Zeynettin Maraş

Zeynettin Maraş

 

 

Zeynettin Maraş, müzisyen bir ailenin çocuğu olarak İstanbul Suadiye'de 1927 yılında dünyaya geldi. Annesi kendisine Türk müziği zevkini aşılayan ve bu alanda ilk çalışmaları yaptıran udi Muazzez Hanım, babası da son görevi Bafra Noterliği olan Memduh Bey’dir. Ortaokul sıralarında komşularının evindeki müzik toplantılarına katılarak, burada devrin ünlü musikişinasları Dr. Hamit Hüsnü Bey, Sine Keman Nuri Bey ve Astikzade Boğos Efendi’lerden büyük faydalar sağladı.

 

Yedek subaylık görevinin bitiminde İstanbul Belediye Konservatuvarı’na girerek çok değerli hocaları Münir Nurettin Selçuk, Şefik Gürmeriç, Mesut Cemil, Nevzat Atlığ, Refik Fersan ve Şerif Muhiddin Targan'dan gördüğü, Türk musikisi nazariyatı, Şan, Solfej ve folklor dersleriyle bilgileri bilimsel bir şekle dönüşerek 1953 yılında mezun oldu.

 

1947 yılında ablası Necla Tarzi'nin yazdığı "Gözyaşlarımı derdime derman ettiğim akşam" sözleriyle başlayan güfteyi Hicazkâr makamında ve Curcuna usulünde besteledi. Bu ilk şarkısını 1949 yılında Ankara radyosunda o yılların ses sanatçısı Muzaffer İlkar okudu.

 

1966 yılında yaptığı 26. şarkısı İnleyen Nağmeler büyük bir çıkış yaptı ve böylece besteciliğe bir nevi profesyonelce adım atmış oldu. Çalışmalarında eşi Yıldız Hanım, Oğlu Danyal, kızı Ayla ve kardeşi udi Siyami Maraş kendisine devamlı destek oldular.

 

26 yıl çalıştığı Denizcilik Bankasındaki Şeflik görevinden musikiye daha fazla zaman ayırabilmek arzusuyla kendi isteğiyle emekliye ayrıldı. (Nihat Dönmez, http://www.turksanatmuzigi.org   , Rahmi Kalaycıoğlu, Türk Musiki Bestekarları Külliyattı Cilt:3  Sayı:45)

Besteleri serbest ve piyasa tarzı fantezi şarkılardan olmuştur. Zellikle Nihavent makamında bestelediği:

 

İnleyen nağmeler ruhumu sardı

Bir rüya ki orda hep şarkılar vardı

Uçan kuşlar, martılar, yeşil tatlı bir bahar

Gülen şen sevdalılar vardı

Arzular orada, şevk oradaydı

Bir deniz ki aşk dolu dalgalar vardı

Uçan kuşlar, martılar, yeşil tatlı bir bahar

Gülen şen sevdalılar vardı

Ve besteledikten 20 yıl sonra gizli aşkını açıkladığı Nihavent şarkısı ile tanındı:

 Zeynettin Maraş’ın Gizli Aşkı

 

 

“Gizli aşk bu, gizli dert bu veda ettim her şeye”, bu sözler bestekâr Zeynettin Maraş’a ait. Sadece yaşadığı duygularını ve aşkını yıllarca gizli tuttu. Kimdi aşık olduğu kişi, bu gönül macerasını beraber izleyelim.

 

Bestekârımız Udi Zeynettin Maraş, Denizcilik Bankası’nda muhasebe şefi olarak çalıştığı yıllarda. Radyoda olsun, gazinolarda olsun Emel Sayın’ı özel bir ilgi ile dinliyor ve yıllar boyu Emel Sayın’ı artan bir sevgi ve hayranlıkla izliyordu.

 

Maraş, bir gece Caddebostan’da, Bağdat Caddesi’ne bakan bahçeli evlerinin çalışma odasında o güfteye başladı; “Gizli aşk bu, gizli dert bu veda ettim her şeye”.

 

Güfte günler sonra bitti. Sonra oturdu, şaheser melodinin notalarını bulup işledi. Öyle bir şarkı çıkmıştı ki ortaya, “Gizli Aşk Bu” tüm Türkiye’yi sarstı.

