Eledim eledim höllük eledim -Hikâyesi-Notası-Sözleri-Video

Makam: Uşşak

Bestekar: Muharrem Aktaş

Sanatçı: Sevcan Orhan

Güftekar: Anonim

Usül: Sofyan

 

 

 

 

Genç evli bir çiftin çocukları olmaz.

Onlar da çocuk özlemini tatmak için yetim, kimsesiz bir çocuğu evlat edinirler.

Çocuğa kendi özevlatları gibi sahip çıkarlar.

Yetimliğini, kimsesizliğini hissettirmezler.
Türküde geçtiği gibi aynalı beşik alırlar.

O zamlar aynalı beşik çok kıymetliymiş.

Herkeste kolay kolay bulunmazmış.

Çocuğu aynalı beşiktebelemişler. 

Çeşitli ninnilerle uyutmuşlar…

Sağlıklı olsun diye sürekli höllüğe yatırmışlar, höllük ile sarmış, sarmalamış kundaklamışlar.

Aradan günler aylar geçmiş.

Derken; kadının kocası genç yaşta ölmüş ve kadın dul kalmış.

Kadın evlatlığı ile yapayalnız kalmış.

Bu arada çocukta artık büyümekte ve büyüdükçe de bir güzel olmuş  

Rivayete göre kadınla çocuk arasında fazla bir yaş farkı yokmuş.

Kadın bir taraftan evladı gibi sevse de bir taraftan da delikanlıya içten içe aşık olmaya başlamış.

Bu aşkını ne evlatlığına belli etmiş, nede komşulara anlatabilmiş…  

İçini yakan aşk ateşiyle yanıp yanıp kavrulmuş.  

Komşular kadının bu halinden şüphelenmeye ve onu kınamaya başlamışlar.

Fakat aşk ferman dinlemez ki.

Kadının durumunu ancak kara sevdaya yakalananlar bilir…

Aşkın, sevdanın ıstırabını çekenler bilir…

Kadın; onu kınayanlara  türkünün içinde geçen dizelerle cevap vermiş.

 

Bir güzel simâdır aklımı alan,
Aşkın sevdasını canan sineme saran.
Bizi kınamasın ehl-i dinolan.

 

Gün gelir delikanlı askere gider.

Büyük bir ihtimalle Kore Savaşına katılır.

Fakat savaşta şehit oldu haberi memlekete ulaşır.

Haberi alan kadın adeta beyninden vurulmuşa döner.

Nasıl dönmesin ki; aynalı beşiktebüyüttüğü,

Höllüklerle sarıp sarmaladığı,

Kalbine aşkın ateşini sardığı delikanlısı artık yok…

Kadın bu acısını türküye dökmüş.

Bakın neler söylemiş…

Eledim eledim höllük eledim
Aynalı beşikte canan bebek beledim
Büyüttüm besledim asker eyledim
Gitti de gelmedi canan buna ne çare
Yandı ciğerim de canan buna ne çare


Bir güzel simadır aklımı alan
Aşkın sevdasını canan serime salan
Bizi kınamasın ehl-i din olan
Gitti de gelmedi canan buna ne çare
Yandı ciğerim de canan buna ne çare

 

Höllük: 

  1. Anadolu’nun kimi yerlerinde, kundak çocuklarının altına kundak içi bezi yerine konulan, kuru, elenmiş ince toprak.
Sima:: Çimento ve kireçten yapılan harç anlamı taşımaktadır

ehl-i din olan: Mecûsîlik, Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâmiyet gibi dinlere inananlar ise ehl-i dîni teşkil ederler.

Hazırlayan: Suat Yener