- Anasayfa
- Hakkımda
- Şarkı Sözleri
- Makaleler
- Bestekarlar
- Notalar
- Haberler
- Videolar
- Ziyaretçi Defteri
- Önemli Linkler
- Musikişinas Atatürk
- İletişim
Zeki Arif Ataergin
20.yüz yılın önde gelen bestekârlarından Zeki Arif Ataergin, aynı zamanda yıllarca hâkimlik, avukatlık ve Noterlik yapmış bir hukuk adamıydı.
Zeki Arif Ataergin ‘nin babası ünlü bestekâr Kanuni Hacı Arif Bey'dir. Babası Kanuni Hacı Arif Bey’in müzisyen ve bestekâr olmasından olacak ki daha çocuk yaşta musiki hayatına başlamış.
Daha henüz altı yaşlarında iken az da olsa kanun çalmasını öğrenmiş ve meşk yapmaya başlamış. İlk olarak "Doğru söyle sever misin, Sevdiğimi bilir misin” kantosunu söylemeye ve kanunla çalmaya başlamıştı..
Bu yıllarda babası en yakın dostu olan Rauf Yekta Bey'e götürmüş:
“Kim bu biliyor musun?” sorunca, Rauf Yekta Bey de:
“Tanıdım Tamburi Zeki Mehmet Ağa gibi olacak” demiş.
Ataergin’nin Sipihr makamından yapmış olduğu takımı yıllar sonra dinleyen Rauf Yekta Bey çok duygulanarak:
“Tamburi Zeki Mehmet Ağa olmadı ama bestekâr Zeki Arif Bey
oldu” demiş.
Zeki Arif Ataergin, güzel sesinin yanında, babasından kanun, dersnin de sayesinde, bestelediği şarkıları dile getirir, etrafın ilgisini çekermiş zamanla, besteler yapmaya hatta yeni makamlar takip etmeye başlamış, kendi deyimi ile “Biz kâtibiz, elimizi tutup yazdıran var” ( bize besteleri yaptıran var)
Darülelhan’a kaydolarak Hoca Ziya Bey’den yararlanmayı sürdürdü. Dilkeşhâveran takım ile Mâye, Irak, Sipihr ve Mahûr-Buselik makamlarından bestelediği eserler birbirini izledi.
Burhaneddin Ökte’nin ifadesine göre, Gazel okuduğu zamanlar tiz perdelerde sazlar bazen karşılık veremezlerdi. Gerçekten de Zeki Ârif Bey’in birçok eserinde gazel formunun renk ve motiflerini bulmak mümkündür.
Kendi uslûb anlayışı içinde ve icrâ tekniğine göre bestelediği için, eserlerinin güç olduğu bilinir. Zeki Arif Ataergin tasavvuf sahasında da hatırı sayılan ilâhi aşka sahip olan nadirler arasındaydı.
Büyük Bestekâr, zamanın ünlü sesi Müzeyyen Senar’ı ilâhi aşkın dolup taştığı manzumede gönülden sevmiş. Bu sevdanın farkında olan Kemani Necati Tokyay hissiyatını bir dörtlükle dile getirmiş,
Beni ateşlere salan o kapkara siyah gözler
Beni çılgın gibi yakan o tatlı sözler gülen yüzler
Hayatımda san kanmak nasip olmaz ise eğer
Kapansın, perde çekilsin, cihan sensiz hiçe değer
Zeki Arif Ataergin kendilerine özgü, o şiiri Şehnaz makamında bestelemiş, Türk Musikisi Repertuarına bu güzel şarkıyı kazandırmıştır. Bu vesile ile 20. yy da yaşanmış olan ilâhi aşkı unutulmazlar arasına girmiş oldu.
Gönül Sevda Seline Kapılma Sakın
Zeki Arif Ataergin’in mutlu evliliğinden dört kız bir erkek evladı vardı. Özellikle en ufak kızı Gönül on yedi yaşına bastığın gün, onun serpilip büyüdüğünü etrafındaki, delikanlıların kendisine kur yaptıklarını görünce, baba Nasihatini, güzel bir güfte ile dile getirip, bu güfteyi de Dilkeşhaveran makamında bestelemiş.
Gönül sevda seline kapılma sakın
Aşk bir maceradır atılma sakın
Şarabı sunma mecnuna fusunkârım
Aşk bir maceradır atılma sakın.
