Gülşen-i ezhâr açtı her yana notası

Makam: Mahur

Bestekar: Basmacı Abdi Efendi

Sanatçı: Safiye Ayla

Güftekar: Haşim Bey

Usül: Ağır Aksak

Beşiktaş’taki Ihlamur Kasrı, Osmanlı Devleti’nin 31. padişahı Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılmıştır. Padişah burada çeşitli yabancı devlet adamlarını, şairleri, yazarları ve çeşitli sanatkârları ağırlamıştır. 

Ihlamur Kasrı İstanbul’da Beşiktaş, Yıldız ve Nişantaşı arasında kalan Ihlamur Vadisi’nde bulunmaktadır. Ihlamur Vadisi’nin 18. Yüzyılda yani Sultan III. Ahmet Dönemi’nde Tersane Eminlerinden Hacı Hüseyin Ağa’ya ait olduğu  ve bu yüzden Hacı Hüseyin Bağları adıyla tanınan bir mesire yeri olduğu bilinmektedir.

19. Yüzyılın ikinci yarısına kadar “Hacı Hüseyin Bağları” adıyla bilinen bu alan, I. Abdülhamid (1774-1789) ve III. Selim (1789-1807) dönemlerinde ilgi çeken bir yer olur ve devlet hazinesine katılarak hasbahçe özelliği alır.

Sultan Abdülmecit, 1846 yılında Fransız şair Lamartine‘i Ihlamur ve çevresinde ağırlamıştır. Şair Ihlamur ve çevresinden şöyle söz eder; 

“…Binanın karşısındaki bahçede güzel yemiş ağaçları ile bu vadiye ismini veren büyük ıhlamurlar vardı. Köşke çıkan üç basamaklı merdivenin önünde, yasemin dallarını aşamayan küçük bir fıskiye, tatlı bir şırıltı ile mermer havuza dökülüyordu. Ihlamur padişahın en sevdiği köşktür, burada dinlenir ve mütalaa eder.” 

Şair Lamartine’in bahsettiği bu yere daha sonra Sultan Abdülmecit iki tane kasır yaptırır ve “ferahlık, tazelik, sevinç” anlamına gelen  “Nüzhetiye” adını verir.

Bu iki yapı yapıldıkları tarihten günümüze kadar hem Nüzhetiye hem de Ihlamur isimleri ile anılmaktadır. Kasırlardan Merasim Köşkü ismiyle bilineni törenler için kullanılmış, Maiyet Köşkü ise sultanın maiyeti ve haremi için kullanılmıştır. Ayrıca sultanın burada av partileri düzenlendiği de bilinmektedir. 

Her iki yapı da “Ihlamur Kasrı” adıyla özdeşleşmiştir lakin asıl Ihlamur Kasrı Mesarim Köşkü’dür. Ihlamur adının ise vaktiyle çevrede sayısı çok olan ıhlamur ağaçlarından geldiği söylenmektedir.

Alanda iki kasır bulunmaktadır. Bunlardan büyük ve daha gösterişli olanı Merasim Köşkü adını almıştır. Daha küçük ve sade olan yapının ismi ise Maiyet Köşkü’dür. Ihlamur Kasrı’nı kentin gürültüsünden ve karmaşasından biraz da olsa uzaklaştırmak için yapıların çevresi yüksek duvarlarla çevrelenir. (Kaynak: https://www.tarihlisanat.com/ihlamur-kasri/)

İşte bu köşkün açılmasına imrenen 1786-1851yıllarında yaşamış Basmacı Abdi Efendi, Haşim Bey’in yazdığı şiiri bestelemiştir.  

Gülşen-i ezhâr açtı her yana
Nüzhetiyyedir bu kasr-ı dil-küşâ
Kandedir gelsin hezâr-ı hoş-nevâ
Nüzhetiyyedir bu kasr-ı dil-küşâ
 
"Türlü çiçeklerin bahçeleri her yanda açtı.
Bu gönül açıcı köşkün adı Nüzhetiyye, yani eğlence, neş’e, sevinç ve ferahlık yeridir.
Hoş sesli bülbül nerededir, gelsin. Bu gönül açıcı köşkün adı Nüzhetiyye, yani eğlence, neş’e, sevinç ve ferahlık yeridir.

Basmacı Abdi Efendi Kapalıçarşı’da bir yemenicinin yanında çalışarak hayata atıldı ve on yıl basma işlerinde çalıştı. “Basmacı” lakabı buradan kaynaklanır.