Selahattin İçli (1923-2006)

Selahattin İçli (1923-2006)

 

6 Ekim 1923 tarihinde İstanbul 'un Beşiktaş ilçesinde dünyaya geldi. Babası İbrahim İçli, Susurluk Borasit Madeni’nde memuriyet görevindeydi. Annesi Zekiye İçli ise ev hanımıydı. 1949 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdi. 1950 yılında askerliğini Çankırı Piyâde Atış Okulu tabibi olarak yaptı.

 

1955 yılında Pınar (Atasay) İçli ile evlendi. 1958'de doğan oğlu Murat İçli, 1981'de Nilüfer (Sayder) İçli ile evlendi. İçli, Sine ve Berk adında iki torunu oldu. 1961 yılında tekrar İstanbul'a yerleşerek bir müddet özel sektörde çalıştı. 1967 yılında Sosyal Sigortalar Kurumu İstanbul Hastanesi'nde görev aldı.

 

1998 yılında "Devlet Sanatçısı" unvanı ile onurlandırıldı. 

Çocukluk yıllarında müziğe yakınlığını gören babası İbrahim İçli'nin etkisi ile başladı. İbrahim İçli, kuzeni olan bestekâr Şerif İçli ile birlikte Beşiktaş Musiki Kulübü'ne devam etti Neyzen İhsan Bey’den Musikiyi öğrendi. Babasının müziğe olan alâkası ve zengin repertuarı sebebiyle, oğlu Selahattin İçli 'nin kulağı daha çocukluk yaşlarından itibaren Türk Musikisi’nin klâsik ve güncel eserleriyle doldu.

 

Selahattin İçli daha henüz 17 yaşında iken Güftesi, Faruk Nafiz Çamlıbel'in "Hıyâban" isimli şiirini Hüseyni makamında besteledi. Bu şarkıyı Şerif İçli çok beğenmişti. Bu beğeni Selahattin İçli 'yi yeni besteler yapma alanında daha büyük bir şevkle çalışmaya sevk etti. (1940)

 

Ah eden kimdir bu saat kuytuda

Sustu bülbüller, hıyaban uykuda

Şimdi ay bir serv-i simindir suda

Esme ey bad, esme canan uykuda

1942 yılında büyük hayranlık duyduğu ve babasının da yakın arkadaşı olan Selahattin Pınar'la tanıştı. Pınar’dan bestekârlık konusundaki bilgi ve görüşlerinden feyiz almaya çalıştı. Selahattin Pınar'ın “Geleceğin parlak ve orijinal bestecisi" olacağını söylediği genç Selahattin İçli idi. Ve aradan seneler geçti, Prf. Dr. Selahattin İçli, Selahattin Pınar'ı yanıltmadı, Türk Musikisinin parlak ve orijinal bir bestecisi oldu.

1943 yılında on yıl kadar İstanbul Üniversitesi Korosu'nda bulundu ve Kanuni Ekrem Karadeniz'in özel derslerine devam etti. Bu dönemde, birçok müzik çalışmalarına ve konserlere sesi ve Ud 'u ile de katıldı.

 

Selahattin İçli'nin çeşitli ansiklopedi, gazete ve mecmualarda makale, fıkra, araştırma ve eleştiri türünden 400'ün üzerinde yazısı yayınlanmıştır. 

 

1981 yılında hastanenin Başhekim Yardımcılığı vazifesinden ayrılarak İstanbul Devlet Türk Musikisi Konservatuarı'nda sanatçı öğretim görevlisi ve başkan yardımcısı oldu. Konservatuar'ın İstanbul Teknik Üniversitesine bağlanması üzerine 1986 yılında Profesör unvanı alan İçli, Komposizyon Bölümü Başkanlığına tayin edildi.

 İçli, 14 Ekim 2006 günü İstanbul'da vefat etti.

