Yusuf Ziya Ortaç (1895-1967)

Yusuf Ziya Ortaç (1895-1967)

Yusuf Ziya Ortaç, 23 Nisan 1895 tarihinde İstanbul'da doğdu. "Hecenin Beş Şairi" grubunun üyesi ve öncülerindendir. İstanbul Vefa İdadisi'nde okudu. Şiire lise yıllarında aruz vezni ile başladı. İlk şiiri 1914’te Kehkeşan dergisinde yayımlandı. Dr. Abdullah Cevdet Bey’le tanışınca, İçtihat dergisine şiirler göndermeye başladı. İçtihat’ta yayımlanan şiirleri sayesinde şair olarak kendisini kabul ettirmeyi başardı.

 Ailesinin Bebek semtine taşınmasından sonra Rıza Tevfik Bey’le komşu olan Yusuf Ziya, onun aracılığı ile Ziya Gökalp ile tanıştı. Ziya Gökalp’in tavsiyesi üzerine hece vezni ile şiir yazmaya başladı. Hece vezni ile yazdığı ilk şiir olan “Gecenin Hamamı”, Türk Yurdu dergisinde yayımlandı.

1915 yılında liseden mezun olduktan sonra Darülfünun-ı Osmani'ni açtığı yeterlilik sınavını kazanarak edebiyat öğretmeni oldu. Çeşitli okullarda dersler verdi. Bir yandan da edebi faaliyetlerini sürdüren Yusuf Ziya, 1916 yılında “Akından Akına” adlı manzume kitabını yayımladı. Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın talebi üzerine yazılıp bastırılan bu kitap, ordu için yazdığı yirmi iki şiiri içermekteydi.

 1919 yılında mizahi manzumeler içeren Şen Kitap; kahramanlık, vatan sevgisi üzerine sekiz şiir içeren Şairin Duası ile Aşıklar Yolu adlı şiir kitaplarını, 1920’de Cenk Ufukları adlı şiir kitabını yayımladı.

Şiirin yanı sıra tiyatro eserleri de verdi. Binnaz adlı üç perdeli trajedi 7 Nisan 1917 yılında Darülbedayi sahnelerinde oynandı. Bu eser Türk tiyatro tarihinde heceyle yazılmış başarılı ilk manzum piyes olarak kabul edilir. Bu oyunu tek perdelik bir manzum komedi olan Name (1918), üç perdelik manzum piyes olan Kördüğüm (1918) izledi.

7 Aralık 1922 tarihinden itibaren Orhan Seyfi Orhon'la birlikte Akbaba mizah dergisini çıkarmaya başladı. Adı Akbaba dergisi ile özdeşleşen Yusuf Ziya, Akbaba’nın hem patronu, hem şairi, hem başyazarı, hem yazı müdürü hem de en önemli espri kaynağı oldu.

1938 yılında Bir Selvi Gölgesi, 1946’da Kuş Cıvıltıları adlı kitaplarını yayımladı. Zaman zaman öykü ve roman türünde eserler de ortaya koydu. Kürkçü Dükkânı (1931), Şeker Osman (1932), "Göç" (1943) ve Üç Katlı Ev (1953) gibi beğenilen eserler yayımladı. 1944- 1945’te bir Fransız lisesinde edebiyat öğretmenliği yaptı.

1946-1954 arasında VIII. ve IX. Dönem Ordu milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulundu. Milletvekilliğinin sona ermesinden sonra yeniden Akbaba’nın başına döndü. 1950 sonrasında, şiirden ziyade, ağırlıklı olarak, mizah, gezi, anı ve biyografi türlerinde yazdı. 1962’de Bir Rüzgâr Esti adlı şiir kitabını yayımladı. 11 Mart 1967’de İstanbul’da hayatını yitirdi. Cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi. ( tr.wikipedia.org/wiki/Yusuf_Ziya_Ortaç, Günay Tulun, Yusuf Ziya Ortaç I, Kim Kimdir? Yazarlar ve Ozanlar"ın Yayınlarına Katkı Verenlerin Kapsamlı Biyografileri Dergisi, 15.09.2014)

Şiirlerini güfte şeklinde yazmadı. Çok olmazsa da musikimizin önde bestecileri şiirlerini kullandı. Özellikle Selahattin Pınar’ın Afife jale için yaptığı bestenin güftesi,               “ Nereden sevdim o zalim kadını” Kürdîlihicazkâr şarkısı musikimizde önemli yeri vardır. Refik Fersan’ın çok sevilen Kürdîlihicazkâr, Aksak şarkısı:                 

 Gözlerin mavi mine vuruldum perçemine

Aşkın beni çevirdi aslı'nın keremine

Köyün dilberi, çok sevdim seni

Aç şu perçemlerini, böyle istemem seni

Sevdiğime kızdınsa, geriye al buseni

Köyün dilberi, çok sevdim seni

Hazırlayan: Suat Yener

Bestelenen bazı şiirleri:

 Bimen Şen-                           Güle konmuş bülbül gibi kalbim neşeli-Kürdîlihicazkâr

Fethi Karamahmudoğlu-  Bir rüzgar esti başımda -Nihavent

Hüseyin Sadettin Arel-       İnce bir bulut gibi siyah ipek peçesi-Kürdîlihicazkâr

İsak Varon-                          Ay doğarken şu tepeden iner zeybekler-Hüseyni

İsmail Hakkı Bey-             Gözlerin ta doğduğun günden beri mahmurdur-Evcara

Şükrü Tunar-                       Bir bir geçiyor sevgililer gözleri yaşlı-Hicaz