Magusa limanı limandır liman -Hikayesi-Notası-Sözleri-Video

Makam: Kürdi

Bestekar: Anonim

Sanatçı: Tuğçe Kandemir - Sevcan Orhan

Güftekar: Anonim

Usül: Türk Aksağı

Magusa Limanı

 

Birinci Dünya Savaşı çoktan bitmişti. Sömürgeci devletler ikinci dünya savaşı başlamıştı. Dünya kuşku ile izliyordu.

 

Hikâyemizin kahramanı Arap Ali büyümüş ele avuca sığmıyordu. Babası Arap Mahmut, Arnavut mahallesinde çocukları ile biraz da sefillikle büyüyorlardı. 

 

Arap Ali yağız delikanlı olmuştu. Yemek yemeye içki içmeye çok meraklıydı. Hovardalıkta da üstüne yok. Leymosun sokaklarında yürüdüğünde, ona herkes temkinli yaklaşmaktadır.

 

Ali artık evlenme çağındadır. O bir “Deli fişekti” ama ailenin de sevgilisiydi. Arap Ali bir gün Poli köyüne gider. Sokaklarda dolaşırken “ayaktaşı” oynayan bir kıza takılır gözleri. Kız güzel mi güzel. Kumral saçları Arap Ali’nin gönlüne kadar ışık saçar. Her şey o an olur. Henüz 13 yaşında olan Seniha’yı kendisine eş yapmak için anasına koşar Arap Ali. Aile ikiletmez. Seniha’yı hemen isteyip düğün dernek yaparlar. Böylece Arap Ali’nin evlilik günleri başlar. Bütün aile Seniha’yı çok sever, ona yardımcı olmak işçin adeta yarışırlar.

 

Yıl 1943 İngiliz askerleri teyakkuzdaydı. Her yerde silahlı İngiliz askerleri kol gezmekte olduğu yıllardı. Arap Ali de üç çocuk sahibidir artık. Şinasi, Mustafa ve Önder adında üç oğlu vardı.

Silahlı süngülü İngiliz askerleri Kıbrıs’ın her köşesini tutmuş durumdaydı.

 

Arap Ali kendi işinde limanda hamallık yapıyordu. O gece işi bittikten Magusa’da meyhanenin tolunu tutmuştu. Her zamanki demlenip evin yolunu tutacaktı. Meyhanede İngiliz askerleri vardı. Bir anda tartışma çıkıyor Ali İngiliz askerini iyice dövmüş tü.

 

Gecenin bir yarısıdır. Ali iyice alkol almıştır. Fakat ölüm kapıda nöbet tutarken, Arap Ali bunun farkında değildi. Dövdüğü İngiliz askerleri meyhane dışında Ali’ye pusu kurmuş, onu beklemektedirler. Ellerinde süngüleri ile. Ali’nin hiç aklına gelmediği bir anda İngiliz askerleri üstüne çullanırlar.

 

Bunu gören Arap Ali toparlanmaya çalışır, dövüşmeye başlar. Ama karşısındakiler çok olduğu kadar ellerinde silahları da var. Aniden bir süngü saplanır sırtına. Sonra arka arkaya süngü darbeleri gelir. Yedinci süngü darbesinde yere yığılır genç yağız delikanlı.

 

  Vurulan Ali Mağusa Limanına götürülür ki herkese ibret olsun. Eşi duyar duymaz Arap Ali'nin yanına gelir. Arap Ali ve eşi arasında geçen diyalog türkü olarak günümüze kadar gelmiştir.

(Kaan Tabak - https://konserbilet.com/blog/magusa-limani-turkusunun-hikayesi)

Aslında ölüm anından sonra hikayeyi türkünün sözleri anlatıyor.

 

“Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun”.Limandan kostak kostak yürüyüşünü anlatması ve kan kusa kusa limana varmasını anlatıyor.

 

“Üç mil uzağına attılar beni” hikâyelerde yer almamıştır. Çünkü eşi Seniha limana geldiğinde Ali’yi kucağına alıyor ve kucağında can veriyor. “Uyan Alim uyan uyanmaz oldun” sözü de eşinin isyanını anlatıyor.

Magusa limanı limandır liman aman aman
Beni öldürende yoktur din iman

Uyan Alim uyan uyanmaz oldun
Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun

İskeleden çıktım yan basa basa aman aman
Magusaya vardım kan kusa kusa

Uyan Alim uyan uyanmaz oldun
Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun

Magusa limanından aldılar beni aman aman
Üç mil uzağına attılar beni

 

Uyan Alim uyan uyanmaz oldun
Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun

 Çok Sesli – Tuğçe Kandemir

Türkü Formu - Sevcan Orhan

Hazırlayan: Suat Yener