Atatürk'ün Musiki Değerleri

Atatürk'ün Musiki Değerleri

 

Atatürk'ün Musiki Değerleri

 

 

 

 

 

 

 

"Hayatta musiki lazım değildir, çünkü hayat musikidir "

 

 

 

 

 

 

 

 

Mustafa Kemal Atatürk

 

 

 

 

 

 

Atatürk ' ün musiki reformları:

 

 

 

 

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, sanata ve sanatkara önem veren musikişinas olan devlet

adamıdır. Her fırsatta musiki konusunda ki sözleriyle bunu vurgulamıştır. Türk musikisi için

oldukça reformist davranışlarda bulunmuştur. Her zaman musikimizin sadece Türkiye ' de

dinlenen müzik yerine Uluslararası düzeyde olmasını arzulamış ve  batı müziğinden faydalanılması

gerektiğini savunmuştur. Zira Atatürk ' ün bu tezi günümüze kadar tazeliğini korumaktadır.

Kendi öz müziğimiz de olsa reformist dönemde halk çok beğendiği serbest çalışma ( bazılarının

deyimiyle arabesk ) , fantezi müzik çalışmaları, Türk Hafif Müziği ve benzeri formları " Türk

Musikisi " çatısı altında toplanmamıştır. Hâlbuki Atatürk Batı'nın müzik bilgi ve tekniğinden

yararlanarak Türk Müziğini milletlerarası seviyeye çıkartılması Atatürk'ün müzik konusundaki

çalışmalarının amacını teşkil ediyordu. Bu amaçla, o zamana kadar memlekette pek fazla

yayılmamış ve öğrenilmemiş olan Batı Müziğine daha çok önem vermiştir. Kazım Özalp'a ;

"Bizler alaturka müziğe alışmışız ama yeni nesiller alafranga müziğe çalışmalıdırlar.'' demiştir.

 

 

 

1 Kasım 1934 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, meclis kürsüsünden söylediği sözler

"Arkadaşlar! Güzel sanatların hepsinde ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi biliyorum.

Bu yapılmaktadır. Ancak bana kalırsa bunda çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan Türk musikisidir.

Bir ulusun yeni değişikliğine ölçü, musikide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir. Bugün dinletilmeğe

yeltenilen musiki, yüz ağartacak değerde olmaktan uzaktır, bunu açıkça bilmeliyiz. Ulusun ince duygularını

düşüncelerini anlatan, yüksek deyişlerini, söyleyişlerini toplamak, onları genel musiki kurallarına göre

işlemek gerekir, ancak Türk ulusal musikisi böyle yükselebilir, evrensel musiki de yerini alabilir. Kültür işleri

bakanlığının buna değerince önem vermesini, kanunun ona yardımcı olmasını dilerim."

Bu açış konuşması ile Türk Müziği'nin çağdaş uygarlık seviyesine getirilmesiyle ilgili çalışmaları

açıklamıştır. Hemen çalışmalar başlamış ve Atatürk 'ün karaları ile;

 

 

 

1 -  1924 yılında Muzıka-yı Hümayun İstanbul'dan Ankara'ya nakledilerek.

Riyaseti Cumhur Orkestrası adını almıştır

 

 

 

Mızıka-yı hümayun 1826 yılında, Sultan II. Mahmut döneminde yeniçeri ocağı ile mehterhane-i hakani'nin

kapatılması üzerine kurulmuştur. Aynı zamanda askeri saray bandosu ve bu topluluğa müzisyen yetiştiren

bir okul olan bu kuruluşun bir süre Vaybelim Ahmet Ağa ile Trampetçi Ahmet Usta tarafından yönetilmesi

düşünülmüş, fakat bundan vazgeçilerek topluluğun başına Manguel adında Fransız bir müzisyen

getirilmiştir. Beklenen gelişme olmayınca, dönemin bando müziğinde en ileri Avrupa ülkesi olan İtalya'dan

Qiuseppe Donizetti İstanbul'a çağrılmış ve mızıka-yı hümayun’un yöneticiliğine atanmıştır. Donizetti,

ilk iş olarak öğrencilerine batı notasını öğretmiş, İtalya'dan en gelişmiş bando çalgılarını ve bunların

çalınışını öğretmek için de öğretmenler getirtmiştir. 1924'ten itibaren Siyaset-i Cumhur Orkestrası

adıyla çalışmalarını Ankara'da sürdürdü.