Öğrencisi Dr. Alaeddin Yavaşça onun için:
"Türk Musikisi bestekârlığı yönünden onun mevkii ölçülere sığacak cinsten değildir. Rahmetli Neyzen Tevfik bile bir gün ona < Senin yerin Dellâl-zadelerin yanında >” demiştir.
Hazırlayan: Suat Yener
Lütfen kaynak göstererek kullanın.
Zeki Arif Ataergin besteleri
Gez dolaş ağyâr ile ben ağlarım sen durma gül | Dilkeşhâverân | Curcuna | Y.Sinan Ozan |
Gönül bir dem karar etmez hayâl-i yâre düştüm ben | Dilkeşhâverân | Lenk Fahte | Zeki Arif Ataergin |
Gönül sevdâ seline kapılma sakın | Dilkeşhâverân | Curcuna | Zeki Arif Ataergin |
Kalb-i mecrûha haber verme sakın yâresini | Dilkeşhâverân | Ağır Aksak | Mehmet Ali Haydar Paşa |
Karanlık ufuktan güneş doğmadı | Dilkeşhâverân | Curcuna | Ahmet Refik Altınay |
Kerem eyle budur sana dileğim | Dilkeşhâverân | Aksak | _ |
Kim görse seni aşkına hasr-ı emel eyler | Dilkeşhâverân | Sengin Semâî | Ahmet Refik Altınay |
Meyl eder bu hüsn ile kim görse ey gül-fem seni | Dilkeşhâverân | Ağır Aksak | _ |
Nerde kaldın gözlerim yollarda yıllardan beri | Dilkeşhâverân | Aksak | _ |
Rûhum seni sevdi sana yandı sana yârdır | Dilkeşhâverân | Aksak | Ahmet Refik Altınay |
Sana dildâdedir canım efendim | Dilkeşhâverân | Aksak | _ |
Beyazdır sîne-i sâfın a cânım | Evc Bûselik | Düyek | _ |
Kalbimde sızım acım kız sendedir ilacım | Evc Bûselik | Aksak | _ |
Eksilmez artar cevrin a zâlim | Evc-Mâye | Aksak | _ |
Bırakıp gittiğin akşam beni ey şûh-i şenim | Hicaz | Aksak | _ |
Hicrânla geçen günleri hasretle anarken | Hicaz | Türk Aksağı | _ |
Ne müşkilmiş güzel sevmek meğer (Vay ne müşkilmiş..) | Hicaz | Ağır Aksak | Mehmet Sâdi Bey |
Ne müşkülmüş güzel sevmek meğer | Hicaz | Ağır Aksak | Mehmet Sâdi Bey |
Güneşten yakıcı ay kadar dilber | Hicazkâr | Curcuna | Ömer Hayyam |
Neden sînemde mest olsan kaçarsın nâz için benden | Hicazkâr | Curcuna | Ahmet Refik Altınay |
Sanma derd-i hasretinle gözlerimdir ağlayan | Hicazkâr | Ağır Aksak | _ |
Aşka düştüm cân ü dil müft-i civânân oldu hep | Hüseynî | Curcuna | Nedîm |
Başladım feryâde ben bülbül gibi | Hüseynî Aşîran | Aksak | _ |
Bir çile ipeğimsin bir tek sevdiceğimsin | Hüzzâm | Türk Aksağı-Cur. | Enis Behiç Koryürek |
Mızrabı bırak zülfünü sînemde gezindir | Irak | Türk Aksağı | _ |
Neydin güzelim dün gece sen dün gece neydin | Irak | Semâî | Ali Paşa (Doktor) |
Zülfünü ruhsâra dök sünbül gibi | Irak | Müsemmen | _ |
Bir kıvılcım düştü baygın gözlerinden bağrıma | Isfahan | Aksak | _ |
Gönlümü cânâna verdim oldu cânânım gönül | Isfahan | Ağır Aksak | Kirâmeddin Efendi (Şeyh) |
Ey gönül niçin perîşânsın beyâz kâkül gibi | Karcığar | Ağır Aksak | _ |
Fecrin sönen ilk yıldızı yanmış gibi baştan | Karcığar | Curcuna | _ |