 

Gizli aşk bu söyleyemem derdimi hiç kimseye

Zevke veda, neşeye de, veda artık herşeye

Arzular bir hayal oldu, baharımın gülleri soldu

Gönlüm, hicran, hasret gamla doldu

Sevdim amma görmüyor bak gözlerim hiç kimseyi

Gizli aşk, bir gizli dertmiş, feda ettim herşeyi
Arzular bir hayal oldu, baharımın gülleri soldu
Gönlüm, hicrân, hasret gamla doldu

 “Gizli Aşk Bu” şarkısı tutuldu, dilden dile söylenen şarkı oldu. Esas merak edilen konu Maraş bu eseri her yerde görülebilecek herhangi bir gizli aşka mı yazılmıştı? Yoksa iddia edildiği gibi ünlü bestekâr Zeynettin Maraş’ın, sanatı, sesi ve güzelliğiyle ünlü Emel Sayın’a duyduğu aşkın ölümsüz eseri miydi?

Aradan uzun yıllar geçti. Ünlü udi ve bestekâr Maraş, bu şarkıyı kimin için yazmış, kimin için bestelemişti? Herkes bu merakla kıvranırken Zeynettin Maraş esprili şiiri ile meraklıların merakını giderdi. 

Bestenin çıkış yaptığı 1970'li yılların başında Zeynettin Bey'in Yıldız Hanım'la, Emel Sayın'ın da İsmet Kasapoğlu'yla mutlu bir evliliği vardı. Zeynettin Bey:

"Bu besteyi yaptığım zaman evliydim. Bu nedenle adeta herkes beni suçlamıştı. Mektup yazanlar, telefon açanlar, yolda görenler herkes bu aşkı öğrenmek istiyordu. O dönemde Avni Anıl, Musiki Mecmuası diye bir dergi çıkartıyordu. Dergide haftada bir musiki yazıları yazardım. Meraklı sorgulamalara o köşemde bu şiirle cevap verdim." diyor.

 Alnım açık, başım diktir

Yüzüm güleç, gözüm pektir

Dosta kapım hep açıktır

Bir gizli aşk suçum olsun

 

Adım belli sanım belli

Dinim ve imanım belli

Dostumla düşmanım belli

Bir gizli aşk suçum olsun

Maraş’tan gelmiştir soyum

Bir 77’dir boyum

Hiç fena değildir huyum

 Bir gizli aşk suçum olsun

 

Üstat kendi yöntemiyle gizli aşkını bu şiirle savunmuştur.

Hazırlayan: Suat Yener

Zeynettin Maraş şarkıları

 Hatırlamasan da olur beni artık hiç bir an  Zeynettin Maraş Acem Kürdi Düyek
 Sen kapımda bir sessin duyup açamadığım  Bengül Erdamar Acem Kürdi Düyek
 Anladım sonbaharın son ödülüsün bana  Zeynettin Maraş Hicaz Düyek
 Hasretim sana sanki bin yıl uzakta gibi  Zeynettin Maraş Hicaz Düyek
 Bazen ümit bazen neş'e bazen keder geldi gitti Taner Şener Hüzzam Düyek
 Ben bahar bekliyordum gonceler neden soldu _ Hüzzam Düyek
 Semadan parlak yüzün bir kerecik göreyim Zeynettin Maraş Kürdîlihicazkâr Oynak
 Aylardır buram buram bir hasret var içimde Zeynettin Maraş Muhayyerkürdi Düyek
 Aşk aşk deyip çırpınma Zeynettin Maraş Nihavent Düyek
 Ben ufacık bir bebeğim koru beni anneciğim Sadık Atay Nihavent Düyek
 Biliyorum vefalısın benim gibi sevdalısın Sami Derintuna Nihavent Düyek
 Gizli aşk bu söyleyemem derdimi hiç kimseye Zeynettin Maraş Nihavent Düyek
 Dinle canım beni baştan Hasan Karakuş Rast Düyek
 Benimle olmaktan bıktıysan eğer  İlkan San Uşşak Düyek