 

Riyaseti Cumhur Orkestrası, Türkiye'de çok sesli müziği yayma, tanıtma sevdirme, Türk bestecilerin

eserlerini yurtdışında seslendirme amaçlarına hizmet eden Ankara'da yerleşik senfoni orkestrasıdır. Dünyada,

kuruluşundan itibaren varlığını kesintisiz sürdüren en eski orkestralardan biridir.

Hilafetin kaldırılmasında 8 gün sonra, 11 Mart 1924’te orkestra, TBMM’nin karşısındaki binada Ankara’daki

ilk konserini verdi. Yeni hükümetin önünde ilk sınavını böylece veren orkestra, 27 Nisan 1924 tarihinde

Cumhurbaşkanı Atatürk’ün emri ile Ankara’ya taşındı. Zeki Bey’in yönetiminde çalışmalarına devam eden

orkestra, Türk Ocağı’ndaki konserlerin yanı sıra radyo konserlerine önem verdi.

1932’ye kadar Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı olarak çalışmayı sürdüren orkestra, 25 Haziran 1932’de

Zeki Üngör’ün çabaları ile Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı. Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası adını

alarak cumhuriyet ile özdeşleşti. Bu adın alınması ile bando ve orkestra kesin olarak birbirlerinden ayrıldı.

Zeki Bey, 1934’te orkestradan ayrıldı.

 

Riyaseti Cumhur Orkestrası'nın ince saz heyetindeki hanendeler; Nuri Halil Poyraz, Münir Nureddin Selçuk,

Nuri Cemil, Abdülhalik Mehmed ve Ferit Bey bulunuyordu. Sazendeleri ise; Tanburi Refik Fersan, Neyzen

Sami Dede, Kanuni Vedad, Udi Şevki, Santuri Zühdü Bardakoğlu, Udi Bahri Bey’lerden olup Sami Dede’nin

emekliye ayrılmasından sonra Neyzen Burhanettin Ökte fasıla katılmıştı.

Daha sonra ismi Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası değiştirildi. 1957 yılından sonra uluslararası

platformda da adını duyuran Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Ankara’da çok sayıda radyo, televizyon,

gençlik ve halk, açıklamalı okul ve çocuk konserleri, ayrıca yurdun her köşesinde  konserler vererek,

çoksesli müziği tanıtma, yayma ve sevdirme alanında öncülük etmiştir.

 

 

 

2 -1924 yılında Müzik öğretmeni yetiştirmek amacıyla Musiki Muallim Mektebi açıldı

 

 

 

Bu okuldan yetişen öğretmenler okullarda Batı Müziğine dayalı öğretim yapmışlardır. Bu kuruluşunda

başına Osman Zeki Bey getirildi.

 

Cumhuriyetin ilanından hemen sonra Maarif Vekâleti’nin 1924 yılı bütçesiyle kabul edilen ve 1 Eylül 1924

tarihinde  orta dereceli okullara müzik öğretmeni yetiştirmek amacıyla  kuruldu.

1 Kasım 1924 tarihinde Musiki Muallim Mektebi öğretim hayatına girdi. 1924-25 öğretim yılı bir bakıma

okulun deneme yılı oldu, 1925-26 yılı başında ise hakiki anlamda müzik öğretmeni yetiştiren bir kurum

haline geldi. Okulun talimatnamesi 29 Temmuz 1925’te yayınlandı.

Musiki Muallim Mektebi’nin 1924-25 dönemindeki ilk öğretim kadrosu Riyaseti Cumhur Filarmoni Orkestrası

üyelerinden meydana geliyordu.

 

1936-37 öğretim yılında Musiki Muallim Mektebi Temsil sınıfları ismiyle bir konservatuar faaliyete geçti.

Riyaset-i Cumhur Filarmonik Orkestrası ise bu akademiden ayrılmıştır.

Musiki Muallim Mektebi 1938-39 öğretim yılından itibaren Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü’ ne

aktarıldı ve Gazi  Orta Öğretmen ve Terbiye Enstitüsü Müzik Şubesi adını aldı.

 

 

 

3-1926 yılında İstanbul Darülelhan Şark Musikisi Şubesi yerine İstanbul

Konservatuarı kuruldu. Şimdiki adı İstanbul Belediye Konservatuarıdır .

 

 

 

Osmanlı döneminde İstanbul’da kurulmuş ilk resmi musiki okulu. Darü’l Elhân’ın hazırlayıcısı olan kurum,

1914 yılında kurulmuş olan Darülbedayi’nin musiki koludur. İstanbul Şehremaneti’ne bağlı olarak kurulan

Darülbedayi, tiyatro, sahne musikisi, Türk ve Batı musikisi türlerinin tümünü bir arada ele almayı amaçlayan

10.03.2010