 Selim Aru’nun sözlerini yazdığı Kürdîlihicazkâr şarkı:

 Bitmez tükenmez bu dert, ömür diyorlar buna

Bu gece mehtap gibi aşkım da bitse suda

Gönlüm uyusun sesinde, gel dokunma şuna

Bu gece mehtap gibi aşkım da bitse suda

Söz yazarı Cansın Erol ile ailece yakın dost olmaları iyi bir ikili oluşturdu. Cansın Erol’un trafik lazasında ölen eşi için yazdığı şiiri İçli, Kürdîlihicazkâr makamında besteledi:

Hüzün zaman zaman deli dalgalarla gelir

Gönlümün kıyısına vurur.

Aşınan kayalar gibi ruhum,

Suskun, yorgun, öylece durur.

Islak kumlara yazılmış hikâyeler,

Ummana karışır silinir yavaş yavaş,

Her dalga ömrümden bir şeyler koparır.


Ağır ağır sönen gönlüm,

Sakin koyları özler

Son kum tanesi olana kadar

Hüzün zaman zaman deli dalgalarla gelir

Gönlümün kıyısına vurur.

Son kum tanesi olana kadar

Türk müziğinde besteci ve güfteci ortak çalışma kavramını Selahattin İçli ile Cansın Erol işbirliğini ekleyebiliriz. Ortak çalışmaya solist kavramı olarak Ahmet Özhan’ı ekleyebiliriz. Bu üçlü kavramın birlikte çalışmaları Türk müziğine önemli bir müzik üretme katkısı sunmuştur. Bestesi Selahattin İçli, güftesi Cansın Erol ve solist Ahmet Özhan imzalı şarkılar: 

“Eski şarkıları çoktan bıraktım”                                    Acem Aşiran-Nim Sofyan,

“Ne zaman başlar bilinmez hangi saat hangi mekân” Buselik-Nim Sofyan,

“Hiç tatmadım böyle duyguyu”                                       Kürdi-Sofyan,

“Cimri mi cimri bu gönül eğer severse”                       Kürdîlihicazkâr-Aksak,

“Bir sabah bakacaksın ki bir tanem ben yokum”       Kürdîlihicazkâr-Curcuna, 

 “Güneşin battığı yerde bir dönülmez ufka gittin”                 Kürdîlihicazkâr-Düyek,

“Hüzün zaman zaman deli dalgalarla gelir”             Kürdîlihicazkâr-Nim Sofyan,  

“Hoş geldin gönül bahçeme bahar yüzlüm hoş geldin”Mahur-Sofyan

“Gece gözlüm nerden çıktın karşıma”                           Muhayyerkürdî-Nim Sofyan.

 

Selahattin İçli’nin kendi güftelerinden öne çıkan eserler:

“Bir kadın var bu şehirde”                                                             BuselikAksak

 “Bahara indi melekler                                                    BuselikDevr-i Hindi

” Bir seni bir gülü öptüm gizlice”                                  Hicaz-Evfer

 “Gül açılsın dudağında gülüver”                                  Kürdîlihicazkâr-Semai

 “Ayrılık var çıkan falda”                                                 Muhayyerkürdî-Müsemmen

 “Siyah gözde bin keder (Şüphe Dolu Geceler)”          Segah-Devr-i Hindi

 

Söz yazarlarından derleme eserler 

“Uçun kuşlar uçun doğduğum yere”              Hisar Buselik         Rıza Tevfik Bölükbaşı

 “Zeytin gözlüm sana meylim nedendir”      Hüseyni                  Hüceste Aksavrın

 “Sen neş'eden haber ver ”                                               Hüzzam                 Sedat Ergintuğ

 “Bitmez tükenmez bu dert”                             Kürdîlihicazkâr     Selim Aru

 Çiçek nedir görmeden bozkırlara dalmışsan” Kürdîlihicazkâr               Sedat Ergintuğ

 “Hadi canım çekinme yok yoktur kul sevince” Mahur                                Sedat Ergintuğ

 Bırak böyle kalalım bir dargın bir barışık” Rast                   Sedat Ergintuğ

 Çoktan beri bir kız tanırım ben Sarıyer'de”             Rast                        Atıf Kahraman

Hazırlayan: Suat Yener

Lütfen kaynak göstererek kullanın.