Seni kim görse olur müptelâ | Karcığar | Curcuna | _ |
Bin yâre açıp geçti o dilber ciğerimden | Kürdîli Hicazkâr | Müsemmen | _ |
Dil uyur mest olarak yâr-ı dilârâ söyler | Kürdîli Hicazkâr | Ağır Aksak | Yahyâ Kemâl Beyatlı |
Dün kahkahalar yükseliyorken evinizden | Kürdîli Hicazkâr | Curcuna | Yahyâ Kemâl Beyatlı |
Gel bu akşam da beraber içelim gitme kadın | Kürdîli Hicazkâr | Aksak | _ |
Söyle neden ağladın neler geldi başına | Kürdîli Hicazkâr | Curcuna | Nâhit Hilmi Özeren |
Çiçekler lâleler güller senin vech-i lâtifinden | Mâye | Aksak Semâî | _ |
Derd-i aşkın ile zâlim perîşan olmada hâlim | Mâye | Curcuna | _ |
Gönül tâ evc'e i'lâ et enîn-i rikkat-efzânı | Mâye | Aksak Semâî | _ |
Mey ü müllerle gonceler güller | Mâye | Aksak Semâî | _ |
Senin ol dîde-i mahmûruna can mı dayanır | Mâye | Ağır Aksak | _ |
Yârin bu kadar cevri gelir miydi hayâle | Mâye | Sengin Semâî | _ |
Sâkî ki sen oldun su şarâb oldu demektir | Muhayyer | Aksak | Fuat Hulûsi Demirelli |
Yüzünde var bir beni | Nihâvend | Yürük Semâî | _ |
Ey rûh-i müşahhas ki bütün canlara cansın | Rast | Ağır Düyek | Mahmut Kemal (İbn'ül Emin) |
Bir nigah et kahr ile sen bakma Allah aşkına | Sabâ | Aksak | Fatine Talay |
Ey bâd-ı sabâ koş da o cânâna haber ver | Sabâ | Aksak | _ |
Fecr-i hilkatte gülen bir gülsün | Sabâ | Curcuna | _ |
Fitneler gizlemiş mahmûr gözüne | Sabâ | Curcuna | _ |
Gizli derdimden haber ver sen o yâre ey sabâ | Sabâ | Ağır Aksak | Mustafa Nâfiz Irmak |
Ağladım ümitlerim ağyâre kurban oldu hep | Segâh | Düyek | Y.Sinan Ozan |
Hâksâr ettin beni çok firkatinle nâzenin | Segâh | Ağır Aksak | Sâdık Açar |
Kendi gönlümdür tehiyye eyleyen berbâdımı | Segâh | Ağır Aksak | Kıymet Hanım |
Cûybâre döndü eşkim hasretinle çağlıyor | Sipihr | Ağır Aksak | Mahmut Kemal (İbn'ül Emin) |
Gönül âvâre kaldı yâr elinden | Sipihr | Curcuna | _ |
Hicrânımı söyler sana mehtâb da seher de | Sûznâk | Aksak | _ |
Hicrinle senin revnâk-ı çeşmim soluverdi | Sûznâk | Sengin Semâî | _ |
Nerdesin sînemde ateş ufku sardı mâh-tâb | Sûznâk | Ağır Düyek | Ahmet Refik Altınay |
Sevdim seveli sen güzeli gitti şuûrum | Sûznâk | Curcuna | Kirâmeddin Efendi (Şeyh) |
Ey gönül niçin perîşânsın beyâz kâkül gibi | Şedaraban | Durak Evferi | _ |
Beni âteşlere salan o kapkara siyah gözler | Şehnaz | Curcuna | Necâti Tokyay |
Can mısın cânân mısın sen söyle Allah aşkına | Şehnaz | Aksak | Mesut Kaçaralp |
Sen gül dalında gonca ben dağ yolunda yonca | Şehnaz Bûselik | Düyek | Orhan Seyfi Orhon |
Ben nâr-ı aşka hoş yâne geldim | Tâhir | Düyek | Kirâmeddin Efendi (Şeyh) |
Birdenbire kapımdan girdi o serhoş güzel | Tâhir Bûselik | Sofyan | _ |
Kız bir ince su gibi karşımdan akıp geçme | Tâhir Bûselik | Düyek | Orhan Seyfi Orhon |
03.03.2020