Çepçevre bahar içinde bir yer gördük

Makam: Muhayyer

Bestekar: Münir Nurettin Selçuk

Sanatçı: Bekir Ünlüataer

Güftekar: Yahya Kemal Beyatlı

Usül: Düyek

Çepçevre bahar içinde bir yer gördük

Çepçevre Bahar İçinde Bir Yer Gördük

 

Biri şiirimiz, diğeri Musikimizin bu iki zirve ismi, aynı tarih ve kültür şuurunun ve İstanbul aşkının ortak paydasında buluşup, güfte-melodi alışverişlerinde bulunurlar. Bu buluşmalar sonrasında, harika bestelerin ortaya çıkması da sürpriz olmaz. İşte bu beraberliklerinde birinde Yahya Kemal, Münir Nurettin’nin Nişantaşı’ndaki evine akşam yemeğine gitmiş. İki yakın arkadaş o gece baş başa sohbet etmişler. Aralarındaki samimi havayı bozmamak için yemek servisini Münir bey’in kızı Meral yapmaktadır. Yemeğin sonunda üstat Yahya Kemal’e döner: “Üstadım, sana bir hediyem var” der.

 

Yahya Kemal: “Nedir Münir” diye sordu.

Münir Bey’e kızı Meral tamburunu getirir. Münir Bey hem tamburu çalar, hem de Yahya Kemal’e Muhayyer makamında bestelediği Rubaisini okur.

 

Çepçevre bahâr içinde bir yer gördük
Ferhat ile Şirin'i beraber gördük
Baktık geceden fecre kadar ellerde
Yıldızlara yükselen kadehler gördük

Eslâf kapıldıkça güzelden güzele
Fer vermiş o neşeyle gazelden gazele
Sönmez seher-i haşre kadar şi'r-i kadîm
Bir meşaledir devredilir elden ele

Yahya Kemal’ in gözlerinden yaşlar süzülmektedir. Arkadaşının kolunu sımsıkı tutar:“Bana söz ver Münir. Benim şiirlerimi senden başka kimse bestelemeyecek. Buna müsaade etmeyeceksin. Onları ancak sen besteleyebilirsin.”

İstanbul’u her semtiyle bir musiki olarak duyan Yahya Kemal Beyatlı’nın dizeleri, Münir Nurettin Selçuk’un besteleriyle yeniden musikileşmiş ve bu kez de İstanbul onları duyup, dinlemeye başlamıştır.

 


 

Hazırlayan: Suat Yener