste yapmaya gelmişti. Ramazan Gökalp Arkın imzalı güfteyi Uşşak makamında besteledi: 

Seninle doğan güldür bu gönül Ah! bu gönül şarkıları

Dilimdeki bülbüldür bu gönül Ah' bu gönül şarkıları

Dolu sevgi tasında gönül bir gençlik masasında

İkimiz arasında bu gönül Ah! bu gönül şarkıları

Kavuşmanın tadını bu gönül ayrılık feryadını

Taşır senin adını bu gönül Ah' bu gönül şarkıları

Dolu sevgi tasında gönül bir gençlik masasında

İkimiz arasında bu gönül Ah! bu gönül şarkıları

Sanatçılık hayatındaki başarısını bestekâr olarak ta kanıtlamıştı. “Aşk yaprağına konarak koza öresim gelir" adlı ikinci bestesini yaptı.

Safiye Ayla, 1942'de Rey Kardeşler'in "Alabanda" revüsünde Kraliçe Mimoza rolündeki başarısıyla yetenekli bir oyuncu olduğunu da kanıtladı.

 

14 Ocak 1998’de, İstanbul 'da yaşamını yitirdi. Cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.1968 yılında hazırladığı vasiyetname üzerine mal varlığının tamamı Türk Eğitim Vakfı’na bağışlanmıştı. (Suat Yener, Şarkıların gözyaşları S: 215, http://www.turkiyegazetesi.com.tr /editorunsectikleri, Türk Musiki Tarihi Ve Edebiyatı / Suat Yener Syf: 309)

Hazırlayan: Suat Yener

 

 

Lütfen kaynak göstererek kullanın.